6176
dünyadaki her takım gibi galatasaray da formsuz bir dönem geçiriyor. bu bazen 2-3 hafta, bazen daha uzun sürebiliyor. uzun süren galibiyet serilerinden sonra mental düşüşlerin olması normaldir. sorun bizim durgunluk dönemimizin son düzlüğe denk gelmesi oldu. bunu çözecek olan yine okan hocadır. ben kendisine güveniyorum. futbolculuk kariyerinin neredeyse tamamına şahit olduğum bir insan okan buruk. ne hızı vardı ne fizik kuvveti ne de çok üstün bir tekniği. ancak allah'ın herkese bahşetmediği kıvrak bir zekası ve büyük bir enerjisi vardı. problem çözebilen biriydi. bu nedenle dişi ile tırnağı ile kazıyarak geldiği, rüyalarını süsleyen galatasaray teknik direktörlüğünü şampiyonluk ile taçlandırmayı buradaki herkesten çok istediğini biliyorum.
hocanın anlaması gereken bazı şeyler var. mesela:
1- bu kadrodan bazı oyuncular alternatifsizdi ve mental olarak yorgunluk gözleniyor. son 5 maçta kadro yapısında radikal değişiklikler beklemiyorum ama adekugbe yerine daha özgüvenli ve tecrübeli dubois, rashica yerine yunus veya zaniolo de denenebilir.
2- söylemekten dilim de tüy bitti ama çok tahmin edilebilir ve önlem alınabilir bir oyun kurgumuz var. galatasaray'a karşı tüm takımlar kalabalık orta saha ile oynamaya başladı. orta alandaki mevcut yumuşak halimizden başka bir de hep eksik kalmaya başladık. artık midstjö mü olur, berkan mı olur ya da hamza mı olur bilemem ama oraya hem sertlik katacak hem de yardımcı olacak + bir oyuncu şart.
3- beşiktaş maçıyla nur topu gibi bir sorunumuz daha ortaya çıktı: ne ofansta ne defansta fiziksel üstünlük sağlayamıyoruz rakiplere. zaten iyi olmayan yan toplar iyice kalemizde kabusa dönüşür hale geldi. herşeyi affedebilirim de torreira-colley eşleşmesini 2 gündür düşünüyorum da kafam almıyor.
4- hocamızın bir diğer akıl tutulması da oyuna müdahale de geç kalması ve oyuna dahil ettiği oyunculardan verim alamaması. dün gördükki oyuncular rastgele oyuna giriyor ve kimin nerede oynadığı belli değil. bir ara barış alper yılmaz'ı 10 numara pozisyonunda gördüm.
5- geçen yıla nazaran ıslah edilmiş olsa da pas kalitemiz hala iyi değil. icardi, rashica, oliviera, abdülkerim, mertens dışındaki oyuncuların top dolaşımına katkısı çok düşük. boey, yunus, muslera, kerem, adekugbe, nelson, barış alper... maalesef bazen öyle pas hataları yapıyorlarki bu oyuncularla nasıl şampiyon olacağız diyorum kendi kendime. örneğin yunus, dün oyuna girdikten sonra çizgide bomboş iken az ilerideki takım arkadaşına çok basit bir pası veremedi. pozisyonla alakası bile olmayan, oradan tesadüfen geçen beşiktaşlı futbolcuya topu çarptırdı ve oradan gol yedik. inanılmaz cidden!
6- çok yavaş oynamaya başladık. yani oyun hızımız düştü. yukarıda saydığım oyun problemleri geçiş oyunundaki becerimizle ya örtülüyordu ya da sırıtmıyordu. maalesef skoru koruyamayınca rakip bize boş alanlar bırakmıyor artık. böylece galatasaray'ın en güçlü silahı olan transition offence çalışmaz hale geliyor. ne yazıktır ki sete oturmuş savunmaları da aşacak ne pas kalitemiz ne de güçlü bir kurgumuz yok an itibariyle.
hocanın anlaması gereken bazı şeyler var. mesela:
1- bu kadrodan bazı oyuncular alternatifsizdi ve mental olarak yorgunluk gözleniyor. son 5 maçta kadro yapısında radikal değişiklikler beklemiyorum ama adekugbe yerine daha özgüvenli ve tecrübeli dubois, rashica yerine yunus veya zaniolo de denenebilir.
2- söylemekten dilim de tüy bitti ama çok tahmin edilebilir ve önlem alınabilir bir oyun kurgumuz var. galatasaray'a karşı tüm takımlar kalabalık orta saha ile oynamaya başladı. orta alandaki mevcut yumuşak halimizden başka bir de hep eksik kalmaya başladık. artık midstjö mü olur, berkan mı olur ya da hamza mı olur bilemem ama oraya hem sertlik katacak hem de yardımcı olacak + bir oyuncu şart.
3- beşiktaş maçıyla nur topu gibi bir sorunumuz daha ortaya çıktı: ne ofansta ne defansta fiziksel üstünlük sağlayamıyoruz rakiplere. zaten iyi olmayan yan toplar iyice kalemizde kabusa dönüşür hale geldi. herşeyi affedebilirim de torreira-colley eşleşmesini 2 gündür düşünüyorum da kafam almıyor.
4- hocamızın bir diğer akıl tutulması da oyuna müdahale de geç kalması ve oyuna dahil ettiği oyunculardan verim alamaması. dün gördükki oyuncular rastgele oyuna giriyor ve kimin nerede oynadığı belli değil. bir ara barış alper yılmaz'ı 10 numara pozisyonunda gördüm.
5- geçen yıla nazaran ıslah edilmiş olsa da pas kalitemiz hala iyi değil. icardi, rashica, oliviera, abdülkerim, mertens dışındaki oyuncuların top dolaşımına katkısı çok düşük. boey, yunus, muslera, kerem, adekugbe, nelson, barış alper... maalesef bazen öyle pas hataları yapıyorlarki bu oyuncularla nasıl şampiyon olacağız diyorum kendi kendime. örneğin yunus, dün oyuna girdikten sonra çizgide bomboş iken az ilerideki takım arkadaşına çok basit bir pası veremedi. pozisyonla alakası bile olmayan, oradan tesadüfen geçen beşiktaşlı futbolcuya topu çarptırdı ve oradan gol yedik. inanılmaz cidden!
6- çok yavaş oynamaya başladık. yani oyun hızımız düştü. yukarıda saydığım oyun problemleri geçiş oyunundaki becerimizle ya örtülüyordu ya da sırıtmıyordu. maalesef skoru koruyamayınca rakip bize boş alanlar bırakmıyor artık. böylece galatasaray'ın en güçlü silahı olan transition offence çalışmaz hale geliyor. ne yazıktır ki sete oturmuş savunmaları da aşacak ne pas kalitemiz ne de güçlü bir kurgumuz yok an itibariyle.
