620
o eski güzel günlerin hatıralarından olan pankart. gerçi biz bunun asıldığı dönemde, sami yen'in koltuksuz 40 bin kişi çektiği zamanlar için kullanırdık bu tabiri. aradan bir o kadar daha zaman geçmiş ve bir o kadar daha güzellik çok uzaklarda kalmış. kapalı üst'ün ortaya göre hafif sol, biz ekran başındaki galatasaraylılar için hafif sağ tarafında en önde yer alırdı. bembeyaz üzerine kırmızı harflerle yazılmıştı. bazen sete bile asılmaz en ön sırada ellerde tutulurdu. tarihte belki de en konsantre olabildiğimiz sezondu aynı zamanda. iki taraf arasındaki dengenin saha içi olsun saha dışı olsun her anlamda fenerbahçe'ye doğru en çok bozulmuş olduğu sezondu. tüm kepazeliklere rağmen camia olarak bir hafta bile "bu iş bitti, kaybettik" havasına girmediğimiz garip bir sezondu işte.
ertesi sezon o tılsım dağılıp da bir türlü toparlanamayınca "içindeki aslan çıksın ortaya"ya çevrilmişti, adeta çözüm yolunu fısıldar gibi. hakikaten de, içimizdeki aslan ortaya çıktıktan sonra karşımızda kimse duramazdı...
ertesi sezon o tılsım dağılıp da bir türlü toparlanamayınca "içindeki aslan çıksın ortaya"ya çevrilmişti, adeta çözüm yolunu fısıldar gibi. hakikaten de, içimizdeki aslan ortaya çıktıktan sonra karşımızda kimse duramazdı...