• 75
    gece gece aklıma düştü, 6 aralık 2022 galatasaray villarreal maçı'ndaki hâllerini oldukça garipsediğim ispanyol takımı. sırf tekrar emin olabilmek için açtım geniş özet buldum bir yerlerden, izleyebildiğim kadarını gene izledim ve gene garipsedim. bilmiyorum dikkat ettiniz mi ama daha attıkları ilk golden itibaren başladılar stadla inatlaşmaya. francis coquelin isimli oyuncuları golü atıp kutlamasını da yaptıktan sonra, taraftarın muhtemelen büyük kısmının okan kocuk ve takımın geneline yönelttiği homurtularına karşı kulaklarını tribünlere göstere göstere tıkaması ve o şekilde bir süre durması ile başladı gariplikler. zaten başta kaleci yüzünden aşırı demoralize olup üst üste afiyetle goller yemişiz, sonra bir de patrick van aanholt isimli ayağının ayarına başladığımının çocuğunun hatası sonucu yediğimiz saç baş yoldurtan gonden sonra golü atan jorge pascual medina isimli genç oyuncularının yaptığı ve bafetimbi gomis'le özdeşleşmiş olan aslan sevincini anlayanınız oldu mu mesela? hatta o an kamera gomis'i gösterdi ve acı acı gülüyordu kendisi. taraftar da ıslıkladı hâliyle bu gol sevincini ve o noktada villarreal oyuncuları vücut dilleriyle bir şeyler anlatmaya çalıştılar tribüne ama anlayan beri gelsin. sonra bizzat gomis gitti, bu sevinci yapan çocukla konuştu ve bu sefer de gomis'e bir şeyler anlatmaya çalıştı kendisi. derdi neydi, neden yaptı, ne amaçladı, stad bu kadar gerginken -aslan sevincini bir kenara bırakın- 4. gole herhangi bir aşırı reaksiyon göstermeye gerek var mıydı, bunların hepsi birer koca muamma olarak kaldı. yunus akgün'e arkadan kontrolsüzce girerek dizinin dönmesine sebep olmalarından sonra hele bir de kerem aktürkoğlu'nu bilerek ve isteyerek sakatlama girişiminde bulunan çirkef etienne capoue'nin hareketleri ve sonra da takımca zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmalarına zerre anlam veremedim. daha bu ve bunlar gibi irili ufaklı bir çok detayıyla birlikte sormak istiyorum kendilerine: n'oluyoruz birader ya, ne bu kin, ne bu öfke, niye bu kadar bilenip geldiniz anasını satayım adı üstünde bir hazırlık maçına. ulan maçta da her şey sizin lehinize ilerliyor zaten bir de, daha neyi başarmaya çalışıyorsunuz ki? bu nasıl bir görmemişlik, nasıl bir yüzsüzlük, nasıl bir medeniyetsizlik seviyesidir anlam veremedim maç boyu. bir de sorsan avrupalı oluşlarıyla burunlarından kıl aldırmadan övünürler ve bize tepeden bakarlar muhtemelen. medeniyet dedikleri tek dişi kalmış canavarın en sade tezahürü böyle bir şey olsa gerek. işin özü şudur ki yazdım ben bu takımı bir kenara. elbet bir gün bir yerlerde gene denk gelir ya da gün yüzü göremedikleri günler falan yaşarlar, ben notumu şimdiden düşeyim buralara. yazayım ki öyle kolayca unutulup gitmesin hafızamın derinliklerinde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın