25
üst üste 4. şampiyonluk parolasıyla sahaya çıkan beşiktaş'ın, feldkamp'ın yarattığı panzer galatasaray'a averajla geçildiği sezon. tarafsız gözle ve sezonun geneline bakıldığı zaman ne o sezon beşiktaş ya da galatasaray'ın bir maçta 7-8 gol atması, ne de ankaragücü'nün bir maçta 8 gol yemesi çok olağanüstü olaylar değildir aslında.
ancak hem beşiktaş'ın 3 yıllık serisini sona erdirmiş olması, hem de son maçlar öncesi arada sadece 2 gollük bir farkın olması sebebiyle galatasaray'ın son maçta aldığı 8-0'lık galibiyet üzerine spekülasyonlar yapılması bir yere kadar anlaşılabilir bir durumdur.
hele yıllar sonra kulaktan dolma bilgilerle o sezonun puan tablosu ve fikstürü açılıp da incelendiği zaman, yıllar sonra doğmuş insanların bile son maç üzerinden bir okumayla bu kanıya varması normaldir.
başka bir gözle bakınca galatasaray'ın namağlup bitirip averajla ikinci olduğu ve şampiyonluğu beşiktaş'ın aldığı 1985-86 sezonunun rövanşı da denebilir. 1993-1994 sezonunda galatasaray hem ligde şampiyon olup, hem de manchester united'ı eleyip avrupa kupalarına seribaşı uygulamasını getirterek rüştünü ispatlamıştır aslında. 1994-1995 sezonunda ise ipi göğüsleyen beşiktaş olmuş, 7 yılda 4 ve 10 yılda 5 gibi kendi tarihlerindeki şampiyonluk frekansını baştan aşağı değiştiren bir seri ile meşhur "özkaynak" jenerasyonunu emekli etmiştir.
bu sezonda temelleri atılan galatasaray'ın altın jenerasyonu ise 2001-2002 sezonuna kadar 10 yılda 7 lig, 2 avrupa ve bilimum domestik kupa kazanarak türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. "kalli" feldkamp ise bu sezon oynattığı futbolun referansıyla ironik bir şekilde 6 sene sonra beşiktaş'ın başına geçirilmiştir.
gerçi 15 sene sonra 74 yaşında iken de emeklilikten geri döndürülüp galatasaray'ın başına geçirilmiş, son 6 hafta yarı yolda bıraksa da tarihin en güçlü fenerbahçe'sine karşı 11 metin parolasıyla şampiyonluk çıkarmayı bilmiştir. hem de 1992-1993 sezonunda futbol şubesinden sorumlu olan adnan polat'ın başkanlığında...
ancak hem beşiktaş'ın 3 yıllık serisini sona erdirmiş olması, hem de son maçlar öncesi arada sadece 2 gollük bir farkın olması sebebiyle galatasaray'ın son maçta aldığı 8-0'lık galibiyet üzerine spekülasyonlar yapılması bir yere kadar anlaşılabilir bir durumdur.
hele yıllar sonra kulaktan dolma bilgilerle o sezonun puan tablosu ve fikstürü açılıp da incelendiği zaman, yıllar sonra doğmuş insanların bile son maç üzerinden bir okumayla bu kanıya varması normaldir.
başka bir gözle bakınca galatasaray'ın namağlup bitirip averajla ikinci olduğu ve şampiyonluğu beşiktaş'ın aldığı 1985-86 sezonunun rövanşı da denebilir. 1993-1994 sezonunda galatasaray hem ligde şampiyon olup, hem de manchester united'ı eleyip avrupa kupalarına seribaşı uygulamasını getirterek rüştünü ispatlamıştır aslında. 1994-1995 sezonunda ise ipi göğüsleyen beşiktaş olmuş, 7 yılda 4 ve 10 yılda 5 gibi kendi tarihlerindeki şampiyonluk frekansını baştan aşağı değiştiren bir seri ile meşhur "özkaynak" jenerasyonunu emekli etmiştir.
bu sezonda temelleri atılan galatasaray'ın altın jenerasyonu ise 2001-2002 sezonuna kadar 10 yılda 7 lig, 2 avrupa ve bilimum domestik kupa kazanarak türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. "kalli" feldkamp ise bu sezon oynattığı futbolun referansıyla ironik bir şekilde 6 sene sonra beşiktaş'ın başına geçirilmiştir.
gerçi 15 sene sonra 74 yaşında iken de emeklilikten geri döndürülüp galatasaray'ın başına geçirilmiş, son 6 hafta yarı yolda bıraksa da tarihin en güçlü fenerbahçe'sine karşı 11 metin parolasıyla şampiyonluk çıkarmayı bilmiştir. hem de 1992-1993 sezonunda futbol şubesinden sorumlu olan adnan polat'ın başkanlığında...