235
ilk 3 günü geride kalan ve verilen fazla uzatma dakikaları ile dikkat çeken turnuva.
dünya kupaları tarih boyunca her zaman futboldun değişmesinde öncü olmuştur. futbol tarihinde taktiksel değişimler, teknik kararlar, teknolojik değişimler, fiziksel değişimler ve kural değişikliklerinin yüksek bir yüzdesine dünya kupaları sebep olmuştur.
yakın geçmişten örnek vereceksek italya’nın 2006 dünya kupasını aldığı yıllarda mourinho’nun kompakt oyunu, ispanya’nın dünya kupasını aldığı yıllarda guardiola’nın possesion ball’u ve almanya’nın dünya kupasını aldı yıllarda bayern’in gegenpressing’i ön plana çıkmıştır.
dünya kupaları sadece taktik ve teknik olarak da öncü olmamıştır. 2010 dünya kupasında oynanan almanya-ingiltere maçı içerisinde lampard’ın çizgiyi bariz bir şekilde geçen topu gol olarak değer kazanmamış ve turnuva sonrasında futbol dünyasına gol çizgisi teknolojisi girmiştir. devamında da var sistemine geçiş yapılmıştır. gol çizgisi teknolojisi aslında 1980’li yıllardan itibaren yapılabilecek çok basit bir teknolojik gelişmeydi. ama bunun öncüsü dünya kupasında oynanan bir maç oldu.
demek istediğim şey ise 2022 dünya kupasında verilen fazla uzatma dakikaların da bir anlamı var. yıllardır yavaş yavaş izleyicilere topun oyunda kalma süresi gibi bir istatistiği entegre ettiler. 90 dakika içerisinde topun oyunda kalma süresi yüzde 50’yi geçmiyor. düşük kalibreli lig ve turnuvalarda bu süre çok daha az oluyor.
pandemi döneminde ortaya çıkan ve hemen kapanan avrupa süper ligi projesi için florentino perez bir konuşma yapmıştı. bu konuşmada futbolun popülerliğini kaybettiğini ve evrim geçirmesi gerektiğinden bahsetti. bu evrimin en önemli parçası ise maçların 30’ar dakikadan 60 dakika oynanacağı şeklindeydi. buna göre top saha dışına çıktığında sayaç duracak ve tekrar oyun alanına girdiğinde sayaç devam edecekti. dünya kupasında verilen uzatma dakikaların önümüzde ki 5-10 sene içerisinde bu sisteme geçişin öncüsü olacağını düşünüyorum.
sadece bununla da değil. bana göre futbol tamamen bir devrimin içine girecek. maç süresinden tutun, saha ölçülerine kadar, oyuncu sayısına kadar her şey önümüzde ki 10-15 yıl içinde değişecek. amerikalı yatırımcılar boşuna ingiltere’de ki büyük kulüpleri satın almıyor. aynı şekilde abd futbol altyapısı için boşuna milyonlarca euro yatırım yapmıyor. abd yeni futbol piyasasında söz sahibi ülkelerden birisi olmak istiyor ve bunun için futbolu tamamen değiştirecekler. avrupa süper ligi de kurulacak peşinden her sene yapılan dünya çapında bir turnuva da gelecek. özellikle 2026 dünya kupasından sonra yeni futbol çağının temellerinin yavaş yavaş atılacağını düşünüyorum.
dünya kupaları tarih boyunca her zaman futboldun değişmesinde öncü olmuştur. futbol tarihinde taktiksel değişimler, teknik kararlar, teknolojik değişimler, fiziksel değişimler ve kural değişikliklerinin yüksek bir yüzdesine dünya kupaları sebep olmuştur.
yakın geçmişten örnek vereceksek italya’nın 2006 dünya kupasını aldığı yıllarda mourinho’nun kompakt oyunu, ispanya’nın dünya kupasını aldığı yıllarda guardiola’nın possesion ball’u ve almanya’nın dünya kupasını aldı yıllarda bayern’in gegenpressing’i ön plana çıkmıştır.
dünya kupaları sadece taktik ve teknik olarak da öncü olmamıştır. 2010 dünya kupasında oynanan almanya-ingiltere maçı içerisinde lampard’ın çizgiyi bariz bir şekilde geçen topu gol olarak değer kazanmamış ve turnuva sonrasında futbol dünyasına gol çizgisi teknolojisi girmiştir. devamında da var sistemine geçiş yapılmıştır. gol çizgisi teknolojisi aslında 1980’li yıllardan itibaren yapılabilecek çok basit bir teknolojik gelişmeydi. ama bunun öncüsü dünya kupasında oynanan bir maç oldu.
demek istediğim şey ise 2022 dünya kupasında verilen fazla uzatma dakikaların da bir anlamı var. yıllardır yavaş yavaş izleyicilere topun oyunda kalma süresi gibi bir istatistiği entegre ettiler. 90 dakika içerisinde topun oyunda kalma süresi yüzde 50’yi geçmiyor. düşük kalibreli lig ve turnuvalarda bu süre çok daha az oluyor.
pandemi döneminde ortaya çıkan ve hemen kapanan avrupa süper ligi projesi için florentino perez bir konuşma yapmıştı. bu konuşmada futbolun popülerliğini kaybettiğini ve evrim geçirmesi gerektiğinden bahsetti. bu evrimin en önemli parçası ise maçların 30’ar dakikadan 60 dakika oynanacağı şeklindeydi. buna göre top saha dışına çıktığında sayaç duracak ve tekrar oyun alanına girdiğinde sayaç devam edecekti. dünya kupasında verilen uzatma dakikaların önümüzde ki 5-10 sene içerisinde bu sisteme geçişin öncüsü olacağını düşünüyorum.
sadece bununla da değil. bana göre futbol tamamen bir devrimin içine girecek. maç süresinden tutun, saha ölçülerine kadar, oyuncu sayısına kadar her şey önümüzde ki 10-15 yıl içinde değişecek. amerikalı yatırımcılar boşuna ingiltere’de ki büyük kulüpleri satın almıyor. aynı şekilde abd futbol altyapısı için boşuna milyonlarca euro yatırım yapmıyor. abd yeni futbol piyasasında söz sahibi ülkelerden birisi olmak istiyor ve bunun için futbolu tamamen değiştirecekler. avrupa süper ligi de kurulacak peşinden her sene yapılan dünya çapında bir turnuva da gelecek. özellikle 2026 dünya kupasından sonra yeni futbol çağının temellerinin yavaş yavaş atılacağını düşünüyorum.