402
bünyesindeki liyakatsizliği ülkedeki hatırı sayılır bir kesimin sadece maç yayınlarında fark edebildiği, devlet değil, hükümet kanalı. mesela ben başka bir örnek vereyim: adetimdir, çok uzun yıllardır oscar ödül törenlerini canlı takip ederim. yani canlı takip ederim derken gidip de los angeles'tan değil hahah, televizyondan. ama nerden baksanız 15-16 yıl olmuştur. ntv'nin ntv olduğu zamanlardan başlamış yolculuğumuz araya digitürk'ün gereksiz dahiliyle ağır aksak devam etmiş ve son 2 yıldır da devletimizin kanalı trt 2 sağolsun bir şekilde yaşamaya devam etmekte. organizasyonun yayın haklarını trt 2 devraldığından beri de artık ülkemizde bu törenle özdeşleşmiş birçok ismi törpülemelerine rağmen en etliye sütlüye karışmayanlarından birkaç tanesine hâlâ söz vermek zorunda kaldıkları gibi, bir de ne idüğü belli olmayan, daha yorumladığı kategorilerin neyi ifade ettiğini bilmeyen ve hatta filmleri bile izlememiş güdümlü tipleri de aday filmleri yorumlaması için ekrana çıkarıyorlar mesela. bakın, bir kültür sanat kanalında, bir sanat organizasyonun sanat eserleri burada söz konusu olan ve abdülhamit isimli birine filmleri izlemeden veya ne olup bittiğini bilmeden film analiz ettiriyorlar. (abdülhamit ismini bilerek kullandım çünkü son tören yayınında hakkaten bu isimde biri vardı ve ismiyle müsemma dev saçmalıyordu hahah.) yani sözüm odur ki, yok futbolcuları birbirine karıştırmış, yok efsane bir topçuyu tanıyamamış, yok isimlerini yanlış telaffuz etmiş falan filan bunlar bu kurumun çok uzun yıllardır normalidir zaten. öyle ki bir zamanlar gerek diksiyonu gerek bilgi birikimiyle sembol isimler çıkarmış ve bir ekol oluşturmuş saygın bir kurumun günümüzde geldiği içler acısı hâl gerçekten ironik. ve bu ironiye, sadece spor yayınlarında değil, istisnasız her işlerinde rastlamak mümkün.
edit: imla
edit: imla