23
babamın o dönemler şişli - osmanbey'de bir firmada çalışıyor olmasının avantajı ile birçok maçını ali sami yen'de izleyebilme şansına sahip olduğum sezon.
bir başlık vardı sanki, "izlediğim en iyi galatasaray" gibi birşeydi. orada ilk 3'e koyarım bu sezonun takımını.
evet, özellikle 8-0 yaygarası koparan jimnastik kulübüne her dalda küsküyü vermiştik, ve bunun dışında frankfurt, roma gibi avrupa kupası maçları, ve kadıköy'de 10 kişi ile dörtlediğimiz fener maçları bu sezonun incileridir ama sezona dair favori maçım ilk 30 dakikasında 9 kişi kaldığımız trabzonspor maçında onca gol kaçırıp sonunda 3 puanı son saniyede yediğimiz golle kaptırdığımız maçtır.
benim hayalimdeki galatasaray oydu işte, 9 kişi ile rakibine sahayı dar eden.
(bkz: 4 ekim 1992 galatasaray trabzonspor maçı)
bir başlık vardı sanki, "izlediğim en iyi galatasaray" gibi birşeydi. orada ilk 3'e koyarım bu sezonun takımını.
evet, özellikle 8-0 yaygarası koparan jimnastik kulübüne her dalda küsküyü vermiştik, ve bunun dışında frankfurt, roma gibi avrupa kupası maçları, ve kadıköy'de 10 kişi ile dörtlediğimiz fener maçları bu sezonun incileridir ama sezona dair favori maçım ilk 30 dakikasında 9 kişi kaldığımız trabzonspor maçında onca gol kaçırıp sonunda 3 puanı son saniyede yediğimiz golle kaptırdığımız maçtır.
benim hayalimdeki galatasaray oydu işte, 9 kişi ile rakibine sahayı dar eden.
(bkz: 4 ekim 1992 galatasaray trabzonspor maçı)