5623
bugüne kadar pek çok maçta okan hocanın devre arasında veya oyunun ikinci yarısında yaptığı oyuncu değişiklikleri galibiyeti getirdi. galatasaray ligte en fazla geriden gelip maç çeviren takım bu sezon; bir maçta da ilk yarıyı önde bitirip, ikinci yarı maçı kaybetmemize sebep olacak değişiklikleri yapma lüksü olsun kendisinin.
son 10-15 dakika yaptığı değişikliklerin sürekli atak yememize sebep olduğunu ancak değişikliklerle gol pozisyonu üretmeyi planladığını dün akşam maç sonu basın toplantısında kendisi de söyledi. bunu kabul etmesi ve bir nevi yanıldığını açıklaması özeleştiri mantığına sahip olduğunu gösteriyor hocanın. ancak temel sorun bana kalırsa barış alper-zaniolo değişikliği idi. konyaspor maçın başından itibaren çok sert oynarken ve fizik olarak bizden üstün iken, sahada onlarla tabiri caizse güreşebilen tek oyuncumuzu kenara alması dün akşamki en büyük yanlışıydı. barış çok mu iyi oynadı dün? hayır. ama geçtiğimiz sezon uefa avrupa ligi deplasmanlarında oynayan babel benzeri bir katkı verdi. kendisi belki üretemedi ama rakiple fiziksel olarak çok iyi boğuştu. faul aldı, korner kazandırdı. sinmedi oyun içerisinde. takımın en güçlü oyuncusu olan abdülkerim'in bile çok kolay çalıp yiyip fizik olarak yıprandığı bir maçta, fizik olarak ayakta kalan tek adamı 55.dakikada oyundan almak bence çok yanlıştı. barış alper çıktığı anda sahada konyasporlu futbolculara fiziksel olarak üstünlük kuracak hiçbir futbolcumuz kalmadı. çok daha fazla dayak yemeye başladık, ileride hiç top tutamadık çünkü fizik olarak ezdiler hücüm hattımızı. değişiklikten 5 dakika sonra da golü yedik. rakibin tek silahı sertlik ve oyunu teknik rekabetten çıkartıp fiziksel mücadeleye çevirmek iken, barış oyundan çıkmaz. o değişiklik domino etkisi yarattı adeta ve sonrasındaki her bir hamle ile fiziksel olarak sahada iyiden iyiye küçülen bir takım haline dönüştük. önce dayak yedik, sonra da golü yedik.
dün akşam 14 maç sonra aldığımız mağlubiyet kalan haftalarda oynayacağımız rakiplere de bir mesaj verdi aslında. muhtemelen artık herkes bize karşı daha sert ve daha kırmaya yönelik oyun oynayacak. kartı, faulü göze alacak. teknik kapasite üzerinden üstünlük kurmaya çalışıp maçın sonunda fark yemek yerine, sahada bize dayak atıp fiziksel olarak ezmenin peşinde koşacaklar. vurmak isteyecekler, dövmek isteyecekler. bu noktada okan hoca çok dikkatli olmalı kalan haftalarda. fiziksel olarak ezilmemeliyiz sahada, altta kalmamalıyız rakipten. bunun için de gerekirse bazı oyuncular özel olarak çalıştırılmalı. sert maçlarda sinen taraf olursak, yarışı kaybederiz. sinmez isek, rahat bir şampiyonluk elde ederiz kendisiyle.
son 10-15 dakika yaptığı değişikliklerin sürekli atak yememize sebep olduğunu ancak değişikliklerle gol pozisyonu üretmeyi planladığını dün akşam maç sonu basın toplantısında kendisi de söyledi. bunu kabul etmesi ve bir nevi yanıldığını açıklaması özeleştiri mantığına sahip olduğunu gösteriyor hocanın. ancak temel sorun bana kalırsa barış alper-zaniolo değişikliği idi. konyaspor maçın başından itibaren çok sert oynarken ve fizik olarak bizden üstün iken, sahada onlarla tabiri caizse güreşebilen tek oyuncumuzu kenara alması dün akşamki en büyük yanlışıydı. barış çok mu iyi oynadı dün? hayır. ama geçtiğimiz sezon uefa avrupa ligi deplasmanlarında oynayan babel benzeri bir katkı verdi. kendisi belki üretemedi ama rakiple fiziksel olarak çok iyi boğuştu. faul aldı, korner kazandırdı. sinmedi oyun içerisinde. takımın en güçlü oyuncusu olan abdülkerim'in bile çok kolay çalıp yiyip fizik olarak yıprandığı bir maçta, fizik olarak ayakta kalan tek adamı 55.dakikada oyundan almak bence çok yanlıştı. barış alper çıktığı anda sahada konyasporlu futbolculara fiziksel olarak üstünlük kuracak hiçbir futbolcumuz kalmadı. çok daha fazla dayak yemeye başladık, ileride hiç top tutamadık çünkü fizik olarak ezdiler hücüm hattımızı. değişiklikten 5 dakika sonra da golü yedik. rakibin tek silahı sertlik ve oyunu teknik rekabetten çıkartıp fiziksel mücadeleye çevirmek iken, barış oyundan çıkmaz. o değişiklik domino etkisi yarattı adeta ve sonrasındaki her bir hamle ile fiziksel olarak sahada iyiden iyiye küçülen bir takım haline dönüştük. önce dayak yedik, sonra da golü yedik.
dün akşam 14 maç sonra aldığımız mağlubiyet kalan haftalarda oynayacağımız rakiplere de bir mesaj verdi aslında. muhtemelen artık herkes bize karşı daha sert ve daha kırmaya yönelik oyun oynayacak. kartı, faulü göze alacak. teknik kapasite üzerinden üstünlük kurmaya çalışıp maçın sonunda fark yemek yerine, sahada bize dayak atıp fiziksel olarak ezmenin peşinde koşacaklar. vurmak isteyecekler, dövmek isteyecekler. bu noktada okan hoca çok dikkatli olmalı kalan haftalarda. fiziksel olarak ezilmemeliyiz sahada, altta kalmamalıyız rakipten. bunun için de gerekirse bazı oyuncular özel olarak çalıştırılmalı. sert maçlarda sinen taraf olursak, yarışı kaybederiz. sinmez isek, rahat bir şampiyonluk elde ederiz kendisiyle.
