6009
zaniolo'dan verim almak zorunda okan hoca. kalan maçlarda özellikle hücumda kilit noktalardan biri bence burası. ilk 11, sonradan dahil olma vs. gibi detaylarla ilgilenmeden (nasıl olduğu veya kaç dakika içerisinde olduğu önemli değil çünkü) sezonun geri kalanında zaniolo'dan mutlaka hem oyun anlamında hem skor anlamında katkı almak zorundayız. gol adına, skor adına bir b planı veya farklı bir hücum anlayışına ihtiyaç duyduğumuz anlarda sahada tıkanmamamız için, zaniolo bize katkı sağlamalı.
dün 1-0'dan sonra muslera iki tane kendisine hiç yakışmayan golü yemese belki çok başka bir maç olacaktı ancak skor 1-0'ken 2-0'ı, skor 1-1'ken de 2-1 tekrar öne geçme fırsatını zaniolo sebebiyle kaçırdık. her iki pozisyon da diagne'den, borini'den yediğimiz gollerden daha kolay pozisyonlardı. bazı maçlar bu kadar cömert olmaya imkan tanımaz, dün de öyleydi. zaniolo kaçırdıkça kaçırdı, diagne ve borini ise affetmediler. ancak yine de zaniolo sezonun geri kalanında çok ihtiyacımız bir oyuncu çünkü takımın rakip ceza sahasında boy ve çap olarak büyümesi/gelişmesi için tek şansımız kendisi.
galatasaray'ın dün 3-3'ten sonra da 4. golü bulabilecek zamanı vardı ama rakip kilitledi bizi. takımımız rakip ceza sahası içi ve çevresinde boyu çok kısa olan oyunculardan kurulu. kısa boylu ve teknik bir takımız ama ceza sahasına dikine dalıp karıştırabilecek oyuncumuz yok. kerem nadiren yapabiliyor ama yetmez. bundan çok daha önemlisi, ceza sahası içinde boy ve fizik olarak güçlü kalıp rakip savunmayı yıpratacak adamımız hiç yok. fenerbahçe kamikaze bir plana dönüp, ceza sahasına joao pedro'yu ve serdar dursun'u gibi iki tane kalıplı adamı atıp, kenardan içeri dalma görevini de valencia'ya verip, rakip savunmanın bütün dengesini bozabiliyor mesela. biz bunu yapamıyoruz çünkü takımda bu tarz oyuncu yok. dün sahaya teknik ne kadar oyuncu varsa attık ama 10 kişi ceza sahası ve çevresine gömülen takıma mata gibi, yunus gibi oyuncular ne yapabilir ki? hangi dengesini bozabilir rakibin mata örneğin? yorulmuş bir rakip vardı karşımızda ama biz fizik olarak hiç ezemedik, yıpratamadık. oyunun ve skorun kilitlendiği maçlarda sahada bazen fizik olarak büyümek gerekir. pas kalitesiyle aşamazsın bazı takımları. biz ise maçta teknik olarak büyümeyi tercih ettik, zaten takımın oyuncu havuzu başka bir imkanı bize tanımıyor ama bu oyuncu havuzunda rakip ceza sahasında stoperle boğuşabilecek, fizik olarak onları yıpratabilecek tek oyuncu zaniolo. kapanan bir takımın mertens'i, mata'yı, yunus'u savunması çok kolay. kısalar, güçlü değiller, ezilmeye çok müsaitler. ama sahada tabiri caizse aygır kadar kuvvetli bir adam olursa, rakibi yıpratmak da pozisyon bulmak da çok daha kolay olur bizim ligimizde. bu hep böyleydi bu ülkede. zaniolo'nun en kısa zamanda fiziken güçlenip, rakip ceza sahası içerisini karıştırmasına ve orada rakip hattı bozmasına çok ihtiyacımız olacaktır önümüzdeki maçlarda.
gelelim beşiktaş maçına. ocak ayında ankaragücü'nün ali sowe ile, dün karagümrük'ün diagne ile yaptığını, pazar günü beşiktaş aboubakar ile deneyecektir. abdülkerim'i orta sahaya kadar çıkartıp, nelsson ile aboubakar'ı karşılamayı denemek intihar olur. okan hoca buna mutlaka önlem alacaktır ve abdülkerim çok daha az çıkacaktır. ancak beşiktaş da bizim teknik ama fiziken zayıf hücum hattımızı sindirmeye çalışacaktır. taraftarla beraber fiziken ezmek isteyeceklerdir. kadıköy'de 3-0'lık galibiyette fizik olarak ezilmememiz çok önemli bir faktördü oyun içerisinde. rakip yarı sahada kalabilmek ve kolay gol pozisyonu vermemek için, vodafone deplasmanında da fizik olarak sağlam kalabilmek çok önemli. takımın ideal 11'ine şu an için bir müdahale gerekmese bile, oyun içerisinde mutlaka hem hücumda hem savunmada fizik olarak büyümeyi/gelişmeyi mutlaka düşünmeliyiz. a planında bir değişiklik her şeyi karıştırıyor ama önümüzdeki maçlarda zaniolo, barış ve berkan mutlaka oyun çağırdığı zaman sahaya girmeliler. hocanın kalan maçlarda, şampiyonluk için, bu oyunculara çok daha fazla önem vermesi gerektiğini düşünüyorum.
dün 1-0'dan sonra muslera iki tane kendisine hiç yakışmayan golü yemese belki çok başka bir maç olacaktı ancak skor 1-0'ken 2-0'ı, skor 1-1'ken de 2-1 tekrar öne geçme fırsatını zaniolo sebebiyle kaçırdık. her iki pozisyon da diagne'den, borini'den yediğimiz gollerden daha kolay pozisyonlardı. bazı maçlar bu kadar cömert olmaya imkan tanımaz, dün de öyleydi. zaniolo kaçırdıkça kaçırdı, diagne ve borini ise affetmediler. ancak yine de zaniolo sezonun geri kalanında çok ihtiyacımız bir oyuncu çünkü takımın rakip ceza sahasında boy ve çap olarak büyümesi/gelişmesi için tek şansımız kendisi.
galatasaray'ın dün 3-3'ten sonra da 4. golü bulabilecek zamanı vardı ama rakip kilitledi bizi. takımımız rakip ceza sahası içi ve çevresinde boyu çok kısa olan oyunculardan kurulu. kısa boylu ve teknik bir takımız ama ceza sahasına dikine dalıp karıştırabilecek oyuncumuz yok. kerem nadiren yapabiliyor ama yetmez. bundan çok daha önemlisi, ceza sahası içinde boy ve fizik olarak güçlü kalıp rakip savunmayı yıpratacak adamımız hiç yok. fenerbahçe kamikaze bir plana dönüp, ceza sahasına joao pedro'yu ve serdar dursun'u gibi iki tane kalıplı adamı atıp, kenardan içeri dalma görevini de valencia'ya verip, rakip savunmanın bütün dengesini bozabiliyor mesela. biz bunu yapamıyoruz çünkü takımda bu tarz oyuncu yok. dün sahaya teknik ne kadar oyuncu varsa attık ama 10 kişi ceza sahası ve çevresine gömülen takıma mata gibi, yunus gibi oyuncular ne yapabilir ki? hangi dengesini bozabilir rakibin mata örneğin? yorulmuş bir rakip vardı karşımızda ama biz fizik olarak hiç ezemedik, yıpratamadık. oyunun ve skorun kilitlendiği maçlarda sahada bazen fizik olarak büyümek gerekir. pas kalitesiyle aşamazsın bazı takımları. biz ise maçta teknik olarak büyümeyi tercih ettik, zaten takımın oyuncu havuzu başka bir imkanı bize tanımıyor ama bu oyuncu havuzunda rakip ceza sahasında stoperle boğuşabilecek, fizik olarak onları yıpratabilecek tek oyuncu zaniolo. kapanan bir takımın mertens'i, mata'yı, yunus'u savunması çok kolay. kısalar, güçlü değiller, ezilmeye çok müsaitler. ama sahada tabiri caizse aygır kadar kuvvetli bir adam olursa, rakibi yıpratmak da pozisyon bulmak da çok daha kolay olur bizim ligimizde. bu hep böyleydi bu ülkede. zaniolo'nun en kısa zamanda fiziken güçlenip, rakip ceza sahası içerisini karıştırmasına ve orada rakip hattı bozmasına çok ihtiyacımız olacaktır önümüzdeki maçlarda.
gelelim beşiktaş maçına. ocak ayında ankaragücü'nün ali sowe ile, dün karagümrük'ün diagne ile yaptığını, pazar günü beşiktaş aboubakar ile deneyecektir. abdülkerim'i orta sahaya kadar çıkartıp, nelsson ile aboubakar'ı karşılamayı denemek intihar olur. okan hoca buna mutlaka önlem alacaktır ve abdülkerim çok daha az çıkacaktır. ancak beşiktaş da bizim teknik ama fiziken zayıf hücum hattımızı sindirmeye çalışacaktır. taraftarla beraber fiziken ezmek isteyeceklerdir. kadıköy'de 3-0'lık galibiyette fizik olarak ezilmememiz çok önemli bir faktördü oyun içerisinde. rakip yarı sahada kalabilmek ve kolay gol pozisyonu vermemek için, vodafone deplasmanında da fizik olarak sağlam kalabilmek çok önemli. takımın ideal 11'ine şu an için bir müdahale gerekmese bile, oyun içerisinde mutlaka hem hücumda hem savunmada fizik olarak büyümeyi/gelişmeyi mutlaka düşünmeliyiz. a planında bir değişiklik her şeyi karıştırıyor ama önümüzdeki maçlarda zaniolo, barış ve berkan mutlaka oyun çağırdığı zaman sahaya girmeliler. hocanın kalan maçlarda, şampiyonluk için, bu oyunculara çok daha fazla önem vermesi gerektiğini düşünüyorum.
