• 165
    tt arena'ya ilk gidişim bu maç içindi. hatırlamayanlar olabilir, bu maç ile aynı saatte avni aker'de trabzonspor'da fenerbahçe'yi ağırlıyordu. meşhur zokora'nın emre'yi tekmelediği maç*.

    o gün beklentimiz şuydu; biz beşiktaş'ı yeneriz, trabzonspor'da feneri yenerse şampiyonluğumuzu ilan ederiz. kimse kadıköy'e kalsın istemiyordu. şahsen ben bir sezon önce 0-0'lık, ve normal sezondaki 2-2'lik beraberlik dışında kadıköy'den puan aldığımızı hiç görmemiştim.

    nitekim 2-0 öne geçtiğimiz maçı 2-2 bitirebildik. fenerbahçe'de trabzonspor'u gergin atmosfere rağmen kolay geçti. kaldı iş kadıköy'e. yenilirsek o kadar iyi oynadığımız, eze eze ilerlediğimiz sezonda şampiyonluk gidecek. ki yüksek de bir ihtimal.

    maç bitti, tem otoyolu üst geçide doğru ilerliyoruz. milim milim ilerleyerek merdivenlerin oraya geldik. kalabalıkta ölüm sessizliği, cenaze töreni sanki. kimse konuşmuyor. herkesin kafasında aynı soru "haftaya ne olacak?". tam o anda ayyaş bir abimiz bağırmaya başladı " oğlum noluyo lan? biz gaassarayız oğlum, haftaya alırız geliriz allah'ın izniyle, rahat olun."

    cumartesi beşiktaş ve dün fenerbahçe kazanınca aynı durumun yaşandığını görüyorum. kazandılar diye kendini üzenler, korkanlar. biri maç eksiğiyle 10, diğeri 4 puan gerimizde. 11 sene önceki kritik durumla alakası yok. kağıt üzerinde güzel bir fikstürümüz var. ne olacaktı beyler kadıköy'de 3-0 kazandık diye kupayı mı vereceklerdi? tabi ki maç kazanacaklar, belki son 1 haftadır oluşan algının tam aksine rahat rahat şampiyon olamayacağız. zorlanacağız(ki ben rahat şampiyon olacağımızı düşünüyorum.)

    o ayyaş abi gibi seslenmek istiyorum sizlere. "oğlum noluyo lan? biz gaassarayız. rahat olun. bu takım buradan şampiyonluk vermez." denyo beşiktaşlıların bir maç kazandılar diye kendilerini şampiyon ilan etmelerine aldanmayın. onlar bunun için yapıyor zaten bunu. istediklerini vermeyin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın