• 1029
    37 yaşındayım. nereden baksan 6-7 yaşından beri öyle böyle takip ediyorum takımı. ama bizi geçtim ben hayatımda bu kadar tek taraflı bir maç izlediğimi hatırlamıyorum. bazen lig kupasında falan aşırı güçlü takımlar olmadık 4. lig takımları ile eşleşir. orada bile böyle bir fark olmaz çünkü güçlü takım tam kadro çıkmaz, sakatlanmaktan korkar çok zorlamaz. ama bu bambaşka bir şeydi. sahada o kadar büyük bir güç farkı vardı ki.

    bu bahsettiğim güç farkı sadece futbol kalite olarak da değil fiziksel güç olarak da korkunç bir fark vardı. şampiyonluğu garantilemiş, önde olan takım, hala bir topa 3 kişi koşup korkunç bir baskı uygularken tamamen sinmiş rakibi ayakta duramıyordu. rakip tamamen panik ve çaresizliğe itilmişti. 2. golden sonra rakibin "bir an önce bitsin" yaklaşımı hiç olmayacağı kadar barizdi.

    kalite farkına değinmiyorum bile. rakibin genç yetenekleri zaten tamamen pısmış halde topa değemeden sahadan ayrılırken, tecrübeli ve tehlikeli ifade edilebilecek isimleri ayağında topu tutamadı ve kaybolup gittiler. öyle net bir üstünlükten bahsediyorum ki top bizim sahaya daha geçerken saniyeler içinde topu kazanacağımız belli oluyordu.

    rakibin varlık gösterebildiği tek tük anlar oldu, onlar da duran toplar. onlara biraz güldüm açıkçası. bir defa duran topu kazanma yolları çok eğlenceliydi çünkü gerçekten ayakta duramıyorlardı. en ufak mücadelede düştükleri için özellikle ilk yarı sık sık duran top kazandılar. onlarda da şeye güldüm; böyle 2-3 kişi topun başına geliyor değişik açılarda duruyor, biri gidiyor barajın arkasında geziyor, birisi ofsaytta bekliyor. ulan diyorsan çok acayip bir organizasyon geliyor herhalde. sonra kullanıyorlar, bizimkiler usulca uzaklaştırıyor. yani buna varlık gösterme dememden kasıt da bir tehlike yaratmaları değil topa dokunma şansı yakalamaları.

    keşke dün maç 100 dk daha sürseydi, bir de bizim yedekleri sürseydik. öyle bitmeseydi.

    müthiş bir keyif, müthiş.
App Store'dan indirin Google Play'den alın