5502
sezon başından bu yana bir çoğumuz tarafından hakkı teslim edilen, bir kısım taraftar tarafından ne yapsa eleştirilen galatasaray futbol takımı tarihinin üst üste en çok maç kazanan teknik direktörü. eleştirenlere eleştiri getirdiğinde, ne yapalım eleştirmeyelim mi, her şeye alkış mı tutalım diyorlar. peki güzel kardeşim biz ne yapalım, eleştirilerinizin yersiz olduğu fikri ile sizleri eleştirmeyelim, her dediğinize alkış mı tutalım? yani ortada kimsenin kimseyi eleştirmemesi ya da herkesin, her hareketinin eleştirilmesi gibi komik bir düşünce cirit atıyor. bu noktada eleştiren yazar, sosyal medya kullanıcısı ya da kıssadan hisse tüm taraftarımıza tek bir sorum olacak; sizce okan buruk sizden, benden, bizden daha az mı biliyor futbol denen oyunu? eğer öyleyse bu yıl biz ya ciddi anlamda arka planda, masa başında çok kaliteli bir düzenbazlık yapıyoruz ya da futbol tanrıları tüm mal varlıklarını bu yıl şampiyon olmamıza yatırdı. yunus oynamayabilir miydi? evet. mata ile başlamayabilir miydik? evet. zaniolo attığı gol dışında harika mı oynadı? hayır. bu noktada belki rashica ilk onbir başlayabilirdi, bu da eleştiri getirmemiz için çok küçük bir sebep. bırakalım herkes bildiği işi yapsın, okan buruk takımı yönetsin biz mevcut durumda bu takım için çabalayanları destekleyelim. hiç kimse taraftarı eleştirmiyor, hiç kimse çuvaldızı kendine batırmıyor ben bugün 223. blok'ta ilk kırkbeş dakika bağıran üç kişi gördüm bir tanesi çay almak için arkadaşına talimat veriyordu, bir tanesi adekubbe'ye küfrediyordu, bir diğeri kerem'e. bir karar vermemiz gerekiyor, biz bu kulübün müşterisi miyiz? yoksa taraftarı mıyız? ha diyorsanız müşterisiyiz amenna harcadığınız para neyse karşılığını bulana kadar konuşun ama yok diyorsanız ne diyorsun kardeşim biz taraftarız o zaman önce üzerimize düşeni yapacağız baktık ki bir şeyler yanlış o zaman konuşacağız, bundan ötesi şımarıklık en kötüsü ise aylak bakkallıktır.