• 657
    2001 krizi çıktığında istanbul'da lisede yatılı okuldaydım. arkadaşlardan birisi gelip haberiniz var mı dolar 1 milyon lirayı geçti demişti. o gün ilk aklıma gelen, tabii yaşımın da küçük olmasının etkisiyle, galatasaray'ın borçlarını nasıl ödeyeceği sorunsalıydı. tabii ki tüm ülke adına üzülmüştüm üzülmesine de en çok da galatasaray için üzülmüştüm.

    galatasaray o dönemde avrupa'nın en büyükleriyle sahada aslanlar gibi mücadele ediyordu ama ekonomik olarak arada uçurum oluşmaya başlamıştı. lazio'nun crespo, florentino perez'in figo transferiyle futbolda yeni bir çağ açılmıştı ve jardel vs. transferleriyle büyüklerin masasında yer almaya çalıştığımız ortamda 2001 krizi bizi yıkmıştı.
    yabancı futbol forumlarında da galatasaray neden kaka gibi genç yıldızı 5-6 milyon euro'ya sao paolo'dan transfer etmiyor ki. eminim galatasaray'da oynama fırsatını geri çevirmez diyorlardı ama benim içim bunları okudukça kan ağlıyordu. diyemiyordum ki daha bizim daha deplasmana gitmek için uçak biletini ödeyecek paramız bile zor çıkışıyor. borç alalım desek bankaların kendisinde borç verecek para yoktu.

    tam o dönemde aig denen kan emici kurumun eline düşmüştük. hakan şükür, okan, emre gibi önemli değerler, belki de galatasaray'ın tarihinde paraya en çok ihtiyaç olduğu dönemde 5 kuruş kazandırmadan gitmeleri de ayrı yaralamıştı. işte o uefa kupası ve 4 sene üst üste şampiyonluk sonrası neden dominasyon kuramadık diye soruyorsanız cevabı bu işte. dolar kuru.

    bugün de yine yükselen kurlar türkiye ekonomisini ve galatasaray'ı zorlamaya devam ediyor. ben 5 sene önce yurtdışına yerleşerek kendimi kurtardım ama elin arabının milyar dolarları saçtığı futbol ortamında galatasaray'ın ülkenin ekonomik durumu yüzünden 3-5 milyon euronun hesabını yapmak zorunda oluşunu düşünerek üzülüyorum, yoksa tatilde 100 euro az harcamışım fazla harcamışım benim için ne önemi var...
App Store'dan indirin Google Play'den alın