20
barcelona başkanlığındaki ilk yılında çekilen "storyville-barça, inside the story" adlı belgeseli izledikten sonra hayranlığımın çok daha arttığı adam. barcelona nın finansal ve sportif olarak dibe vurduğu bir anda arkadaşlarıyla birlikte başkanlığa aday olur ve kazanır. ama sanmayın ki barcelona nın kongresi bizim tevfik fikret salonuna sığacak kadar küçük. adamların 100.000 den fazla üyesi var ve seçimler adeta bir genel seçim.
gelir gelmez yaptığı ilk iş rijkaard ve ronaldinho yu getirmek oluyor. david beckham için de girişimleri var ama becks barça yerine real madrid i seçiyor ve o iş orda kapanıyor.
tıpkı türkiye gibi, katalan medyası da adeta akbaba. hepimizin bildiği gibi rijkaard 2003 teki ilk sezonunda çok da başarılı bir performans gösteremiyor. taraftarlar istifaya çağırıyor bizim kıvırcıkı. ama laporta arkasında duruyor.
sonra takımın eskimiş yıldızlarını ufak ufak yollamaya başlıyor. büyük sözleşmelerden kurtulup yeni oyuncularla performans odaklı sözleşmeler imzalıyor.
bunu biraz açmak lazım. standart paket dedikleri birşey var. ilk önce sabit bir maaş belirliyorlar. ki bu 2003 koşullarında 2-3 milyon euro dolaylarında. ondan sonra bütün maçların yüzde 60 ında oynarlarsa belli bir ücret, şampiyon olurlarsa belli bir ücret,şampiyonlar ligine kalınırsa belli bir ücret, şampiyonlar ligi alınırsa yine belli bir ücret şeklinde gidiyor. ama maçların yüzde 60 ında oynama ön koşulu var bütün bu ikramiyeler için.
kısacası futbolcuları sürekli iyi oynamaya, daha yüksek performans göstermeye zorlayan finansal koşullar var. hiç biri yan gelip yatmıyor. böylece sabit ücretleri düşürüp bonus ikramiyeleri yükselterek bazı yüklerden kurtuluyorlar.
ispanya'nın en önemli 7 bankası birleşip borçları 6 yıllığına yeniden yapılandırıyorlar. gelirleri sürekli arttırmaya çalışarak, futbol konusunda ki bütün operasyonlarda rijkaard ve txiki begiristaina tam yetki veriyorlar. bu süreç zarfında laporta ve yöneticileri sürekli medyaya çıkıp rijkaard ı ve takımı destekliyorlar.
yazı boyunca galatasaray benzerliklerini yakalamışsınızdır. en sonuncusu laporta ya darbe girişimi. kulübün eski yöneticileri barcelona nın taraftar grubu olan boixos nois i sürekli kışkırtıp stadda,şehirde huzursuzluk yarattırtıyorlar. takımın kötü gidişatını medyayla ve eski futbolcularla beraber sömürüp laporta yı daha birinci seneden indirmeye çalışıyorlar.
laporta yönetimi en başından beri boixos nois e ve onlara avanta vermeye karşı bir duruş sergiliyor. burda ise bizde olmayan yönetici inisiyatifini görüyoruz. keşke olsa.
ama laporta en başından beri takımı yönetimsel olarak şeffaf ve birlik halinde tutmaya çalışıyor. yönetim kurulunun tamamı genç 40 yaş altı lokal profesyoneller. arkadaş gibiler ve her işi birlikte yapmaya çalışıyorlar.
sezon sonunda gelen ikincilik ise bir devrimin başlangıcı oluyor.
not: barcelona yönetimi 2004 yazında takıma ballack ı almayı düşünmüşler. sonra onun yerine deco da karar kılmışlar. şimdi deco ve ballack aynı takımda oynuyor.ilginç geldi.
gelir gelmez yaptığı ilk iş rijkaard ve ronaldinho yu getirmek oluyor. david beckham için de girişimleri var ama becks barça yerine real madrid i seçiyor ve o iş orda kapanıyor.
tıpkı türkiye gibi, katalan medyası da adeta akbaba. hepimizin bildiği gibi rijkaard 2003 teki ilk sezonunda çok da başarılı bir performans gösteremiyor. taraftarlar istifaya çağırıyor bizim kıvırcıkı. ama laporta arkasında duruyor.
sonra takımın eskimiş yıldızlarını ufak ufak yollamaya başlıyor. büyük sözleşmelerden kurtulup yeni oyuncularla performans odaklı sözleşmeler imzalıyor.
bunu biraz açmak lazım. standart paket dedikleri birşey var. ilk önce sabit bir maaş belirliyorlar. ki bu 2003 koşullarında 2-3 milyon euro dolaylarında. ondan sonra bütün maçların yüzde 60 ında oynarlarsa belli bir ücret, şampiyon olurlarsa belli bir ücret,şampiyonlar ligine kalınırsa belli bir ücret, şampiyonlar ligi alınırsa yine belli bir ücret şeklinde gidiyor. ama maçların yüzde 60 ında oynama ön koşulu var bütün bu ikramiyeler için.
kısacası futbolcuları sürekli iyi oynamaya, daha yüksek performans göstermeye zorlayan finansal koşullar var. hiç biri yan gelip yatmıyor. böylece sabit ücretleri düşürüp bonus ikramiyeleri yükselterek bazı yüklerden kurtuluyorlar.
ispanya'nın en önemli 7 bankası birleşip borçları 6 yıllığına yeniden yapılandırıyorlar. gelirleri sürekli arttırmaya çalışarak, futbol konusunda ki bütün operasyonlarda rijkaard ve txiki begiristaina tam yetki veriyorlar. bu süreç zarfında laporta ve yöneticileri sürekli medyaya çıkıp rijkaard ı ve takımı destekliyorlar.
yazı boyunca galatasaray benzerliklerini yakalamışsınızdır. en sonuncusu laporta ya darbe girişimi. kulübün eski yöneticileri barcelona nın taraftar grubu olan boixos nois i sürekli kışkırtıp stadda,şehirde huzursuzluk yarattırtıyorlar. takımın kötü gidişatını medyayla ve eski futbolcularla beraber sömürüp laporta yı daha birinci seneden indirmeye çalışıyorlar.
laporta yönetimi en başından beri boixos nois e ve onlara avanta vermeye karşı bir duruş sergiliyor. burda ise bizde olmayan yönetici inisiyatifini görüyoruz. keşke olsa.
ama laporta en başından beri takımı yönetimsel olarak şeffaf ve birlik halinde tutmaya çalışıyor. yönetim kurulunun tamamı genç 40 yaş altı lokal profesyoneller. arkadaş gibiler ve her işi birlikte yapmaya çalışıyorlar.
sezon sonunda gelen ikincilik ise bir devrimin başlangıcı oluyor.
not: barcelona yönetimi 2004 yazında takıma ballack ı almayı düşünmüşler. sonra onun yerine deco da karar kılmışlar. şimdi deco ve ballack aynı takımda oynuyor.ilginç geldi.
