671
mehmet büyükekşi bütün ipleri eline aldı seçimle birlikte. zaten seçimden kısa bir süre önce kulüpler birliği'nin tavsiye kararına uymayarak 8+3 kuralında devam edeceklerini açıklamıştı. "kulüpler görüşlerini bildirir ama karar verici organ biziz" anlayışında bir federasyon mevcut. büyükekşi ve ekibi çok umursamayacak kısacası kulüplerin yabancı kuralı hakkında söylediklerini. ben önümüzdeki beş yılı kapsayan kararda yabancı sayısının genişletilmesini değil, daraltılmasını bekliyorum. farklı kıstaslar ve kurallar işin içerisine dahil edilip, kulüpleri sahaya daha da fazla türk futbolcuyla çıkmaya yönlendireceklerdir. bunu belki açıkça yapmayacaklardır ama ortaya koyacakları kuralın kapsamı, zımnen kulüpleri buna zorlayacaktır.
uğurcan çakır'a gelmek gerekirse; uğurcan galatasaray'ın mevcut kural ekseninde yaşadığı problemi çözme yeteneğine sahip tek türk futbolcu. buradaki konu muslera'nın kalitesini veya yeterliliğini tartışmaya açmak değil. burada konu muslera'yı incitmek, kırmak da değil. en ideal şartlarda galatasaray'ın elindeki oyuncu grubu ile oluşturacağı bir 11'de zaten kalitesi veya yeteneği sorgulanabilecek bir yabancı futbolcu yok. hepsi gayet iyi. buradaki soru, içlerinden hangisinin yeri en az o'nun kadar kaliteli veya en azından o'na yakın kalitede türk futbolcu ile doldurulabilir? burada tek tek ideal 11'deki futbolcuların incelenmesi lazım. fernando muslera ismi taraftarda duygusallık ve karar vermekte güçlük yaratıyor ancak bunu çözümü çok basit. ideal 11'deki yabancı futbolcuların isimlerini kapatıp sadece yaşlarına bakalım. içlerinden bir tanesi 37 yaşında ve bu 37 yaşındaki futbolcu bizim yabancı kalecimiz. kaleci, yabancı, 37; muslera isminin kapatıldığı bir durumda bu üç gerçek gözümüzün içine sokuyor aslında nereye müdahale etmemiz gerekiğini.
takımdan ayrılmak noktasında ısrarcı olmadıkları bir bir tabloda neden 22 yaşındaki bekimizi veya 24 yaşındaki bir stoperimizi kurala uyum sağlamak adına bir türk futbolcu ile ikame edelim ki? 37 yaşında bir yabancı futbolcumuz ideal 11'in bir parçası iken, neden 20'li yaşlarında olanlar üzerinden bir radikal değişikliğe gidelim? üstelik her ne kadar uğurcan'ın maliyetinin yüksek olabileceği düşünülse de; nelsson'un veya boey'in yerine alınacak bir türk futbolcunun da maliyeti uğurcan'dan az olmayacaktır. aksine bence uğurcan'dan fazla olacaktır. ayrıca victor nelsson ile örneğin merih demiral arasında ciddi bir oyuncu karakteri ve yeteneği farkı var; merih nelsson'dan çok başka bir oyuncu. nelsson-abdülkerim ile oynadığını galatasaray, merih-abdülkerim ile oynayamaz. nelsson-merih veya boey-mert değişikliği radikal ve sonuçları öngörülemez değişikliklerdir ama muslera-uğurcan değişikliği galatasaray'da hiçbir taşı yerinden oynatmaz. 1986 doğumlu yabancı bir kalecinin yeri, o'na yakın kalitede 1996 doğumlu bir türk kaleci ile doldurulmuş olur. yerli kuralı açısından elimiz çok rahatlayacağı gibi, takımın yaş ortalamasında da -10'luk düşüş sağlanır. daha ne olsun?
galatasaray'ın oyuncu grubu, elindeki sözleşmeli yabancı futbolcuları, oyun yapısı, ekonomik durumu vesaire bize yapılması gerekenin ne olduğunu açık bir şekilde gösteriyor. ideal 11'in yabancı futbolcuları belli, bu futbolcuların yaşları belli, bu futbolcuların mevkileri de belli. yapılacak olan açık. yerini benzer kalitede türk bir futbolcuya bırakması gereken isim belli. ancak ne yönetim ne taraftar ne okan hoca bunu yapmak isteyecektir. muslera'nın yerini bir türk futbolcuya bırakması konusu, "değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez" bir anayasa maddesi gibi değerlendiriliyor çünkü. halbuki bu kadar zor, bu kadar radikal bir şey değil bu. kolay ve galatasaray'ın menfaatlerine uygun bir husus. yapılacağını hiç sanmamakla birlikte; yapılması halinde taşları yerinden çok da fazla oynatmadan mükemmel bir takıma sahip oluruz.
uğurcan çakır'a gelmek gerekirse; uğurcan galatasaray'ın mevcut kural ekseninde yaşadığı problemi çözme yeteneğine sahip tek türk futbolcu. buradaki konu muslera'nın kalitesini veya yeterliliğini tartışmaya açmak değil. burada konu muslera'yı incitmek, kırmak da değil. en ideal şartlarda galatasaray'ın elindeki oyuncu grubu ile oluşturacağı bir 11'de zaten kalitesi veya yeteneği sorgulanabilecek bir yabancı futbolcu yok. hepsi gayet iyi. buradaki soru, içlerinden hangisinin yeri en az o'nun kadar kaliteli veya en azından o'na yakın kalitede türk futbolcu ile doldurulabilir? burada tek tek ideal 11'deki futbolcuların incelenmesi lazım. fernando muslera ismi taraftarda duygusallık ve karar vermekte güçlük yaratıyor ancak bunu çözümü çok basit. ideal 11'deki yabancı futbolcuların isimlerini kapatıp sadece yaşlarına bakalım. içlerinden bir tanesi 37 yaşında ve bu 37 yaşındaki futbolcu bizim yabancı kalecimiz. kaleci, yabancı, 37; muslera isminin kapatıldığı bir durumda bu üç gerçek gözümüzün içine sokuyor aslında nereye müdahale etmemiz gerekiğini.
takımdan ayrılmak noktasında ısrarcı olmadıkları bir bir tabloda neden 22 yaşındaki bekimizi veya 24 yaşındaki bir stoperimizi kurala uyum sağlamak adına bir türk futbolcu ile ikame edelim ki? 37 yaşında bir yabancı futbolcumuz ideal 11'in bir parçası iken, neden 20'li yaşlarında olanlar üzerinden bir radikal değişikliğe gidelim? üstelik her ne kadar uğurcan'ın maliyetinin yüksek olabileceği düşünülse de; nelsson'un veya boey'in yerine alınacak bir türk futbolcunun da maliyeti uğurcan'dan az olmayacaktır. aksine bence uğurcan'dan fazla olacaktır. ayrıca victor nelsson ile örneğin merih demiral arasında ciddi bir oyuncu karakteri ve yeteneği farkı var; merih nelsson'dan çok başka bir oyuncu. nelsson-abdülkerim ile oynadığını galatasaray, merih-abdülkerim ile oynayamaz. nelsson-merih veya boey-mert değişikliği radikal ve sonuçları öngörülemez değişikliklerdir ama muslera-uğurcan değişikliği galatasaray'da hiçbir taşı yerinden oynatmaz. 1986 doğumlu yabancı bir kalecinin yeri, o'na yakın kalitede 1996 doğumlu bir türk kaleci ile doldurulmuş olur. yerli kuralı açısından elimiz çok rahatlayacağı gibi, takımın yaş ortalamasında da -10'luk düşüş sağlanır. daha ne olsun?
galatasaray'ın oyuncu grubu, elindeki sözleşmeli yabancı futbolcuları, oyun yapısı, ekonomik durumu vesaire bize yapılması gerekenin ne olduğunu açık bir şekilde gösteriyor. ideal 11'in yabancı futbolcuları belli, bu futbolcuların yaşları belli, bu futbolcuların mevkileri de belli. yapılacak olan açık. yerini benzer kalitede türk bir futbolcuya bırakması gereken isim belli. ancak ne yönetim ne taraftar ne okan hoca bunu yapmak isteyecektir. muslera'nın yerini bir türk futbolcuya bırakması konusu, "değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez" bir anayasa maddesi gibi değerlendiriliyor çünkü. halbuki bu kadar zor, bu kadar radikal bir şey değil bu. kolay ve galatasaray'ın menfaatlerine uygun bir husus. yapılacağını hiç sanmamakla birlikte; yapılması halinde taşları yerinden çok da fazla oynatmadan mükemmel bir takıma sahip oluruz.