2443
bir beki değerlendirirken önünde ve defans hattında oynayan oyunculardan bağımsız değerlendiremeyiz.
boey özelinde bir değerlendirme yapacak olsak bile lige verdiğimiz arada takımın tamamında maç ritmi kaybetme,
oyun ezberini unutma olduğunu unutmayalım. bu detayları atlarsak kendisine haksızlık yapmış oluruz.
gelelim boey değerlendirmesine;
boey'i boey yapan en önemli özelliğin sahip olduğu dinamizm ve atletizm olduğunu biliyoruz.
dinamizm özelliği sayesinde bu sezon defansif anlamda çok parladı.
bu sezon oynadığımız maçlarda rakip yarı sahada bolca kaptırdığımız toplar rakibe ''geçiş hücumu'' fırsatı yarattı,
işte tam o esnada genelde boey rakibinin ensesinde nefesini hissettirip çok atak engelledi.
kadıköy deplasmanında 9. dakika rossi'nin kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyon gelmiştir aklınıza.
sezon içerisinde buna benzer bir çok defansif aksiyonda bulundu.
sadece rakibin geçiş hücumlarında değil, yerleşik savunma yaptığımız anlarda da genelde atletizmi sayesinde
rakip kanat oyuncularına kolay kolay geçiş vermedi.
aynı maçtan örnek verirsek, bu sezon türk futbol seyircisinin överken ağzının sularının aktığı ferdi kadıoğlu
karşısındaki kurduğu üstünlüğünü karşı tarafın kötüleri dışında herkes görmüştü.
bu zamana kadar defansif olarak verdiği katkıları derecelendirirsem, benden 10 üzerinden 8-9'a yakın puan alır.
ofansif performansına geldiğimizde durum biraz daha çetrefilli bir hal alıyor. bir bek oyuncusundan almak istediğiniz
hücum katkısı nedir? o istediğiniz katkıyı verebilecek özelliklere sahip mi? bunları göz ardı edersek her bek oyuncusundan
aynı katkıyı istemek gibi büyük bir yanlışa düşmüş oluruz.
öncelikle boey'in teknik bir bek olmadığını ve asla oyun kurma konusunda mazhar bir oyuncu olmadığını kabul etmeliyiz.
maç içerisinde denemeler yapsa dahi skorer bek özelliğini de henüz yetenek kefesine koymadığını söyleyebiliriz.
yani bu çocuktan ne mariano gibi oyun kurucu performansı ne de 5-6 maça bir skor yapan eboue
standartlarında hücum katkısı bekleyemeyiz.
yazımın başında söylediğim üzere bir beki değerlendirirken etrafındaki oyuncuların çok önemli olduğunu atlamak yanlış olur.
bir bek oyuncusunun önünde içeri devrilmeyi seven veya pm kanat oyunu oynayan oyuncular var ise
(bkz: nicolo zaniolo) (bkz: yunus akgün) hücum ederken onların açtığı koridoru kullanması şart ve elzem olur.
boey bu oyuncular ile oynarken sürekli o koridoru kullanmak zorunda kaldığı için ofansif verileri çok düşmeye başlıyor.
yaptığı bindirme ve ortalar nitelik-nicelik bakımından kötü görünüyor ve göze bir mıh gibi batıyor.
fakat önünde rashica gibi biraz daha old school kanat oynayınca, koridor kullanımı paylaşılıyor ve çizgiye inme
sayısı düşüyor. hücumda son aksiyonları yapma işi rashica'da kalıyor.
bu da onun basit, temiz ve teknik yetersizliğinin göze batmayacağı hücum aksiyonlarını ortaya çıkarıyor.
bu sezon verdiği ofansif katkı ise defansif katkısına nazaran vasat diyebiliriz. 10 üzerinden 6-7'i geçmeyecek puan
alacaktır benden.
fakat eksik kaldığımız 5 eylül 2022 galatasaray gaziantep fk maçındaki hücum performansını asla unutmayacağım.
son olarak daha önce yazan ve maçları izlerken sitem eden taraftar arkadaşlarımızın
''şu ayağını-ortalarını biraz geliştir artık'' sözlerine katılıyorum. bazen saç-baş yolduracak seviyede kötü olabiliyor.
yaşı itibariyle gelişime açık bir oyuncu olduğuyla beraber hiçbir zaman mariano gibi tekniğe sahip olamayacağını
kabul etmemiz gerekiyor.
kendisini aaron wan bissaka ile çok benzetiyorum ama eminim boey gelişimini devam ettirirse, wan bissaka'dan
çok daha iyi olacaktır hatta belki de an itibariyle adı geçen bek kişisinden iyi bile diyebiliriz.
bir oyuncunun verdiği katkıyı genelde f/p üzerinden değerlendirmem fakat bonservisinin 1.15m. euro olduğunu
atlamamak gerekir.
ben kendisinden razıyım, aynen böyle devam aslanım...
boey özelinde bir değerlendirme yapacak olsak bile lige verdiğimiz arada takımın tamamında maç ritmi kaybetme,
oyun ezberini unutma olduğunu unutmayalım. bu detayları atlarsak kendisine haksızlık yapmış oluruz.
gelelim boey değerlendirmesine;
boey'i boey yapan en önemli özelliğin sahip olduğu dinamizm ve atletizm olduğunu biliyoruz.
dinamizm özelliği sayesinde bu sezon defansif anlamda çok parladı.
bu sezon oynadığımız maçlarda rakip yarı sahada bolca kaptırdığımız toplar rakibe ''geçiş hücumu'' fırsatı yarattı,
işte tam o esnada genelde boey rakibinin ensesinde nefesini hissettirip çok atak engelledi.
kadıköy deplasmanında 9. dakika rossi'nin kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyon gelmiştir aklınıza.
sezon içerisinde buna benzer bir çok defansif aksiyonda bulundu.
sadece rakibin geçiş hücumlarında değil, yerleşik savunma yaptığımız anlarda da genelde atletizmi sayesinde
rakip kanat oyuncularına kolay kolay geçiş vermedi.
aynı maçtan örnek verirsek, bu sezon türk futbol seyircisinin överken ağzının sularının aktığı ferdi kadıoğlu
karşısındaki kurduğu üstünlüğünü karşı tarafın kötüleri dışında herkes görmüştü.
bu zamana kadar defansif olarak verdiği katkıları derecelendirirsem, benden 10 üzerinden 8-9'a yakın puan alır.
ofansif performansına geldiğimizde durum biraz daha çetrefilli bir hal alıyor. bir bek oyuncusundan almak istediğiniz
hücum katkısı nedir? o istediğiniz katkıyı verebilecek özelliklere sahip mi? bunları göz ardı edersek her bek oyuncusundan
aynı katkıyı istemek gibi büyük bir yanlışa düşmüş oluruz.
öncelikle boey'in teknik bir bek olmadığını ve asla oyun kurma konusunda mazhar bir oyuncu olmadığını kabul etmeliyiz.
maç içerisinde denemeler yapsa dahi skorer bek özelliğini de henüz yetenek kefesine koymadığını söyleyebiliriz.
yani bu çocuktan ne mariano gibi oyun kurucu performansı ne de 5-6 maça bir skor yapan eboue
standartlarında hücum katkısı bekleyemeyiz.
yazımın başında söylediğim üzere bir beki değerlendirirken etrafındaki oyuncuların çok önemli olduğunu atlamak yanlış olur.
bir bek oyuncusunun önünde içeri devrilmeyi seven veya pm kanat oyunu oynayan oyuncular var ise
(bkz: nicolo zaniolo) (bkz: yunus akgün) hücum ederken onların açtığı koridoru kullanması şart ve elzem olur.
boey bu oyuncular ile oynarken sürekli o koridoru kullanmak zorunda kaldığı için ofansif verileri çok düşmeye başlıyor.
yaptığı bindirme ve ortalar nitelik-nicelik bakımından kötü görünüyor ve göze bir mıh gibi batıyor.
fakat önünde rashica gibi biraz daha old school kanat oynayınca, koridor kullanımı paylaşılıyor ve çizgiye inme
sayısı düşüyor. hücumda son aksiyonları yapma işi rashica'da kalıyor.
bu da onun basit, temiz ve teknik yetersizliğinin göze batmayacağı hücum aksiyonlarını ortaya çıkarıyor.
bu sezon verdiği ofansif katkı ise defansif katkısına nazaran vasat diyebiliriz. 10 üzerinden 6-7'i geçmeyecek puan
alacaktır benden.
fakat eksik kaldığımız 5 eylül 2022 galatasaray gaziantep fk maçındaki hücum performansını asla unutmayacağım.
son olarak daha önce yazan ve maçları izlerken sitem eden taraftar arkadaşlarımızın
''şu ayağını-ortalarını biraz geliştir artık'' sözlerine katılıyorum. bazen saç-baş yolduracak seviyede kötü olabiliyor.
yaşı itibariyle gelişime açık bir oyuncu olduğuyla beraber hiçbir zaman mariano gibi tekniğe sahip olamayacağını
kabul etmemiz gerekiyor.
kendisini aaron wan bissaka ile çok benzetiyorum ama eminim boey gelişimini devam ettirirse, wan bissaka'dan
çok daha iyi olacaktır hatta belki de an itibariyle adı geçen bek kişisinden iyi bile diyebiliriz.
bir oyuncunun verdiği katkıyı genelde f/p üzerinden değerlendirmem fakat bonservisinin 1.15m. euro olduğunu
atlamamak gerekir.
ben kendisinden razıyım, aynen böyle devam aslanım...
