33
"fenerbahçe övme şenlikleri" diye bu yazdığım üzerinden başlığa üşüşülür mü bilmiyorum ama çok da umursamıyorum açıkçası. ali koç şahsi bağlantılarını mı kullanıyor, şahsi parasını farklı kanallar yoluyla kulübe mi transfer ediyor bilmem. eğer öyle ise de benim nazarımda bir sıkıntı yok, gücünü başkanı olduğu kulüp için kullanıyor. ancak 48 milyon euro futbolcu satışı gelirini fiilen yaratmışlarsa, şu kadarı bankalar birliğine gitmiş şu kadarı kulübe kalmış çok önemli değil, iyi iş çıkartmışlar. güzel para. yanlış yaptıkları şeyleri konuşuyoruz, saçmaladıkları şeyleri konuşuyoruz, dalgamızı da geçiyoruz. iyi yaptıkları bir şeyin tespitini abartmadan yapıp, asıl önemli olan kulübümüz tarafına dönebilmeliyiz.
galatasaray'ın bu yaz para karşılığı satışını gerçekleştirebildiği tek futbolcu olan mostafa mohammed geçen sezonun bir parçası değildi kulüp adına. zaten nantes'daydı. fenerbahçe'nin 50 milyon euro'ya yakın futbolcu satışı gelir elde ettiği bir transfer döneminde, geçen sezonu fenerbahçe'nin 8 puan önünde şampiyon bitirmiş bir takımın hiç futbolcu satışı yapamaması ve 1 euro bile kulübe sokamaması iyi bir şey değil. doğru da değil. gerçekle hiçbir bağı olmayan zanilo karşılığı locatelli artı 10 milyon euro gibi beklentilerle veya nelsson 25, boey 30 milyon euro gibi hayallerle, bu işi yapamayız zaten. bunu erden timur'da geçtiğimiz sezondan beri söylüyor, marcao bu konuda çok net bir örnek ama bir türlü taraftarın kafasında oturmuyor bazı gerçekler. marcao geçen sezon galatasaray'da zorla kalsaydı iyi mi olurdu kötü mü olurdu? bence çok kötü olurdu. geçen sezon elde ettiğimiz ve taraftar nezdinde "sadaka" olarak görülen yaklaşık 15 milyon euro'dan olurduk. en yüksek teklifi bulan bazı oyuncularımızı bu sezon da satmalıyız, nelsson gibi mesela. satmadığımız her gün, değer kaybı riskini göze alıyor ve satış yapmadığımız için avrupa'da piyasa oluşturamıyoruz. "o kırmızı çizgimiz", "bunu satan sezonu satar", "bu giderse mahvoluruz" gibi şeyleri ben 2002 dünya kupasından beri duyuyorum. hasan şaş'tan, ergün penbe'den beri biliyorum. hiç de kötü bir şey olmuyor kulübe aslında futbolcu satışı yaptığında. tam tersine, doğru zamanda doğru bedel ile elden çıkartılmayıp kadroda tuttuğumuz futbolcular, yıllar geçtikçe performans düşüklüğü yaşadılar ve kulübe yük oldular. çok ciddi satış geliri elde edebileceğimiz bazı isimlerden, zaman içerisinde zararlar ettik. bugün de aynısını yapıyoruz. elde edeceğimiz satış karını beğenmeyip, mevcut tekiflere burun kıvırıp, sırf bir inat uğruna kadroda tuttuğumuz futbolcuların değerleri ilerleyen dönemlerde yükselmeyecek. muhtemelen düşecek. bunun galatasaray tarihinde örnekleri dolu. son 20 yıla bakılıp görülebilir. bu konuda artık taraftar, sosyal medya vs. yönetim üzerinde oluşturduğu baskıyı kırmalı ve yönetimler tepki/baskı korkusu yaşamadan kulübün finansal çıkarları doğrultusunda en rasyonel kararları alabilmeli.
galatasaray'ın bu yaz para karşılığı satışını gerçekleştirebildiği tek futbolcu olan mostafa mohammed geçen sezonun bir parçası değildi kulüp adına. zaten nantes'daydı. fenerbahçe'nin 50 milyon euro'ya yakın futbolcu satışı gelir elde ettiği bir transfer döneminde, geçen sezonu fenerbahçe'nin 8 puan önünde şampiyon bitirmiş bir takımın hiç futbolcu satışı yapamaması ve 1 euro bile kulübe sokamaması iyi bir şey değil. doğru da değil. gerçekle hiçbir bağı olmayan zanilo karşılığı locatelli artı 10 milyon euro gibi beklentilerle veya nelsson 25, boey 30 milyon euro gibi hayallerle, bu işi yapamayız zaten. bunu erden timur'da geçtiğimiz sezondan beri söylüyor, marcao bu konuda çok net bir örnek ama bir türlü taraftarın kafasında oturmuyor bazı gerçekler. marcao geçen sezon galatasaray'da zorla kalsaydı iyi mi olurdu kötü mü olurdu? bence çok kötü olurdu. geçen sezon elde ettiğimiz ve taraftar nezdinde "sadaka" olarak görülen yaklaşık 15 milyon euro'dan olurduk. en yüksek teklifi bulan bazı oyuncularımızı bu sezon da satmalıyız, nelsson gibi mesela. satmadığımız her gün, değer kaybı riskini göze alıyor ve satış yapmadığımız için avrupa'da piyasa oluşturamıyoruz. "o kırmızı çizgimiz", "bunu satan sezonu satar", "bu giderse mahvoluruz" gibi şeyleri ben 2002 dünya kupasından beri duyuyorum. hasan şaş'tan, ergün penbe'den beri biliyorum. hiç de kötü bir şey olmuyor kulübe aslında futbolcu satışı yaptığında. tam tersine, doğru zamanda doğru bedel ile elden çıkartılmayıp kadroda tuttuğumuz futbolcular, yıllar geçtikçe performans düşüklüğü yaşadılar ve kulübe yük oldular. çok ciddi satış geliri elde edebileceğimiz bazı isimlerden, zaman içerisinde zararlar ettik. bugün de aynısını yapıyoruz. elde edeceğimiz satış karını beğenmeyip, mevcut tekiflere burun kıvırıp, sırf bir inat uğruna kadroda tuttuğumuz futbolcuların değerleri ilerleyen dönemlerde yükselmeyecek. muhtemelen düşecek. bunun galatasaray tarihinde örnekleri dolu. son 20 yıla bakılıp görülebilir. bu konuda artık taraftar, sosyal medya vs. yönetim üzerinde oluşturduğu baskıyı kırmalı ve yönetimler tepki/baskı korkusu yaşamadan kulübün finansal çıkarları doğrultusunda en rasyonel kararları alabilmeli.