1069
o zaman farkında değildik ama sezonun en önemli maçlarından biriydi.
o gün fb cephesinden gelen açıklamalar ve maç öncesi yapılan karalamalar boşuna değildi.
eminim ki her şey bir plan dahilinde ilerlemişti.
galatasaray'ın şampiyon olup rahatlaması, parti modundan bir türlü çıkamaması, antrenman yapamaması, oyuncuların gece kulüplerinde görüntülenmesi fb tarafının iştahını kabartmıştı.
kesinlikle kazanacaklarını düşünüp, hesaba başladılar.
maçtan önce söylenenler, kazandıktan sonra söylenecekler, hangi futbolcu çıkıp konuşacak, ali koç nasıl esip gürleyecek, fonladıkları medya maymunları hangi defterleri açıp galatasaray'a saldıracak...
hepsi hazırlanmıştı, bundan adım gibi eminim.
yenselerdi hem kutlamalarımıza salça olacaklar hem de maç sonu teker teker çıkıp; ''ya işte gördünüz mü ads maçı olmasa, ofsaytımsı olmasa falan filan...'' geyikleriyle şampiyonluğumuza medya eliyle kara çalacaklardı.
yarattıkları havuz medyasının o günkü halini gördünüz mü?
hepsinin yüzünden düşen bin parça, hepsi ''ulan tam hazırlandık bir b*ku beceremediniz.'' tadında ekranlara çıktılar.
adeta galatasaray nefretinden gözü dönen ali koç'un, şampiyon olmuş galatasaray'ın evine maça gelmesi tesadüf müydü sizce?
vardı vardı bir planlar.
''yahu yapma nasıl kazanacaklarına bu kadar emin olabilirler?'' diyecek taraftarlarımız vardır.
cevabı çok basit; kibir.
yıllardır bitmek bilmeyen kibirleri bu kadar emin olmalarını sağladı.
sezon boyunca galatasaray üzerine kurdukları algıları tescillendirme maçına çıktılar o gün.
ama hesaba katmadıkları bir şey vardı.
kafayı takmış bir adama bakıyordu her şey.
o adamın adı ise okan buruk.
sevgili hocamız 2005-2010 arasındaki derbi karnemizi ve derbi konusundaki çekingen psikolojimizi tek sezonda silip attı adeta.
o gün fb cephesinden gelen açıklamalar ve maç öncesi yapılan karalamalar boşuna değildi.
eminim ki her şey bir plan dahilinde ilerlemişti.
galatasaray'ın şampiyon olup rahatlaması, parti modundan bir türlü çıkamaması, antrenman yapamaması, oyuncuların gece kulüplerinde görüntülenmesi fb tarafının iştahını kabartmıştı.
kesinlikle kazanacaklarını düşünüp, hesaba başladılar.
maçtan önce söylenenler, kazandıktan sonra söylenecekler, hangi futbolcu çıkıp konuşacak, ali koç nasıl esip gürleyecek, fonladıkları medya maymunları hangi defterleri açıp galatasaray'a saldıracak...
hepsi hazırlanmıştı, bundan adım gibi eminim.
yenselerdi hem kutlamalarımıza salça olacaklar hem de maç sonu teker teker çıkıp; ''ya işte gördünüz mü ads maçı olmasa, ofsaytımsı olmasa falan filan...'' geyikleriyle şampiyonluğumuza medya eliyle kara çalacaklardı.
yarattıkları havuz medyasının o günkü halini gördünüz mü?
hepsinin yüzünden düşen bin parça, hepsi ''ulan tam hazırlandık bir b*ku beceremediniz.'' tadında ekranlara çıktılar.
adeta galatasaray nefretinden gözü dönen ali koç'un, şampiyon olmuş galatasaray'ın evine maça gelmesi tesadüf müydü sizce?
vardı vardı bir planlar.
''yahu yapma nasıl kazanacaklarına bu kadar emin olabilirler?'' diyecek taraftarlarımız vardır.
cevabı çok basit; kibir.
yıllardır bitmek bilmeyen kibirleri bu kadar emin olmalarını sağladı.
sezon boyunca galatasaray üzerine kurdukları algıları tescillendirme maçına çıktılar o gün.
ama hesaba katmadıkları bir şey vardı.
kafayı takmış bir adama bakıyordu her şey.
o adamın adı ise okan buruk.
sevgili hocamız 2005-2010 arasındaki derbi karnemizi ve derbi konusundaki çekingen psikolojimizi tek sezonda silip attı adeta.