5
özvarlık kelimesinin türkçe karşılığı olarak daha uygun olduğunu düşündüğüm ingilizce finansal tanımlama.
kelime ingilizce olduğuna göre, bu konuda ingilizlere bakmak lazım. kafa patlattıkları soru şu olmuş zamanında:
“oyuncular kulüplerin özvarlıkları mıdır ? yoksa personeli mi?”
zamanın birinde, roy keane’in şöyle enteresan bir lafı varmış:
“ to football clubs, players are just expensive pieces of meat”. yani aşağı,yukarı, “ futbol kulüpleri için oyuncular sadece pahalı et parçalarıdır” gibi bir şey. dönemin gerçeklerini anlatıyor.
sonradan, zamanla, bu koyu kapitalist dönemlerden sonra futbolcular lehine bazı değişiklikler olmuş.
bosman kuralından sonra ,bu tanımlama biraz değişmiş vaziyette. şimdi daha çok deniyor ki,?24 yaşına kadar daha çok özvarlık (yetiştikleri kulübü istedikleri gibi bırakamıyorlar), ama 24 yaşından sonra , kulüpler için futbolcular
kontrat zamanı ile sınırlı ve azalarak değişken , bilançonun öbür tarafında aynı zamanda kendileri için yükümlülük olarak işlenen çift yönlü bir durum, yani “artık klasik asset olmuyor” diyorlar.
o yüzden 24 yaş sonrası, zamana bağlı, yükümlülük de içeren, özvarlık-personel arası karmaşık bir finansal kalem.
o yüzden “asset” kelimesinin kulüpler açısından futbolcu için kullanılmasını finansal olarak da dil bilimi olarak, anlam olarak da , en başta da türkçemize saygı olarak da yanlış buluyorum.
biraz özenti, biraz gösteriş, çokça da finansal ve dil bilimsel cehalet içeriyor.
türkçemizde, genel, şekilsel zorunluluk içermeden, bu durumu doğru olarak tanımlayan, futbolcuyu yücelten, kulüp için önemini anlatan harika bir kelime var: d e ğ e r.
onu kullanmak daha isabetli.
kelime ingilizce olduğuna göre, bu konuda ingilizlere bakmak lazım. kafa patlattıkları soru şu olmuş zamanında:
“oyuncular kulüplerin özvarlıkları mıdır ? yoksa personeli mi?”
zamanın birinde, roy keane’in şöyle enteresan bir lafı varmış:
“ to football clubs, players are just expensive pieces of meat”. yani aşağı,yukarı, “ futbol kulüpleri için oyuncular sadece pahalı et parçalarıdır” gibi bir şey. dönemin gerçeklerini anlatıyor.
sonradan, zamanla, bu koyu kapitalist dönemlerden sonra futbolcular lehine bazı değişiklikler olmuş.
bosman kuralından sonra ,bu tanımlama biraz değişmiş vaziyette. şimdi daha çok deniyor ki,?24 yaşına kadar daha çok özvarlık (yetiştikleri kulübü istedikleri gibi bırakamıyorlar), ama 24 yaşından sonra , kulüpler için futbolcular
kontrat zamanı ile sınırlı ve azalarak değişken , bilançonun öbür tarafında aynı zamanda kendileri için yükümlülük olarak işlenen çift yönlü bir durum, yani “artık klasik asset olmuyor” diyorlar.
o yüzden 24 yaş sonrası, zamana bağlı, yükümlülük de içeren, özvarlık-personel arası karmaşık bir finansal kalem.
o yüzden “asset” kelimesinin kulüpler açısından futbolcu için kullanılmasını finansal olarak da dil bilimi olarak, anlam olarak da , en başta da türkçemize saygı olarak da yanlış buluyorum.
biraz özenti, biraz gösteriş, çokça da finansal ve dil bilimsel cehalet içeriyor.
türkçemizde, genel, şekilsel zorunluluk içermeden, bu durumu doğru olarak tanımlayan, futbolcuyu yücelten, kulüp için önemini anlatan harika bir kelime var: d e ğ e r.
onu kullanmak daha isabetli.