19
kısa ve orta vadede klinik anlamda destek birimleri kurulmasına sebep olması gerekecek gibi görünen durum. ekonomik buhran bir yandan, bahis oynamanın kolaylaşması bir yandan, para transferi işlerinin kolaylaşması bir yandan bu bağımlılığın kitlesini günden güne arttırmaktadır.
mobil bankacılık olayı sayesinde çoğu insan eline para almadan yaşamaya başlamıştır günümüzde. maaş günü telefonuna gelen bildirime müteakiben kira, fatura ve kredi kartına bir takım transferler yapıp hayata devam ediliyor. kaldı ki zaten tüm dünya piyasasında dolaşımda olan "para" miktarı, fiziki olarak basılı olan parayı kat kat geçmiş durumdadır.
işbu entrynin yazıldığı yerel saatle sabahın 5:25'inde bile oturduğun yerden dünyanın bir yerinde oynanan bir spor müsabakasına çok büyük paraları "basmak", muhtemelen maçı seçmek dahil 2 dakika içerisinde gerçekleşebilecek bir süreçtir. bir ay bekleyip de sadece ekranda yazı olarak okuduğun bir maaşı, hatta yerine göre daha fazlasını doksan dakika ya da bir günde kazanma şansı varken bunun insanları cezbetmemesi imkansızdır. hele hele her şeyin bu kadar zorlu olduğu bir dönemde bu kadar basite indirgenmişken bu cazibenin çok daha yüksek bir hale gelmesinden olası bir şey yoktur.
"kasa her zaman kazanır" klişesi ve "buralar hayır kurumu olsa bunca zaman batardı" aforizması bir kenara; günün sonunda bu işten uzak durmak irade ve sağlamlık meselesidir. adına ister günah, ister ayıp, ister zaaf, isterseniz kötülük deyin. bu tarz eylemlerin hepsinin temelinde haz duyma ve bu yolla kazanç elde etme vardır. bugün bağımlılığın ne olduğundan bağımsız, en kötü durumdaki bağımlı bile bağımlılığa devam ettiğinde bir haz duyup kazanım elde eder. bağımlılıktan kurtulmanın kilit noktası da o kazanımı kendi içinde değersizleştirip bir kazanım olarak görmekten vazgeçmektir.
ekonominin kötülüğünden dem vururken bahisten gelecek kazancı değersizleştirin demek biraz garip gibi gelebilir ilk anda. ama bahisteki asıl kazanım bahis devam ederken yaşanan heyecandır. bu kazanması uzun süreler alacak bir parayı çok kısa sürede kazanmanın o "kestirmeden gitme" hissiyatı da olabilir, sadece anlatılacak bir hikaye edinmenin hissiyatı da olabilir.
belli bir noktadan sonra ortaya çıkan "verdiğini almak için oynama" ise tamamen bir kılıftan ibarettir ve aslında kumar bağımlılığıyla ilgisi de yoktur. sonuçta bugün bu konuda en acıklı durumdaki insan bile "kasa"yı yenemeyeceğini bilir.
mobil bankacılık olayı sayesinde çoğu insan eline para almadan yaşamaya başlamıştır günümüzde. maaş günü telefonuna gelen bildirime müteakiben kira, fatura ve kredi kartına bir takım transferler yapıp hayata devam ediliyor. kaldı ki zaten tüm dünya piyasasında dolaşımda olan "para" miktarı, fiziki olarak basılı olan parayı kat kat geçmiş durumdadır.
işbu entrynin yazıldığı yerel saatle sabahın 5:25'inde bile oturduğun yerden dünyanın bir yerinde oynanan bir spor müsabakasına çok büyük paraları "basmak", muhtemelen maçı seçmek dahil 2 dakika içerisinde gerçekleşebilecek bir süreçtir. bir ay bekleyip de sadece ekranda yazı olarak okuduğun bir maaşı, hatta yerine göre daha fazlasını doksan dakika ya da bir günde kazanma şansı varken bunun insanları cezbetmemesi imkansızdır. hele hele her şeyin bu kadar zorlu olduğu bir dönemde bu kadar basite indirgenmişken bu cazibenin çok daha yüksek bir hale gelmesinden olası bir şey yoktur.
"kasa her zaman kazanır" klişesi ve "buralar hayır kurumu olsa bunca zaman batardı" aforizması bir kenara; günün sonunda bu işten uzak durmak irade ve sağlamlık meselesidir. adına ister günah, ister ayıp, ister zaaf, isterseniz kötülük deyin. bu tarz eylemlerin hepsinin temelinde haz duyma ve bu yolla kazanç elde etme vardır. bugün bağımlılığın ne olduğundan bağımsız, en kötü durumdaki bağımlı bile bağımlılığa devam ettiğinde bir haz duyup kazanım elde eder. bağımlılıktan kurtulmanın kilit noktası da o kazanımı kendi içinde değersizleştirip bir kazanım olarak görmekten vazgeçmektir.
ekonominin kötülüğünden dem vururken bahisten gelecek kazancı değersizleştirin demek biraz garip gibi gelebilir ilk anda. ama bahisteki asıl kazanım bahis devam ederken yaşanan heyecandır. bu kazanması uzun süreler alacak bir parayı çok kısa sürede kazanmanın o "kestirmeden gitme" hissiyatı da olabilir, sadece anlatılacak bir hikaye edinmenin hissiyatı da olabilir.
belli bir noktadan sonra ortaya çıkan "verdiğini almak için oynama" ise tamamen bir kılıftan ibarettir ve aslında kumar bağımlılığıyla ilgisi de yoktur. sonuçta bugün bu konuda en acıklı durumdaki insan bile "kasa"yı yenemeyeceğini bilir.