• 21
    eski güzel günlerin hatıralarından olan büyük sanatçı.

    bu coğrafyada dahi tutkularının peşinden gidebilen, duygularına ket vurmayan, "deliliğini" çekinmeden yaşayabilen aydınlık bir insandı. büyük ve çok yönlü bir sanatçıydı. hem iyi bir bassist*, hem güçlü bir vokal hem de çok kabiliyetli bir oyuncuydu.

    maddi manevi her şeyi korkunç bir hızla tükettiğimiz, 1 haftanın bundan 15-20 yıl önceki 1 aya denk düştüğü bir akış içinde 40 senedir üretebilmek ve ürettikleriyle hatırlarda kalabilmek çok büyük bir iş.

    eskiden böyle sevdiğim bir ünlü öldüğü zaman daha fazla duygulanırdım. sosyal medyada olsun burada olsun çok daha fazla şeyler yazardım. son yıllarda ailece içine düştüğümüz girdap, yaşanan şeyler ve bekleyişler artık beni ölüm olayına karşı karmaşık bir umursamazlığa itti.

    doğduğum günden beri kendini dizginlemesi öğütlenen, vura vura o hale gelmiş, ilk fırsatını bulduğunda bunu kırmaya çalışmış ve daha beter sıçıp batırınca korkup daha da beter kabuğuna çekilmiş birisiyim. zaman içinde iyiden iyiye tutkudan uzaklaştım, hissizleştim. ya da hissizleşmek zorunda kaldım...

    özkan uğur gibi "eski güzel günlerin" hatırası sanatçılar, biraz da bu yüzden örnek alınması ve hep anlatılması gereken insanlar. bir tornadan çıkma çılgınlık klişeleri değil elbette bahsettiğim. yaşamaktan ve duygulardan vazgeçmemek...

    hayatın yavanlığından, acımasızlığından ve tek düzeliğinden sıyrılmanın yegane yolu bu...

    özkan uğur da bunu en güzel şekilde yaşatan ve kendinden başka kalan insanlara aşılayanlardandı. hayatının son 13 yılını lenfoma ile geçirmesine rağmen üretkenliğinden de deliliğinden de ödün vermemiştir...

    yorgun bedeni huzur bulmuştur umarım. özgür ruhu yaşamaya devam edecek...

    bu arada hiç yazılmamış ama, ilgi alanımızın tam da göbeğine denk gelecek şekilde şöyle bir eser de bırakmıştır dünyaya...

    (bkz: şanlı galatasaray)

    https://www.youtube.com/watch?v=0orOi2EY4L8
App Store'dan indirin Google Play'den alın