2049
oyuncu satılmasına karşı değilim, aksine bunu savunuyorum. bazı yazarlar porto olma fikrine hayal deseler de ben asıl transferle avrupa'da başarılı olma fikrini hayal olarak görüyorum, kaldı ki paris saint germain, manchester city gibi iki dev bütçe biel daha trnasferle başarı sağlayamadı şampiyonlar ligi'nde ama en azından manchester city guardiola ile o kültürü oturttu. bu sene olmazsa 3 sene içinde artık alırlar o kupayı.
konuya dönelim; transfer yaparak, iyi kadro kurarak real madrid ile falana baş edemezsin. ekol olman lazım. tabii ki transfer yapacaksın, yeri gelecek bir oyuncuya 20 milyon avro da vereceksin ve belki de zarar edeceksin, nihayetinde bu bir risk, uyum sorunu olur, tutmaz vs. yine de yıllık ücreti makulse elinde kalmaz, yattığı yerden para ödemek zorunda kalmazsın, illa ki gönderebilirsin. tabii bu durumda da 30'u geçmiş ismi olan oyuncular yerine geleceği olan oyunculara yönelip parayı yıllık ücretlerine değil bonservislerine vermek gerekiyor.
işte nelsson tam olarak böyle bir transferdi. olma ihtimali yüksek ama tam olmamış, tecrübe kazanması gereken, iyi bir ekip içerisinde artı yönlerini daha da parlatıp eksi yönlerini daha önemsiz gösterecek bir sistem içerisinde değerini artıracak bir adamdı ve bu sene iyi bir takımla başarı gelince de nelsson için tam olarak böyle oldu.
çok uzun bir giriş oldu özür dilerim ama asıl demek istediğime geldim şu an; nelsson'un satılmasına karşı değilim ama yerinin çok çabuk doldurulabileceği algısını doğru bulmuyorum. çünkü nelsson'un yanlış değerlendirildiğini düşünüyorum. sözlükte sık paylaştığım bir cruyff sözü vardır; ''bir oyuncunun sahada top oynayacağı süre maksimum 2 dakikadır. onu iyi futbolcu yapansa geriye kalan 88 dakikada ne yaptığıdır.'' nelsson'un topun olduğu bölgedeki aksiyonlarına bakarsanız, maçta 3 4 dakikalık nelsson kesitine bakarsanız yerini kolay dolacağını düşünebilirsiniz. hatta bu sezon özelinde abdülkerim'in fiziki mücadelesi, fizik üstünlüğü, kritik müdahaleleri, yatarak vs. topa teması nelsson'dan fazladır da belki. ancak bütün 90 dakikaya bakarsanız bir maçta nelsson'un oyunu okuması, pozisyon alışı, savunma çizgisini ayarlaması, sürekli maçın içinde olup her şeyi okuması, liderliği, soğukkanlığı ve en önemlisi tüm bunları henüz 24 yaşında yapabilmesidir nelsson'u değerli kılan ve bunlar öyle ha deyince hemen yerine konulacak özellikler değildir.
nelsson satılmasın mı? bence 20 milyon avro üzeri teklif varsa satılsın. ve yerine metehan baltacıyı bile koyabilirsin, eğer ona uygun bir oyun planın varsa tabii. ama nelsson özelliklerinde bir stoperi kolay bulamazsın. nelsson'u göndereceksen başka bir şey oynaman gerek artık. oynayamazsın demiyorum, bence zaten iyi hocalık biraz bunu da gerektirir. bir eksikliği kapatmanın yolu ona benzer birini bulup oraya koymak ve ondan nelsson'un yaptıklarını yapmasını ummak değildir, bir nelsson daha bulamazsın, ama başka iyi özelliklere sahip başka stoperler bulursun. bu yöntemin bir eksikliği kapatmanın en iyi yolu olduğunu anlamam yıllarımı aldı diye yazmıştı fever pitch'de nick hornby. ve bu sadece futbol için geçerli de değildir hatta, hayatın her alanında bu böyledir.
konuya dönelim; transfer yaparak, iyi kadro kurarak real madrid ile falana baş edemezsin. ekol olman lazım. tabii ki transfer yapacaksın, yeri gelecek bir oyuncuya 20 milyon avro da vereceksin ve belki de zarar edeceksin, nihayetinde bu bir risk, uyum sorunu olur, tutmaz vs. yine de yıllık ücreti makulse elinde kalmaz, yattığı yerden para ödemek zorunda kalmazsın, illa ki gönderebilirsin. tabii bu durumda da 30'u geçmiş ismi olan oyuncular yerine geleceği olan oyunculara yönelip parayı yıllık ücretlerine değil bonservislerine vermek gerekiyor.
işte nelsson tam olarak böyle bir transferdi. olma ihtimali yüksek ama tam olmamış, tecrübe kazanması gereken, iyi bir ekip içerisinde artı yönlerini daha da parlatıp eksi yönlerini daha önemsiz gösterecek bir sistem içerisinde değerini artıracak bir adamdı ve bu sene iyi bir takımla başarı gelince de nelsson için tam olarak böyle oldu.
çok uzun bir giriş oldu özür dilerim ama asıl demek istediğime geldim şu an; nelsson'un satılmasına karşı değilim ama yerinin çok çabuk doldurulabileceği algısını doğru bulmuyorum. çünkü nelsson'un yanlış değerlendirildiğini düşünüyorum. sözlükte sık paylaştığım bir cruyff sözü vardır; ''bir oyuncunun sahada top oynayacağı süre maksimum 2 dakikadır. onu iyi futbolcu yapansa geriye kalan 88 dakikada ne yaptığıdır.'' nelsson'un topun olduğu bölgedeki aksiyonlarına bakarsanız, maçta 3 4 dakikalık nelsson kesitine bakarsanız yerini kolay dolacağını düşünebilirsiniz. hatta bu sezon özelinde abdülkerim'in fiziki mücadelesi, fizik üstünlüğü, kritik müdahaleleri, yatarak vs. topa teması nelsson'dan fazladır da belki. ancak bütün 90 dakikaya bakarsanız bir maçta nelsson'un oyunu okuması, pozisyon alışı, savunma çizgisini ayarlaması, sürekli maçın içinde olup her şeyi okuması, liderliği, soğukkanlığı ve en önemlisi tüm bunları henüz 24 yaşında yapabilmesidir nelsson'u değerli kılan ve bunlar öyle ha deyince hemen yerine konulacak özellikler değildir.
nelsson satılmasın mı? bence 20 milyon avro üzeri teklif varsa satılsın. ve yerine metehan baltacıyı bile koyabilirsin, eğer ona uygun bir oyun planın varsa tabii. ama nelsson özelliklerinde bir stoperi kolay bulamazsın. nelsson'u göndereceksen başka bir şey oynaman gerek artık. oynayamazsın demiyorum, bence zaten iyi hocalık biraz bunu da gerektirir. bir eksikliği kapatmanın yolu ona benzer birini bulup oraya koymak ve ondan nelsson'un yaptıklarını yapmasını ummak değildir, bir nelsson daha bulamazsın, ama başka iyi özelliklere sahip başka stoperler bulursun. bu yöntemin bir eksikliği kapatmanın en iyi yolu olduğunu anlamam yıllarımı aldı diye yazmıştı fever pitch'de nick hornby. ve bu sadece futbol için geçerli de değildir hatta, hayatın her alanında bu böyledir.
