866
fenerbahçe'nin z kuşağı futbolcusu.
anımsıyorum da 90'lı yıllarda sabri'nin, emre'nin her kamp öncesi saçları kazıtılırdı. gençler antrenmanlarda kale direğini oradan oraya taşır, malzeme getirir götürür, duşa en son girerdi. ağabeyleri kampta okey oynarken masaya çay servisi yaparlardı. bunu onayladığım için söylemiyorum ama özellikle ülkemizde takım çalışması yapılan bazı mesleklerde başarı biraz da kıdemcilik gibi informal ilişkiler sayesinde elde ediliyor. arda güler aşağı yukarı beş senedir medyada haberleri çıkan, oynadığı kulübün alt yapı kültürü gelişmediği için el bebek gül bebek sahneye hazırlanan bir oyuncu. muhtemelen de bu yukarıda anlatmaya çalıştığım safhaları hiç yaşamadı. çünkü onu ne zaman seyretsem topu ısrarla takım arkadaşlarından isteyen, topla kendisini göstermek isteyen, pas gelmediği vakit arkadaşına eli kolu havada isyan eden bir oyuncu görüyorum. bana göre sevimsiz gelen bu halleri bu jenerasyonun sporcuları için dikkat çekici bir durum.
diğer yandan ülke sporundaki tüm ahlaksızlıkların işaret fişeğini ateşleyen, sportmenlik dışı davranışlarını normalize ve karikatürize etmeye çalışan bir kulübün ve taraftarlarının arda güler üzerinden bırakın bize dünyadaki herhangi bir spor kulübüne ahlak ve duruş dersi verecek hali yoktur. oyucularını kollamak istiyorlarsa önce sezon içinde takımımız hakkında abuk sabuk demeçler veren arda'nın arkadaşları ile başlasınlar.
anımsıyorum da 90'lı yıllarda sabri'nin, emre'nin her kamp öncesi saçları kazıtılırdı. gençler antrenmanlarda kale direğini oradan oraya taşır, malzeme getirir götürür, duşa en son girerdi. ağabeyleri kampta okey oynarken masaya çay servisi yaparlardı. bunu onayladığım için söylemiyorum ama özellikle ülkemizde takım çalışması yapılan bazı mesleklerde başarı biraz da kıdemcilik gibi informal ilişkiler sayesinde elde ediliyor. arda güler aşağı yukarı beş senedir medyada haberleri çıkan, oynadığı kulübün alt yapı kültürü gelişmediği için el bebek gül bebek sahneye hazırlanan bir oyuncu. muhtemelen de bu yukarıda anlatmaya çalıştığım safhaları hiç yaşamadı. çünkü onu ne zaman seyretsem topu ısrarla takım arkadaşlarından isteyen, topla kendisini göstermek isteyen, pas gelmediği vakit arkadaşına eli kolu havada isyan eden bir oyuncu görüyorum. bana göre sevimsiz gelen bu halleri bu jenerasyonun sporcuları için dikkat çekici bir durum.
diğer yandan ülke sporundaki tüm ahlaksızlıkların işaret fişeğini ateşleyen, sportmenlik dışı davranışlarını normalize ve karikatürize etmeye çalışan bir kulübün ve taraftarlarının arda güler üzerinden bırakın bize dünyadaki herhangi bir spor kulübüne ahlak ve duruş dersi verecek hali yoktur. oyucularını kollamak istiyorlarsa önce sezon içinde takımımız hakkında abuk sabuk demeçler veren arda'nın arkadaşları ile başlasınlar.