489
kendisi oyun aklı olarak üst düzey bir futbolcu. futbolu gerçekten biliyor.
crystal palace maçlarına en azından bir kez denk geldiyseniz anlarsınız. boştaki adamı bulmakta hiç zorlanmaz. fakat crystal palace'ta öyle takım arkadaşları oldu ki atmaması takım için en iyisiydi. ve büyük ihtimalle bu alışkanlığı devam edecek. kerem aktürkoğlu'ndan bakın mesela. fakat bir yerden sonra kimlerle oynadığınızın farkına vardığında oyuncu -hele ki oyun aklı olan biriyse- ne yapması gerektiğini de anlıyor. kazanmak istiyorlar çünkü.
kazanmak için oynuyorlar. kazanmak için vurması gerektiğine inandığında vurur. kazanmak için vermesi gerekiyorsa verir. kariyerine bakın bir kere. kariyerinin başları öyle sürekli vuran bir adam değildi. oyun buna onu itti. oyun tekrar ona ne yapması gerektiğini fısıldadığında gerekeni de yapacaktır zaha.
çok büyük futbolcu. süper star seviyesinde büyük futbolcu.
bir kere. hangi seviyede olursa olsun, onu teke tek bırakamazsınız. bir an olsun boş bırakamaz, gözden kaçıramazsınız. sahada istediği gibi koşturmasına izin veremezsiniz. isterseniz mancity olun. bunların hiçbirini yapamazsınız. o zaman zaha parlar çünkü.
öyle bir futbolcu. ha bunu ben demiyorum. guardiola söylüyor.
farkına değiliz sanırım pek. birden olup bitti çünkü. ne kadar büyük bir topçu olduğunu. ne yalan söylemeli fenerbahçe alacak diye kıskanıyordum.
yazdım. zaha'yı birebir bırakamazsınız. en azından ikinci bir oyuncuyu dublaja getirmeniz gerekir. gerçi zaha bu oyuncuları ekarte edebilme ihtimali de yüksek bir oyuncu ve boştaki arkadaşını da bulabilen bir oyuncu ama şimdilik boş verelim.
zaha'ya ekstra adamı getirdiğinizde bir kişi eksildiniz demektir. ya orta sahada ya stoperde ya kanatta. bir yerden eksildiniz illaki. bekten yardım getiriyorsanız geçmiş olsun. angelino, rahat bir ortayla icardi'yi görmüştür çoktan. stoperden getirdiyseniz geçmiş olsun, icardi gole gidecek aksiyonu çoktan yapmıştır. orta sahadan getiriyorsanız geçmiş olsun, kerem çoktan icardi'yi aramaya başlamıştır. ya da orta sahadan kutuya inen oyuncunuz şut imkanı bulmuştur. ters kanatta ki oyuncunuz boşa düşmüştür. ki zaniolo oluyor kendisi. zaniolo'ya hareket alanı verdiysen zaten geçmiş olsun.
şu adamın merkezden kaç tane şut pası çıkardığını bir izleyin derim.
şu adamın kaç asistinin yendiğini bir izleyin derim.
evet. bencil bir adamdı. ama öyle olmak zorundaydı. çünkü crytal palace onun yükünü hafifletmek için hiçbir şey yapmadı. hiçbir şey. ona birileriyle oynama fırsatını hiç sunmadı.
açıkçası bir galatasaraylı olarak heyecanlıyım ama bir futbolsever olarak da acayip bir heyecan var bende. bu adam kariyerinde ilk defa icardi, angelino, zaniolo, kerem, torreira vesaire gibi futbolcularla oynayacak prime dönemlerinde.
gözümde resmen canlanıyor aksiyonlar.
ve pratikte o kapalı savunmalara karşı nasıl bir performans göstereceği, nasıl çözümler üreteceği, oyununu dikta edip edemeyeceği ya da bir üste taşıyıp taşıyamayacağı gibi bir çok heyecan verici sorunun cevabını arayacağım.
çok zevkli olacak. inanın buna.
insanlar savunmaya yük getireceğini söylüyor. haklı olabilirler. ama şöyle bir durum var. zaha aslında ısıran bir futbolcu. eğer rakip sahadaysanız. prese isteğine illaki cevap verecektir. ve biliyor musunuz? kanın (golün) kokusunu aldığında daha bir hırçınlaşır.
ve siz eğer zaha'yı kendi yarı sahanızda bir savunma örgüsü içine koymaya çalışıyorsanız, zaten çok temel bir yerde hata yapıyorsunuz demektir. gerek de yok. o eforu, enerjiyi harcaması gerek yerler çok başka yerler.
zaha ulan bu!
crystal palace maçlarına en azından bir kez denk geldiyseniz anlarsınız. boştaki adamı bulmakta hiç zorlanmaz. fakat crystal palace'ta öyle takım arkadaşları oldu ki atmaması takım için en iyisiydi. ve büyük ihtimalle bu alışkanlığı devam edecek. kerem aktürkoğlu'ndan bakın mesela. fakat bir yerden sonra kimlerle oynadığınızın farkına vardığında oyuncu -hele ki oyun aklı olan biriyse- ne yapması gerektiğini de anlıyor. kazanmak istiyorlar çünkü.
kazanmak için oynuyorlar. kazanmak için vurması gerektiğine inandığında vurur. kazanmak için vermesi gerekiyorsa verir. kariyerine bakın bir kere. kariyerinin başları öyle sürekli vuran bir adam değildi. oyun buna onu itti. oyun tekrar ona ne yapması gerektiğini fısıldadığında gerekeni de yapacaktır zaha.
çok büyük futbolcu. süper star seviyesinde büyük futbolcu.
bir kere. hangi seviyede olursa olsun, onu teke tek bırakamazsınız. bir an olsun boş bırakamaz, gözden kaçıramazsınız. sahada istediği gibi koşturmasına izin veremezsiniz. isterseniz mancity olun. bunların hiçbirini yapamazsınız. o zaman zaha parlar çünkü.
öyle bir futbolcu. ha bunu ben demiyorum. guardiola söylüyor.
farkına değiliz sanırım pek. birden olup bitti çünkü. ne kadar büyük bir topçu olduğunu. ne yalan söylemeli fenerbahçe alacak diye kıskanıyordum.
yazdım. zaha'yı birebir bırakamazsınız. en azından ikinci bir oyuncuyu dublaja getirmeniz gerekir. gerçi zaha bu oyuncuları ekarte edebilme ihtimali de yüksek bir oyuncu ve boştaki arkadaşını da bulabilen bir oyuncu ama şimdilik boş verelim.
zaha'ya ekstra adamı getirdiğinizde bir kişi eksildiniz demektir. ya orta sahada ya stoperde ya kanatta. bir yerden eksildiniz illaki. bekten yardım getiriyorsanız geçmiş olsun. angelino, rahat bir ortayla icardi'yi görmüştür çoktan. stoperden getirdiyseniz geçmiş olsun, icardi gole gidecek aksiyonu çoktan yapmıştır. orta sahadan getiriyorsanız geçmiş olsun, kerem çoktan icardi'yi aramaya başlamıştır. ya da orta sahadan kutuya inen oyuncunuz şut imkanı bulmuştur. ters kanatta ki oyuncunuz boşa düşmüştür. ki zaniolo oluyor kendisi. zaniolo'ya hareket alanı verdiysen zaten geçmiş olsun.
şu adamın merkezden kaç tane şut pası çıkardığını bir izleyin derim.
şu adamın kaç asistinin yendiğini bir izleyin derim.
evet. bencil bir adamdı. ama öyle olmak zorundaydı. çünkü crytal palace onun yükünü hafifletmek için hiçbir şey yapmadı. hiçbir şey. ona birileriyle oynama fırsatını hiç sunmadı.
açıkçası bir galatasaraylı olarak heyecanlıyım ama bir futbolsever olarak da acayip bir heyecan var bende. bu adam kariyerinde ilk defa icardi, angelino, zaniolo, kerem, torreira vesaire gibi futbolcularla oynayacak prime dönemlerinde.
gözümde resmen canlanıyor aksiyonlar.
ve pratikte o kapalı savunmalara karşı nasıl bir performans göstereceği, nasıl çözümler üreteceği, oyununu dikta edip edemeyeceği ya da bir üste taşıyıp taşıyamayacağı gibi bir çok heyecan verici sorunun cevabını arayacağım.
çok zevkli olacak. inanın buna.
insanlar savunmaya yük getireceğini söylüyor. haklı olabilirler. ama şöyle bir durum var. zaha aslında ısıran bir futbolcu. eğer rakip sahadaysanız. prese isteğine illaki cevap verecektir. ve biliyor musunuz? kanın (golün) kokusunu aldığında daha bir hırçınlaşır.
ve siz eğer zaha'yı kendi yarı sahanızda bir savunma örgüsü içine koymaya çalışıyorsanız, zaten çok temel bir yerde hata yapıyorsunuz demektir. gerek de yok. o eforu, enerjiyi harcaması gerek yerler çok başka yerler.
zaha ulan bu!