10
sadece galatasaraya hizmet olsaydı eğer amaç yaklaşık 10 yıldır oralarda olan bu aday daha önce böyle bi yiğitlik yapıp çıksaymış keşke ortaya. ki hatırlarsınızki, aynı aday rahmetli özyan canaydın döneminde hiç gözükmemiş, 2 kere de öylesine aday olup seçime 1 gün kala çekilmiştir ben yanlış hatırlamıyorsam. yani uzun lafın kısası adnan başkanın dediği gibi şu an klübe herkes başkan olmak ister.
adnan polata karşı çıkanları anlıyorum, nitekim kendisi lise mezunu olmayıp üstüste 2 kere seçilen ve tüzüğün üstüne gideceğini söylerek seçilen tek aday. gayet normal bu durumda anti polatçılık. bunun dışında verilen bi kaç sebep bence biraz komik olmuş, nasılki;
*bir türlü gelemeyen sportif başarı için eminim adnan başka bizden daha çok üzülüyordur. kimse burda başarı için gerekli şeyleri yapmadı diye diretemez, kurulan takım ortadır. maalesef sahaya çıkıp oynayacak değil başkan.
*cemal nalga skandalının adnan polat başkanla uzaktan yakından alakalı olmadığı gibi, taşıdığı sorumluluk açısından gerekli herşeyi yapmıştır. en azından burda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. ayrıca yanında taşıdığı adamların kalitesinden olacakki, hiç bir şey denmediği halde ve sadece ben nasıl gözden kaçırırım bunu diyerek şubdeden sorumlu yiğit şardan istifa etmiştir. ayrıca bu olay herhangi biri başkan iken de gerçekleşebilirdi.
*artan borçlar, harcamalar sakız olmuş herkesin ağzına. unutulmamalıki galatasarayımız 1 lira harcayamaz konuma getirilmişti bikaç yıl öncesine kadar. bu olay gelir/gider dengesiyle ilgili diye bir milyon defa yazılmıştır çoğu platformda, üstüne pek bişey söylemeye gerek duymuyorum. bunu başarısızlık olarak görenlere gülüyorum sadece. (sadece tek bir örnek: 2007'de sponsor gelirleri 53,3 milyon dolar olan klübümüzün bugunki sadece sponsor gelirleri 158 milyon dolardır).
neyse demek istediğim adnan öztürk olmasaydı da liseli x olsaydı aday yine benzer bir durum ortaya çıkacaktı. üzüldüğüm geçmişte takdir ettiğim bikaç harekete sahip bir insanın değerini benim nezdimde sıfırlamasıdır. galatasaray'a hizmet etmek için gelseydi projeleri olurdu, bişeyler önerirdi, planlarını anlatırdı. mevcut vizyonu dile getirip böyle olcaz demek yetmedi bana açıkçası, geçmişe geri döncez fatih gökşen var listemde haim fresco da gelecek demek yakışıksız durdu. part time profesyonel isimler bize danışmanlık edecek demek de bi okadar saçmaydı. hizmet etmeye gelecek ismin hazırlıkları olmalı. hala söylüyorum sadece liseli diye almıştır bu oyu ama düzelteceğim yerler vardır elbet, antipolatçılar biriktiği için de almıştır bu oyu. ama sanıyorum ikisi de aynı şeye çıkıyor.
--- alıntı ---
-yiğit bulut;
sevgili dostlar, ne lisede okurken, ne de sonrasında galatasaray futbol kulübünün kapısından bile girmedim. beni “kafatasçı” yapan yazımda da yazdığım gibi, “topa vurmanın bizim gibi sorunları olan bir ülkede” bu kadar göklere çıkarılmasına asla prim vermedim, vermem! beni rahatsız eden “lise ile aynı adı” taşıyan bir “organizasyonun” sadece parası olanlar tarafından “başkan” olunarak yönetilmesi ve isim ile özdeşleştirilmesidir! bu kaygıyı her zaman taşıdım ve taşımaya, söylemeye de devam edeceğim... o yüzden çağrımı yenilemek istiyorum; bu kulüp, kökünü lisenin geçmişinden alan camia ile özdeşleşmeye devam edecekse, “camiadan o ruhu yaşayarak sindiren birinin”, sadece parası olduğu için değil, bizden olduğu için başkan olmasından yanayım! oy kullanacak bütün “galatasaray liselilere çağrımı tekrar ediyorum; “grand court” görmüş bir başkan olmalı.
--- alıntı ---
daha önce elbet okumuşsunuzdur da yine de taşıdım, özet olması açısından tasvip etmediğim görüş tipini. ve ayrıca gerçekten amacı galatasaray'ımıza hizmet etmek olan herkese saygılıyım.
peşinen edit: amacım adnan öztürk'ün şahsına bir eleştiri değil, bunu anlamak zor da değil. burada liseci zihniyeti eleştiriyoruz.
adnan polata karşı çıkanları anlıyorum, nitekim kendisi lise mezunu olmayıp üstüste 2 kere seçilen ve tüzüğün üstüne gideceğini söylerek seçilen tek aday. gayet normal bu durumda anti polatçılık. bunun dışında verilen bi kaç sebep bence biraz komik olmuş, nasılki;
*bir türlü gelemeyen sportif başarı için eminim adnan başka bizden daha çok üzülüyordur. kimse burda başarı için gerekli şeyleri yapmadı diye diretemez, kurulan takım ortadır. maalesef sahaya çıkıp oynayacak değil başkan.
*cemal nalga skandalının adnan polat başkanla uzaktan yakından alakalı olmadığı gibi, taşıdığı sorumluluk açısından gerekli herşeyi yapmıştır. en azından burda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. ayrıca yanında taşıdığı adamların kalitesinden olacakki, hiç bir şey denmediği halde ve sadece ben nasıl gözden kaçırırım bunu diyerek şubdeden sorumlu yiğit şardan istifa etmiştir. ayrıca bu olay herhangi biri başkan iken de gerçekleşebilirdi.
*artan borçlar, harcamalar sakız olmuş herkesin ağzına. unutulmamalıki galatasarayımız 1 lira harcayamaz konuma getirilmişti bikaç yıl öncesine kadar. bu olay gelir/gider dengesiyle ilgili diye bir milyon defa yazılmıştır çoğu platformda, üstüne pek bişey söylemeye gerek duymuyorum. bunu başarısızlık olarak görenlere gülüyorum sadece. (sadece tek bir örnek: 2007'de sponsor gelirleri 53,3 milyon dolar olan klübümüzün bugunki sadece sponsor gelirleri 158 milyon dolardır).
neyse demek istediğim adnan öztürk olmasaydı da liseli x olsaydı aday yine benzer bir durum ortaya çıkacaktı. üzüldüğüm geçmişte takdir ettiğim bikaç harekete sahip bir insanın değerini benim nezdimde sıfırlamasıdır. galatasaray'a hizmet etmek için gelseydi projeleri olurdu, bişeyler önerirdi, planlarını anlatırdı. mevcut vizyonu dile getirip böyle olcaz demek yetmedi bana açıkçası, geçmişe geri döncez fatih gökşen var listemde haim fresco da gelecek demek yakışıksız durdu. part time profesyonel isimler bize danışmanlık edecek demek de bi okadar saçmaydı. hizmet etmeye gelecek ismin hazırlıkları olmalı. hala söylüyorum sadece liseli diye almıştır bu oyu ama düzelteceğim yerler vardır elbet, antipolatçılar biriktiği için de almıştır bu oyu. ama sanıyorum ikisi de aynı şeye çıkıyor.
--- alıntı ---
-yiğit bulut;
sevgili dostlar, ne lisede okurken, ne de sonrasında galatasaray futbol kulübünün kapısından bile girmedim. beni “kafatasçı” yapan yazımda da yazdığım gibi, “topa vurmanın bizim gibi sorunları olan bir ülkede” bu kadar göklere çıkarılmasına asla prim vermedim, vermem! beni rahatsız eden “lise ile aynı adı” taşıyan bir “organizasyonun” sadece parası olanlar tarafından “başkan” olunarak yönetilmesi ve isim ile özdeşleştirilmesidir! bu kaygıyı her zaman taşıdım ve taşımaya, söylemeye de devam edeceğim... o yüzden çağrımı yenilemek istiyorum; bu kulüp, kökünü lisenin geçmişinden alan camia ile özdeşleşmeye devam edecekse, “camiadan o ruhu yaşayarak sindiren birinin”, sadece parası olduğu için değil, bizden olduğu için başkan olmasından yanayım! oy kullanacak bütün “galatasaray liselilere çağrımı tekrar ediyorum; “grand court” görmüş bir başkan olmalı.
--- alıntı ---
daha önce elbet okumuşsunuzdur da yine de taşıdım, özet olması açısından tasvip etmediğim görüş tipini. ve ayrıca gerçekten amacı galatasaray'ımıza hizmet etmek olan herkese saygılıyım.
peşinen edit: amacım adnan öztürk'ün şahsına bir eleştiri değil, bunu anlamak zor da değil. burada liseci zihniyeti eleştiriyoruz.