62
oy vermenin kabiliyet işi olduğu bir dünya düzeninde, gözümde ego ve egonun savaştığı; en sevilen egonun kazanacağı seçimden öte hiçbir şey olmayan, ülkenin kaderini ve dolayısıyla beni, benden sonra doğacak nesilleri etkilendiren yönetim değişikliğinin beklendiği seçim. çok sevdiğim filozoflardan biri olan socrates'e göre oy rastgele kullanılan bir şey değildir, bilakis her yetenek öğretisi gibi o da sistematik bir öğrenim gerektirir. ona göre, eğitimsiz herhangi bir vatandaşa oy kullandırmak fırtınalı bir gecede samos adası denizlerine inen bir gemiyi bilgisiz kişilere emanet etmek gibidir. benim rengim ilk günden bu yana belliydi, hem siyasi olarak üst düzey yetkili olduğum partinin hem de kendi vicdanımın el verdiği adayın kazanması için üç aydır çabaladım, çabalıyorum umuyorum cehaletin yön vermediği, fanatizmin demokrasinin eteği altına sığınmadığı bir seçim olur. benim gönlümde yatan aslanın kazanma ihtimali ne denli kuvvetli bilemem hakeza kendi içimizde yaptığımız anketler bizim için olayın o kadar kötü sonuçlanmayacağını gösteriyor olsa dahi, insan bu ülkede hiçbir şeyden emin olamıyor.