70
iddaalar, sportif gerçekler, masabaşı oyunları ......vs. yine herkesin diline düşünce neymiş şu galatasaray lobisi diye bir bakayım dedim de tuttuğum her dal elimde kaldı. şöyle son 15-20 yıla baktığımızda neleri görmemişiz ki;
- ülkenin en tepe makamındaki şahsın alay-ı vala ile fenerbahçe kulübü'ne divan kurulu üyesi olmasını mı sayalım,(kamuyouna ve tüm ilgili kurumlara mesaj verircesine, durumdan vazife çıkarmalarını istercesine ve beklercesine)
- bu gözlerin, çok sevdiği "fenerbahçe'sini" düşürmemek için istifa etmek durumunda kalan tff başkanları gördüğünü mü sayalım,
- gece yarıları ansızın şike maddelerinin ırzına geçilişini ve aklımızla dalga geçercesine "sahaya yansıması" diye bir kriter icat edilişini mi yazalım,
- üstelik bu haltı yiyenlerin kaç senedir şike davasının şüpheli kısmında adı geçen kulüplerin o dönemki aktif yöneticileri olduğunu mu sayalım,
- tff başkanı olduğu için başkanlığından istifa ettiği beşiktaş'tan yüklü bir alacağı olan demirören'in beşiktaş'ın da yarıştığı bir ligde tff başkanı olarak görev yaptığını mı yazalım,
- "tff ve mhk" başkanları ile yapılan gizli kapaklı "zorlu" görüşmelerini mi söyleyelim,
- ... ve en son "lale orta" diye aktif hakemlikte vasatı bile görmemiş, neye istinaden "trio" programında otorite olduğunu henüz sindirememişken birden bire karşımıza mhk başkanı olarak çıkmasını mı yoksa daha ilginci, bu kişinin fenerbahçe'nin aktif yöneticisi olan ömer okan'ın maaşlı çalışanı olarak halen görev yaptığını mı yazalım,
...... neyse bu böyle uzaaaar gider...
bunca şeye rağmen beylerin dilinden şu da hiç düşmez; "fenerbahçe kollanıyor dersiniz, 8 yıldır şampiyonluk - kupa gördüğümüz yok, bu nasıl kollanma"!
kardeşim işte anlamadığınız ya da işinize gelmeyen nokta tam olarak bu;
sizin durumunuz, onca kollanmaya rağmen elde edilemeyen neticenin adıdır, yani beceriksizliğin - başarısızlığın ta kendisidir.
özetle, bırakın lobiyi mobiyi, galatasaray şimdiye kadar her ne kazandıysa tüm engellemelere, çekiştirmelere, kumpaslara rağmen alnının akıyla kazanmıştır. öte yanda onca ittirmeye, desteğe, pohpoha rağmen anca elde edilebilen neticeler vardır.
yani kısaca; bir tarafta "engellemelere rağmen edinilen başarı",
diğer yanda ise "ittirmelere rağmen edinilemeyen başarı" durumu vardır.
- ülkenin en tepe makamındaki şahsın alay-ı vala ile fenerbahçe kulübü'ne divan kurulu üyesi olmasını mı sayalım,(kamuyouna ve tüm ilgili kurumlara mesaj verircesine, durumdan vazife çıkarmalarını istercesine ve beklercesine)
- bu gözlerin, çok sevdiği "fenerbahçe'sini" düşürmemek için istifa etmek durumunda kalan tff başkanları gördüğünü mü sayalım,
- gece yarıları ansızın şike maddelerinin ırzına geçilişini ve aklımızla dalga geçercesine "sahaya yansıması" diye bir kriter icat edilişini mi yazalım,
- üstelik bu haltı yiyenlerin kaç senedir şike davasının şüpheli kısmında adı geçen kulüplerin o dönemki aktif yöneticileri olduğunu mu sayalım,
- tff başkanı olduğu için başkanlığından istifa ettiği beşiktaş'tan yüklü bir alacağı olan demirören'in beşiktaş'ın da yarıştığı bir ligde tff başkanı olarak görev yaptığını mı yazalım,
- "tff ve mhk" başkanları ile yapılan gizli kapaklı "zorlu" görüşmelerini mi söyleyelim,
- ... ve en son "lale orta" diye aktif hakemlikte vasatı bile görmemiş, neye istinaden "trio" programında otorite olduğunu henüz sindirememişken birden bire karşımıza mhk başkanı olarak çıkmasını mı yoksa daha ilginci, bu kişinin fenerbahçe'nin aktif yöneticisi olan ömer okan'ın maaşlı çalışanı olarak halen görev yaptığını mı yazalım,
...... neyse bu böyle uzaaaar gider...
bunca şeye rağmen beylerin dilinden şu da hiç düşmez; "fenerbahçe kollanıyor dersiniz, 8 yıldır şampiyonluk - kupa gördüğümüz yok, bu nasıl kollanma"!
kardeşim işte anlamadığınız ya da işinize gelmeyen nokta tam olarak bu;
sizin durumunuz, onca kollanmaya rağmen elde edilemeyen neticenin adıdır, yani beceriksizliğin - başarısızlığın ta kendisidir.
özetle, bırakın lobiyi mobiyi, galatasaray şimdiye kadar her ne kazandıysa tüm engellemelere, çekiştirmelere, kumpaslara rağmen alnının akıyla kazanmıştır. öte yanda onca ittirmeye, desteğe, pohpoha rağmen anca elde edilebilen neticeler vardır.
yani kısaca; bir tarafta "engellemelere rağmen edinilen başarı",
diğer yanda ise "ittirmelere rağmen edinilemeyen başarı" durumu vardır.
