1846
çok yol alması gereken oyuncu.
bir oyuncuyu gereksiz eleştirmekten de gereksiz yüceltmekten de imtina ederim, ekstrem yorumları görünce şaşırıyorum haliyle. bu arkadaş için de iyi oynadığı bir maçtan sonra "vay be, bu çocuk yıldız olacak" deniyor, kötü bir maçından sonra da "kafasını yerden bile kaldırmaktan aciz" diyen oluyor.
bu arkadaşın da artısı; fiziği cidden iyi. kolay kolay türk futbolcularda bulunmayacak bir fiziği var. ancak gel gelelim bir kanat oyuncusuna göre dar alanda oynama becerisi ve pas al / veri iyi seviyede değil. onun yerine defans arkası koşuları daha iyi yapar gibi sanki. daha önce de söylemişimdir, burak yılmaz esintileri alıyorum kendisinden. o yönde kendini geliştirirse iş yapar gibi. kanat olarak inat ederse(k) zor.
geldiğinden beri hem takım içinden gelen yorumlar hem de sahada az buçuk gördüğümüz üzere; adam çalışkan, yatmaya gelmemiş * bu bir artıdır. şu an için kötü dediğim özelliklerinin belki üzerine koyacak, bilemem. ancak yapabileceği şeyler üzerinde kendine bir şeyler katmaya çalışması daha önemli. bu saatten sonra dar alanda teknik bir oyuncu olmaya çalışmak yerine; fiziğini, hızını, patlayıcılığını kullanabileceği bir role bürünüp oyunun biraz da mantığını öğrenip * sahada uygularsa iyi yerlere gelebilir.
bir umudum da şu ki biz son zamanlarda sol kanatlardan sürekli verim aldık. armindo tue na bangna bruma örneğin; ilk geldiğinde zaten çocuktu, futbol bilgisi o kadar kısıtlı idi ki bazen bu çocuk hiç eğitim almamış mı diyordum. çok komik enstantateler hatırlıyorum bruma ile ilgili * ispanya'ya kiralık gitmeseydi belki de yok olup gidecekti. oradan döndükten sonra iyi oynamaya başladı, bizde de form tutup özgüven kazanarak tabela yaptı. yetenekli de çocuktu ve iyi fiyata gönderdik. maalesef oyun bilgisinin üstüne bir türlü koyamadı. yetenek de futbol oynamak için günümüzde yeterli değil; zamanında satıp kar ettik neyse ki.
garry mendes rodrigues; yine belli bir ezberi olan bu oyuncudan iyi verim alıp iyi fiyata yollamıştık. yetenek seti olarak bruma'dan iyi değildi, fiziği daha iyiydi ve tam da en iyi oynayabileceği yaşta bizde olunca göze de battı. sattığımız paraları edecek bir adam değildi yine.
henry onyekuru zaten kiralıktı gerçi ama yukarıdaki iki oyuncuya nazaran futbolu daha bir biliyordu. fiziği ikili mücadele anlamında garry'den, kıvraklık anlamında da bruma'dan gerideydi. bana göre artısı türkiye'deki nispeten kalitesiz ve taktik konusunda zayıf oyunculara karşı kendini unutturarak, hızı ve golcülüğü ile iş yapmasıydı. avrupa'da tutunamayanlardan ve muhtemelen tutunamayacaklardan.
muhammed kerem aktürkoğlu; total olarak bakıldığında yukarıdaki 3 oyuncudan da iyi. bunlara ek olarak kendine sürekli bir şeyler katıp geliştiriyor da. ilk geldiği zamanları hatırlıyorum, "bu adamla çok işimiz" var demiştim. gerçekten futbolun temel doğrularını bile yapmıyordu. adım adım gelişimine şahit olduk hep birlikte, tabii ki bunda kendisinin çalışkanlığı da bir etken. yukarıdaki 3 oyuncu için çalışkanlık konusunda bu kadar net konuşamam ama bu çocuk çalıştı, net. en az bruma kadar kıvrak, yukarıdaki üçlü kadar skorer ve mücadeleden de çekinmeyen bir yapısı var. avrupa'da tutunmak için yeterli olur mu tartışılır, yukarıdaki üç oyuncu da tutunamadı. ama tutunmaya en yakın oyuncu kerem.
bu kadar örneği niye verdim, barış'da da kerem'deki çalışkanlık mevcut. ancak kanat olması zor; yetenek olarak yukarıdaki dörtlüden de geridedir muhtemelen. dar alanda kıvraklık konusunda da iyi değil. kafasını da kaldırmıyor, pas opsiyonlarını görmüyor. ama fiziği muhtemelen hepsinden iyidir, 90 dakika boyunca da mücadele eder. erkenden kendisini başka pozisyona kanalize etmeli ya da kanatta farklı bir rolde oynatmalıyız, beklentimizi ona göre belirlemeli ve kendisinin oyun alışkanlığını bu şekilde oluşturmalıyız.
bir oyuncuyu gereksiz eleştirmekten de gereksiz yüceltmekten de imtina ederim, ekstrem yorumları görünce şaşırıyorum haliyle. bu arkadaş için de iyi oynadığı bir maçtan sonra "vay be, bu çocuk yıldız olacak" deniyor, kötü bir maçından sonra da "kafasını yerden bile kaldırmaktan aciz" diyen oluyor.
bu arkadaşın da artısı; fiziği cidden iyi. kolay kolay türk futbolcularda bulunmayacak bir fiziği var. ancak gel gelelim bir kanat oyuncusuna göre dar alanda oynama becerisi ve pas al / veri iyi seviyede değil. onun yerine defans arkası koşuları daha iyi yapar gibi sanki. daha önce de söylemişimdir, burak yılmaz esintileri alıyorum kendisinden. o yönde kendini geliştirirse iş yapar gibi. kanat olarak inat ederse(k) zor.
geldiğinden beri hem takım içinden gelen yorumlar hem de sahada az buçuk gördüğümüz üzere; adam çalışkan, yatmaya gelmemiş * bu bir artıdır. şu an için kötü dediğim özelliklerinin belki üzerine koyacak, bilemem. ancak yapabileceği şeyler üzerinde kendine bir şeyler katmaya çalışması daha önemli. bu saatten sonra dar alanda teknik bir oyuncu olmaya çalışmak yerine; fiziğini, hızını, patlayıcılığını kullanabileceği bir role bürünüp oyunun biraz da mantığını öğrenip * sahada uygularsa iyi yerlere gelebilir.
bir umudum da şu ki biz son zamanlarda sol kanatlardan sürekli verim aldık. armindo tue na bangna bruma örneğin; ilk geldiğinde zaten çocuktu, futbol bilgisi o kadar kısıtlı idi ki bazen bu çocuk hiç eğitim almamış mı diyordum. çok komik enstantateler hatırlıyorum bruma ile ilgili * ispanya'ya kiralık gitmeseydi belki de yok olup gidecekti. oradan döndükten sonra iyi oynamaya başladı, bizde de form tutup özgüven kazanarak tabela yaptı. yetenekli de çocuktu ve iyi fiyata gönderdik. maalesef oyun bilgisinin üstüne bir türlü koyamadı. yetenek de futbol oynamak için günümüzde yeterli değil; zamanında satıp kar ettik neyse ki.
garry mendes rodrigues; yine belli bir ezberi olan bu oyuncudan iyi verim alıp iyi fiyata yollamıştık. yetenek seti olarak bruma'dan iyi değildi, fiziği daha iyiydi ve tam da en iyi oynayabileceği yaşta bizde olunca göze de battı. sattığımız paraları edecek bir adam değildi yine.
henry onyekuru zaten kiralıktı gerçi ama yukarıdaki iki oyuncuya nazaran futbolu daha bir biliyordu. fiziği ikili mücadele anlamında garry'den, kıvraklık anlamında da bruma'dan gerideydi. bana göre artısı türkiye'deki nispeten kalitesiz ve taktik konusunda zayıf oyunculara karşı kendini unutturarak, hızı ve golcülüğü ile iş yapmasıydı. avrupa'da tutunamayanlardan ve muhtemelen tutunamayacaklardan.
muhammed kerem aktürkoğlu; total olarak bakıldığında yukarıdaki 3 oyuncudan da iyi. bunlara ek olarak kendine sürekli bir şeyler katıp geliştiriyor da. ilk geldiği zamanları hatırlıyorum, "bu adamla çok işimiz" var demiştim. gerçekten futbolun temel doğrularını bile yapmıyordu. adım adım gelişimine şahit olduk hep birlikte, tabii ki bunda kendisinin çalışkanlığı da bir etken. yukarıdaki 3 oyuncu için çalışkanlık konusunda bu kadar net konuşamam ama bu çocuk çalıştı, net. en az bruma kadar kıvrak, yukarıdaki üçlü kadar skorer ve mücadeleden de çekinmeyen bir yapısı var. avrupa'da tutunmak için yeterli olur mu tartışılır, yukarıdaki üç oyuncu da tutunamadı. ama tutunmaya en yakın oyuncu kerem.
bu kadar örneği niye verdim, barış'da da kerem'deki çalışkanlık mevcut. ancak kanat olması zor; yetenek olarak yukarıdaki dörtlüden de geridedir muhtemelen. dar alanda kıvraklık konusunda da iyi değil. kafasını da kaldırmıyor, pas opsiyonlarını görmüyor. ama fiziği muhtemelen hepsinden iyidir, 90 dakika boyunca da mücadele eder. erkenden kendisini başka pozisyona kanalize etmeli ya da kanatta farklı bir rolde oynatmalıyız, beklentimizi ona göre belirlemeli ve kendisinin oyun alışkanlığını bu şekilde oluşturmalıyız.
