1133
real madrid'e transfer arefesinde olan oyuncu.
arda güler 16 yaşındayken bu oyuncuyu izlediğimde ve karar mekanizmasını gördüğümde ürkmüştüm, nasıl olur da 16 yaşındaki bir çocuk benim düşündüğüm şeyleri düşünüp hatasız bir şekilde uygulayabilir diye.
fırsat buldukça akademideki çocukları izlemeye çalışırım, çoğu kusurludur çocukların; kimi top kontrolünü beceremez, kimi pas şiddetini ayarlayamaz, kimi etrafı yeterince kolaçan edemez pas açılarını göremez, kimi pas açısını görse bile pası atma cesaretini gösteremez, bir çoğu basit oynamayı bilmez yine çoğu top kendinde değilken nerede duracağını bilmez ve yine bir çoğu kendi fiziksel kapasitesini bilmez gibi gibi gibi bir sürü detay ekleyebiliriz buna.
bir bütün olarak değerlendirildiğinde arda güler tartışmasız şekilde türk futbolunda son zamanlarda yetişen en önemli oyuncudur diyebilirim.
karar mekanizması bu kadar güçlü bir genç türk oyuncuya ben rastlamadım, sanki daha önce futbol oynamış ve emekli olmuş ve yeniden 16 yaşında oyuna dönmüş gibi.
arda güler böyle bir potansiyel vaadederken; o sıralarda fenerbahçe takımı mert hakan yandaş, irfancan kahveci ve mesut özil'i bu çocuğun üzerine 10 numara transferi diye aldı. sevgi limit tanımıyordu(!) öyle dediler.
görüldüğü üzere fenerbahçe arda'nın önünü kesmek için yapılacak her şeyi de yaptı, fenerbahçe'de her sene 20 oyuncu gidiş geliş sirkülasyonlu transfer dönemleri gördük.
şimdi arda güler'i taraftar önüne atacaklar, hiçbir zaman suçlu kendileri değil zaten.
arda güler fenerbahçe'nin oyuncusu diye sessiz kalmayı tercih ettim bugüne kadar ama artık real madrid ve milli takımın oyuncusu olduğu için gerçekleri söyleyebiliriz.
arda güler, odegaard stilinde bir oyuncu ve odegaard'ı keşfedenlerin arda'yı da erkenden bulup kapmasını son derece doğal buluyorum. 17.5 m€'luk serbest kalma maddesi son derece kelepir, oyuncu art niyetli olsa zaten sakatım diyerek sözleşmede yazan dakika bareminin aşılmasına izin vermez ve 5 m€'ya giderdi, hoş öyle olsa daha fazla bağırtırdı ve sanırım karşı tarafın hakettiği de oydu.
arda'nın da odegaard'ın yolundan gitmesini olumlu buluyorum. hatta bana kalırsa 2-3 sene boyunca bir kademe daha düşük takımlarda düzenli oynaması daha doğru olacak. odegaard mesela; vitesse, herenveen ve real sociedad'da birer sene tam sezon forma giydi. sonrası arsenal ve premier ligin en iyi oyuncularından biri olması zaten.
barcelona doğru adres olmayacaktı, sürekli messiyle kıyaslanmak, gavi pedri gibi minik katalanlardan formayı almak da kolay olmazdı. çünkü net şekilde katalanlara pozitif ayrımcılık yapılacaktı orada. yusuf demir ve emre demir'den dolayı da bir önyargı da olabilirdi.
real madrid dünyanın en büyük kulübü ve dünyanın en büyük kulübü sizi isterse, oraya imza atarsınız.
fenerbahçeliler niye alınıyor darılıyor anlamıyorum, keşke real madrid bizim takımdan da birine bonservis verip alsa da o çocuğu sırtımda taşısam ispanya'ya.
çocuğun üzerinde emeği geçen kim varsa tebrik ederim.
kariyerinde de başarılar dilerim.
arda güler 16 yaşındayken bu oyuncuyu izlediğimde ve karar mekanizmasını gördüğümde ürkmüştüm, nasıl olur da 16 yaşındaki bir çocuk benim düşündüğüm şeyleri düşünüp hatasız bir şekilde uygulayabilir diye.
fırsat buldukça akademideki çocukları izlemeye çalışırım, çoğu kusurludur çocukların; kimi top kontrolünü beceremez, kimi pas şiddetini ayarlayamaz, kimi etrafı yeterince kolaçan edemez pas açılarını göremez, kimi pas açısını görse bile pası atma cesaretini gösteremez, bir çoğu basit oynamayı bilmez yine çoğu top kendinde değilken nerede duracağını bilmez ve yine bir çoğu kendi fiziksel kapasitesini bilmez gibi gibi gibi bir sürü detay ekleyebiliriz buna.
bir bütün olarak değerlendirildiğinde arda güler tartışmasız şekilde türk futbolunda son zamanlarda yetişen en önemli oyuncudur diyebilirim.
karar mekanizması bu kadar güçlü bir genç türk oyuncuya ben rastlamadım, sanki daha önce futbol oynamış ve emekli olmuş ve yeniden 16 yaşında oyuna dönmüş gibi.
arda güler böyle bir potansiyel vaadederken; o sıralarda fenerbahçe takımı mert hakan yandaş, irfancan kahveci ve mesut özil'i bu çocuğun üzerine 10 numara transferi diye aldı. sevgi limit tanımıyordu(!) öyle dediler.
görüldüğü üzere fenerbahçe arda'nın önünü kesmek için yapılacak her şeyi de yaptı, fenerbahçe'de her sene 20 oyuncu gidiş geliş sirkülasyonlu transfer dönemleri gördük.
şimdi arda güler'i taraftar önüne atacaklar, hiçbir zaman suçlu kendileri değil zaten.
arda güler fenerbahçe'nin oyuncusu diye sessiz kalmayı tercih ettim bugüne kadar ama artık real madrid ve milli takımın oyuncusu olduğu için gerçekleri söyleyebiliriz.
arda güler, odegaard stilinde bir oyuncu ve odegaard'ı keşfedenlerin arda'yı da erkenden bulup kapmasını son derece doğal buluyorum. 17.5 m€'luk serbest kalma maddesi son derece kelepir, oyuncu art niyetli olsa zaten sakatım diyerek sözleşmede yazan dakika bareminin aşılmasına izin vermez ve 5 m€'ya giderdi, hoş öyle olsa daha fazla bağırtırdı ve sanırım karşı tarafın hakettiği de oydu.
arda'nın da odegaard'ın yolundan gitmesini olumlu buluyorum. hatta bana kalırsa 2-3 sene boyunca bir kademe daha düşük takımlarda düzenli oynaması daha doğru olacak. odegaard mesela; vitesse, herenveen ve real sociedad'da birer sene tam sezon forma giydi. sonrası arsenal ve premier ligin en iyi oyuncularından biri olması zaten.
barcelona doğru adres olmayacaktı, sürekli messiyle kıyaslanmak, gavi pedri gibi minik katalanlardan formayı almak da kolay olmazdı. çünkü net şekilde katalanlara pozitif ayrımcılık yapılacaktı orada. yusuf demir ve emre demir'den dolayı da bir önyargı da olabilirdi.
real madrid dünyanın en büyük kulübü ve dünyanın en büyük kulübü sizi isterse, oraya imza atarsınız.
fenerbahçeliler niye alınıyor darılıyor anlamıyorum, keşke real madrid bizim takımdan da birine bonservis verip alsa da o çocuğu sırtımda taşısam ispanya'ya.
çocuğun üzerinde emeği geçen kim varsa tebrik ederim.
kariyerinde de başarılar dilerim.
