4
maalesef play-in maçları ile ilgili öngörülerimi yazamadan batı ve doğu 7. leri belli oldu. lakers batıda 7. sırayı alarak memphis ile eşleşirken; atlanta deplasmanda miami'yi geçerek normal sezonu 8. bitirmesine rağmen 7.lik biletini kaparak boston ile eşleşti. önce biten maçları değerlendirelim.
los angeles lakers (7) 108 - 102 minnesota timberwolves (8): bu maç öncesinde minnesota tarafında 2 önemli gelişme olmuştu:
jaden mcdaniels duvara yumruk atarak elini kırıp sezonu kapattı: https://twitter.com/...189580621221888?s=20
rudy gobert kyle anderson'a yumruk attı: https://twitter.com/...164774186172416?s=20 ve minnesota takım kararı ile lakers maç kadrosuna dahil edilmedi.
sezon sonunu iyi oynayan los angeles lakers yavaş yavaş lebron james'in de form tutması ile bana göre yukarıdaki iki olayı da ekleyince güle oynaya kazanır gibi geliyordu. ama oldukça zorlanarak gerilerden gelerek uzatmada zor bela kazanabilmiş. bu ufaktan bir soru işareti. uzun yıllar sonra anthony davis de maşallah görece sağlıklı bir post-season başlangıcı yapıyor; zorlanarak 7. sıra biletini ellerinde tutabilmiş olsalar da lakers'in batı finali görmesi hatta batı şampiyonu olması olasılığının az olmadığı kanaatindeyim.
minnesota tarafında ise yine ellerinde olan bir maçı maç sonunda bitirememişler. görece eksik kadroya rağmen iyi mücadele etmişler; ama yetmemiş. normal sezon bitimine yakın kendi sahalarında 3. çeyrek başlarında 12 sayı öndeyken 12 sayı farkla maçı kaybettikleri bir lakers maçı olmuştu yine. takımda bir oyun aklı sorunu olduğu çok açık; zaten genç bir takım. karl-anthony towns'un büyük maçlarda ritim dışına çıkma alışkanlığı da malum; anthony edwards çok sevdiğim bir isim; ama onun da tecrübe elde etmesi lazım. şu takımda oyun aklı olan mike conley ve biraz kyle anderson dışında bir kişi bile yok. rudy gobert ise kesinlikle korkunç takas bedelinin altında ezildi sezon boyu (sakatlıklar da tabi etkili oldu). ben minnesota'nın buradan play-off yapamayacağı kanaatindeyim.
miami heat (7) 105 - 116 atlanta hawks (8): miami'nin beni sükut-u hayal'e uğrattığı bir maç olmuş. skor üretmede oldukça kabız bir takım olsalar da bu maçı kazanmalarını bekliyordum. play-offlarda bir jimmy butler ağırlığı görmeyi umuyordum. istatistik kağıdında 21 sayı, 9 asist, 4 ribaund kötü de değil aslında ama maça kötü başlamışlar ve çift hanelere çıkan farkı bir ara 3-4 bandına getirseler de skor kabızı olmaları atlanta'ya yetişmelerine yetmemiş. nba'de şu anda dış şut tehdidi kısıtlı veya dengesiz olan takımlar ciddi sorun yaşıyor. bunların başında görece dengeli bir takım olsalar da miami geliyor. butler dış şut tehdidi zayıf bir oyuncu, kyle lowry de ilgili maçta 6/9 3lük atmış olsa da istikrarlı bir dış sut tehdidi diyemeyiz. özellikle duncan robinson azalarak bittikten sonra ellerinde bir tek tyler herro kaldı (o da 2/9 ile oldukça kötü şut atmış ilgili maçta). bir şut tehdidi olabilir mi diye gidip kevin love aldılar o da rotasyonda iyice geride kalmış. atlanta tarafı ise bence 7. sırayı alarak iyi bir iş yaptı; ama neye yaradı derseniz bence hiçbir şeye; zira atlanta'nın ne milwaukee'ye ne boston'a 4 maçlık bir seride rakip olacak bir kadrosu olduğuna inanmıyorum. hatta miami boston'u bir tık daha rahatsız edebilirdi belki.
bugün gece oynanacak ve sırasıyla 8. lik için miami ve minnesota'nın rakiplerinin belli olacağı maçlara kısaca bakalım:
toronto raptors (9) - chicago bulls (10): özellikle chicago gitti denilen sezonda all-star arası sonrası muazzam bir ivme yakalayarak en azından play-in heyecanına ortak olmayı başardı. ama toronto karşısında şanslarının zayıf olduğunu düşünüyorum. bir şansları olması için zach lavine çılgın atan bir gün geçirmeli diye düşünüyorum. derozan için de duygusal bir maç olabilir. maçı alan miami ile oynayacak ve günün sonunda milwaukee'nin rakibi olmak için uğraşacaklar :( kaybedip tatile erken çıkmak da bir opsiyon olabilir aslında :)
new orleans pelicans (9) - oklahoma city thunder (10): bu sezon içinde takip etmesi gayet keyif veren 2 takımın maçı olacak. oklahoma inanılmaz bir iş başardı play-in yaparak; biraz daha şanslı olsalar play-off bile gelebilirdi belki. kaybettikleri charlotte ve indiana maçları çok can yaktı. shai gilgeous-alexander belki de en çok gelişen oyuncu ödülünü kazanacak bu sene, muhteşem bir sezon geçirdi. öte tarafda brandon ingram da sezon sonunu çok çok iyi oynadı. bu maçı kim alsa kazanana sevinip kaybedene üzülürüm; ama new orleans'ın daha dengeli bir takım olduğu kanaatindeyim. iş clutch timea kalırsa gilgeous-alexander fişi çekebilir; ama yine de new orleans'ı önde görüyorum; hatta sezonu gayet sorunlu bitiren minnesota engelini de aşıp play-off yapmalarını bekliyorum. bakalım ne olacak :)
los angeles lakers (7) 108 - 102 minnesota timberwolves (8): bu maç öncesinde minnesota tarafında 2 önemli gelişme olmuştu:
jaden mcdaniels duvara yumruk atarak elini kırıp sezonu kapattı: https://twitter.com/...189580621221888?s=20
rudy gobert kyle anderson'a yumruk attı: https://twitter.com/...164774186172416?s=20 ve minnesota takım kararı ile lakers maç kadrosuna dahil edilmedi.
sezon sonunu iyi oynayan los angeles lakers yavaş yavaş lebron james'in de form tutması ile bana göre yukarıdaki iki olayı da ekleyince güle oynaya kazanır gibi geliyordu. ama oldukça zorlanarak gerilerden gelerek uzatmada zor bela kazanabilmiş. bu ufaktan bir soru işareti. uzun yıllar sonra anthony davis de maşallah görece sağlıklı bir post-season başlangıcı yapıyor; zorlanarak 7. sıra biletini ellerinde tutabilmiş olsalar da lakers'in batı finali görmesi hatta batı şampiyonu olması olasılığının az olmadığı kanaatindeyim.
minnesota tarafında ise yine ellerinde olan bir maçı maç sonunda bitirememişler. görece eksik kadroya rağmen iyi mücadele etmişler; ama yetmemiş. normal sezon bitimine yakın kendi sahalarında 3. çeyrek başlarında 12 sayı öndeyken 12 sayı farkla maçı kaybettikleri bir lakers maçı olmuştu yine. takımda bir oyun aklı sorunu olduğu çok açık; zaten genç bir takım. karl-anthony towns'un büyük maçlarda ritim dışına çıkma alışkanlığı da malum; anthony edwards çok sevdiğim bir isim; ama onun da tecrübe elde etmesi lazım. şu takımda oyun aklı olan mike conley ve biraz kyle anderson dışında bir kişi bile yok. rudy gobert ise kesinlikle korkunç takas bedelinin altında ezildi sezon boyu (sakatlıklar da tabi etkili oldu). ben minnesota'nın buradan play-off yapamayacağı kanaatindeyim.
miami heat (7) 105 - 116 atlanta hawks (8): miami'nin beni sükut-u hayal'e uğrattığı bir maç olmuş. skor üretmede oldukça kabız bir takım olsalar da bu maçı kazanmalarını bekliyordum. play-offlarda bir jimmy butler ağırlığı görmeyi umuyordum. istatistik kağıdında 21 sayı, 9 asist, 4 ribaund kötü de değil aslında ama maça kötü başlamışlar ve çift hanelere çıkan farkı bir ara 3-4 bandına getirseler de skor kabızı olmaları atlanta'ya yetişmelerine yetmemiş. nba'de şu anda dış şut tehdidi kısıtlı veya dengesiz olan takımlar ciddi sorun yaşıyor. bunların başında görece dengeli bir takım olsalar da miami geliyor. butler dış şut tehdidi zayıf bir oyuncu, kyle lowry de ilgili maçta 6/9 3lük atmış olsa da istikrarlı bir dış sut tehdidi diyemeyiz. özellikle duncan robinson azalarak bittikten sonra ellerinde bir tek tyler herro kaldı (o da 2/9 ile oldukça kötü şut atmış ilgili maçta). bir şut tehdidi olabilir mi diye gidip kevin love aldılar o da rotasyonda iyice geride kalmış. atlanta tarafı ise bence 7. sırayı alarak iyi bir iş yaptı; ama neye yaradı derseniz bence hiçbir şeye; zira atlanta'nın ne milwaukee'ye ne boston'a 4 maçlık bir seride rakip olacak bir kadrosu olduğuna inanmıyorum. hatta miami boston'u bir tık daha rahatsız edebilirdi belki.
bugün gece oynanacak ve sırasıyla 8. lik için miami ve minnesota'nın rakiplerinin belli olacağı maçlara kısaca bakalım:
toronto raptors (9) - chicago bulls (10): özellikle chicago gitti denilen sezonda all-star arası sonrası muazzam bir ivme yakalayarak en azından play-in heyecanına ortak olmayı başardı. ama toronto karşısında şanslarının zayıf olduğunu düşünüyorum. bir şansları olması için zach lavine çılgın atan bir gün geçirmeli diye düşünüyorum. derozan için de duygusal bir maç olabilir. maçı alan miami ile oynayacak ve günün sonunda milwaukee'nin rakibi olmak için uğraşacaklar :( kaybedip tatile erken çıkmak da bir opsiyon olabilir aslında :)
new orleans pelicans (9) - oklahoma city thunder (10): bu sezon içinde takip etmesi gayet keyif veren 2 takımın maçı olacak. oklahoma inanılmaz bir iş başardı play-in yaparak; biraz daha şanslı olsalar play-off bile gelebilirdi belki. kaybettikleri charlotte ve indiana maçları çok can yaktı. shai gilgeous-alexander belki de en çok gelişen oyuncu ödülünü kazanacak bu sene, muhteşem bir sezon geçirdi. öte tarafda brandon ingram da sezon sonunu çok çok iyi oynadı. bu maçı kim alsa kazanana sevinip kaybedene üzülürüm; ama new orleans'ın daha dengeli bir takım olduğu kanaatindeyim. iş clutch timea kalırsa gilgeous-alexander fişi çekebilir; ama yine de new orleans'ı önde görüyorum; hatta sezonu gayet sorunlu bitiren minnesota engelini de aşıp play-off yapmalarını bekliyorum. bakalım ne olacak :)