resim
Yusuf Demir
Takım:Galatasaray
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:21
Boy:1.71
Uyruk:Avusturya
  • 763
    her şeye rağmen olacağını düşündüğüm oyuncumuz.

    henüz yaşı 19. düzgün bir rol model olacak baba, abi figürüne ihtiyacı var çünkü hem yaşı küçük hem de yabancı (çok garip ama öyle, türkçe biliyor olması bu gerçeği değiştirmiyor)

    pek çok insanın hoşuna gitmeyeceğini de biliyorum ama işim gereği bol gözlem yapmak zorundayım. iş defekti olarak da herkesi değerlendirme ve analizime konu etme alışkanlığım var. buna bağlı olarak yusuf'ta gördüğüm bir durum var. beden dili, konuşma biçimi, çok bilmiş tavırları ile daha çocukken zorla büyütülmüş bir çocuk izlenimi veriyor. bunun sebebi ailesi tarafından pompalanmış aşırı motivasyon olabilir, gereksiz güven aşılama olabilir, yeteneğine inançlarından ötürü şımartılmış olabilir, ben yaparım, ben bilirim, ben becerikliyim düşüncesi olabilir, becerisi yüzünden arkadaşları arasında öne çıkmanın verdiği şapşallık(!) olabilir vs vs. farkında mısınız bilmiyorum, her hareketi ben oldum ya diyor. yetenekli olduğu aşikar ama bir sorun var: daha olmamış olması. ailenin zeki ama yaramaz, tembel çocuğu gibi duruyor gözümde. yusuf'un aslında amiyane tabirle burnunun sürtülmeye ihtiyacı var. baya baya birileri olmadığını gözüne sokacak. olgunlaşmak söylemle değil, zorlukları aşarak, problem becerisini geliştirerek olur. örneğin bulunduğu pozisyon farklı varyasyonları kafasında oynamayı gerektiren bir pozisyon. diagonal pas, uzaktan şut, ince pas, kısa pas, yan pas, oyunu açma, takım arkadaşının önüne öldürücü top kesme, dar alanda çalım, geniş alanda top sürme vs vs. hepsini de yapabilecek alanının olduğu bir yerde oynuyor. hatta buna becerisi de epeyce var. o zaman sorun ne? sorun sorunları sorun etmemesi. gevşek olursan, ya hallolur dersen, kendi yeteneklerini kullanamazsın. ben biliyorum ya dersen yeteneklerini kullanamazsın. tek başıma oynarım ya dersen yeteneklerini kullanamazsın. kafa yapısının değişmesi gerek. mesela bir sorun mu var, nasıl çözerim diye düşüneceksin (sorun toplu başı kadar küçük olsa dahi). önce kafanda hücum şeklini oynayacaksın, ne yaptığını ne yapabileceğini düşüneceksin, sonra davranışa dökeceksin.sadece hücumu değil geriye yardımı da düşüneceksin ki kolektiflik ilk şart. yani futbolu kafanda oynayacaksın önce. peki yusuf sizce bunu yapıyor mu? yapar bir görüntüsü var mı? sizi bilmiyorum ama ben yusuf'a her baktığımda kollarını içe kavuşturmuş (iletişime kapalı pozisyon), montunun içine iyice sokulmuş (çekinik pozisyon), boş boş bakarken görüyorum. takip etmiyor, ilgilenmiyor. adeta beni oynatmazsanız ben kafamda da oynamam, yenilmeniz de yenmeniz de pek umrumda değil şeklinde bir mesaj veriyor. heyecan duymuyor, donuk. bu şekilde devam ederse çürüyüp gideceğine adım gibi eminim. değişmeye buradan başlayacak. bu kadar eleştiri sonrası şahsi görüşüm evet, olacağını düşünüyorum. sebebi ki iyi bir sebep bence, okan buruk, teknik heyet ve arkadaşlık hissinin yoğun olduğunu düşündüğüm takımın kendisi. okan hoca eminim ilgileniyordur. ne yapması ne yapmaması gerektiğini söylüyor, eksiklerini kendisi ile paylaşıyordur. eğer ki bu varsa iş kendisinde biter. çalışmak sadece vücudun işi değil, kafaya daha çok ihtiyaç var. kafasını çalıştırmak zorunda. bir yerde bir şekilde aydınlanma yaşarsa, içinden kendine hadi beyler başlıyoruz derse ve çalışırsa 10 numaraların içinde pırlanta gibi parlar, dünyada sayılı hale gelir, burada o çok övülen rakip takım oyuncularının da esamesi okunmaz.

    umarım doğru yolu, doğru düşünceyi ve doğru karar mekanizmasını seçersin yusuf. umarım futbolu seviyorsundur yusuf. güvenimiz var ama tam değil bilesin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın