resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:50
Uyruk:Türkiye
  • 6021
    gomis'in yaptığı yanlışı anlayacak karakterde biri olduğunu düşünmüyorum. farklı galatasaray platformlarında konu florya'da soyunma odasında melo'nun riera'yı dövmesine ve fatih hocanın krizi doğru yöneterek bir süre sonra melo'yu affetmesine benzetilmiş ama alakası yok. konunun 2021-2022 sezonundaki marcao-kerem kavgasıyla da bir benzerliği yok. konu, 2007-2008 sezonunda yaşanan feldkamp - sabri sarıoğlu olayının bir benzeri. feldkamp sabri'yi ocak 2008'de kadro dışı bırakmıştı, kararı da kesindi. hakan şükür, hasan şaş, ümit karan, okan buruk gibi futbolcular devreye girerek, hocanın kararının değişmesi sağlanmıştı. ağırlığı olan futbolcuların devreye girerek futbolcuların patronu konumundaki teknik direktörün kararını değiştirmek zorunda bırakmaları, hiç doğru bir şey değidir. feldkamp bu olaydan 3 ay sonra yine futbolcuların isteği üzerine gönderildi (istifa ettirildi) ve galatasaray bu ayrılıkla 2008'de bir şampiyonluk kazandı. ancak futbolcular yeniçeriler gibidir, başıboş bırakırsan 1 kazansan da 3 kaybedersin. florya'da 2008 şampiyonluğundan sonra 3 sezon boyunca hiçbir yönetici veya teknik direktör otorite kuramadı. 2010-2011 sezonunda "florya'da seks partisi" manşetli iğrenç haberler çıkacak kadar otoriteden yoksun bir yerdi florya. 2008'de bir şampiyonluk için futbolculardan yana tavır alınarak teknik direktörün tabiri caizse otoritesinin çiğnenmesi, galatasaray'ın 3 yılına mal olmuştu. fatih terim göreve getirilip florya'ya çekidüzen verilene kadar da çok acı çekmiştik.

    bugün de yaşanan durum benim açımdan bir benzeridir. okan hoca gomis ile iki kere görüştüğünü gayet sakin ve kibar bir dille anlattı maçtan sonra basın toplantısında. kimseyi taraftarın önüne atmadı, o konuşmanın içerisinde gomis'i birkaç kez de onore etti. gomis için hoca kararını vermiş ve konuyu yönetim kurulunun kararına bırakmıştı. bu noktada artık futbolcular neden devreye girme gereksinimi hissetmiş ben anlamadım. konuyu geçtiğimiz perşembe ile cumartesi günleri arası çözmek için çabalasalar anlam verebilirdim ama konuyla ilgili okan hoca konuştuktan sonra harekete geçmeleri yakışıksız. okan hocanın açıklamalarından sonra gomis instagram hesabından bir paylaşım yaptı üstelik. bu paylaşımın içeriğinde de iki olgu var sadece; biri kibir, diğeri galatasaray teknik direktörüne yalancılık ithamı. hadi kibir 6 hafta için mazur görülebilir ancak galatasaray'ın teknik direktörüne yapılan yalancılık ithamı nasıl affedilebilir, bu mümkün müdür? affedilmeyi geçtim, paylaşımı beğenen futbolcularımız var. takımın 2.kaptanı teknik direktörüne bir ithamda bulunuyor ve takımın 1. kaptanı ve 3. kaptanı bu ithamı destekliyor. ben anlayamadım açıkçası sözlükteki bu "unutulsun gitsin" havasını. bu unutulacak, yutulacak bir şey değil. teknik direktörümüz okan buruk'un iki kez konuşmasına rağmen kararını değiştirmeyen gomis'i, takımda ağırlığı olan bir futbolcu olması sebebiyle ve takım arkadaşlarının (çetesinin) müdahalesiyle, cezalandıramadık. konunun özeti bu. "aman tadımız kaçmasın, aman şampiyonluk kaçmasın. aman muslera üzülmesin" diye yaptık bunu. "gomis affedildi" cümlesi yanlış, konunun doğrusu "gomis yaptığı saygısızlığa rağmen cezalandırılamadı" şeklindedir. bunun da kısa vadede galatasaray'a belki bir şampiyonluk kazandırabilecek şekilde sonuçları olabilir ama otoritede derin bir çatlak oluşmuştur ve bu çatlak her geçen gün büyümeye adaydır.

    1980 nisan ayında cumhurbaşkanlığı seçiminde bülent ecevit 12 mart'ın şahini muhsin batur'u cumhurbaşkanlığına aday göstermişti. muhsin batur bu adaylık hakkında "oraya beni niye uygun gördüler derseniz ben şöyle değerlendiriyorum: 27 mayıs'ta görev almıştım, 12 mart'ın vericilerinden biriydim. yani bir işin nasıl yapıldığını biliyordum; onlar da 'nasıl önleneceğini de bilir' dediler ve beni aday çıkardılar" demişti. gomis sürecinde okan buruk'a güvenebilmek adına bugün türk siyasi tarihinden aklıma bu örnek geldi açıkçası. okan buruk fatih terim'in 4 senelik ilk döneminden sonra, 2000-2001 sezonunda florya'da oluşan boşluğu ve bu boşluğun nelere sebep olduğunu iyi bilir. yara kaşımanın sırası değil ancak bu otorite boşluğundan faydalanan futbolculardan biri de kendisiydi. okan buruk 2007-2008 sezonunda feldkamp'ın yaşadığı sıkıntılar sırasında da florya'daydı. ocak ayındaki sabri konusu, nisan ayında feldkamp'ın ayrılığı ve ilerleyen yıllarda bunun yarattığı sonuçlar okan buruk'un umuyorum ki zihnindedir. okan buruk bir teknik direktörün otoritesi nasıl sarsılır, bir hoca nasıl yıpratılır futbolculuk yıllarından bilir. bir teknik direktörün futbolcuların sözüyle hareket etmesinin ne gibi sonuçlar yarattığını da bilir. bir işin nasıl yapıldığını muhsin batur'a benzer şekilde biliyor kendisi, umuyorum ki nasıl önlenebileceğini de biliyordur. bugün artık verilebilecek bir idari karar yok ancak bu süreçte bazı futbolcuların isimlerini bir kenara yazmak gerekir. okan hocanın da bunu yaptığını düşünüyorum, buna inanıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın