1622
galatasaray sporcusuna/yöneticisine/çalışanına koşulsuz şartsız destek verilmesi gerektiğini düşünen biri değilim. 2000'li yılların ilk yarısından itibaren fenerbahçelilerin önce sloganlaştırdığı daha sonra da pankartlaştırdığı "hep destek tam destek" ifadesinin galatasaraylılar tarafından özümsenmesine her zaman karşı çıktım. biz "hep destek tam destek" kulübü değiliz. biz galatasaray için doğru olan yöneticiyi, doğru olan teknik çalışanı ve doğru olan sporcuyu desteklemeliyiz. bir insanın galatasaray kulübünün profesyonel futbolcusu olması, benim gözümde ona bir dokunulmazlık zırhı vermez. kalitesine bakarım, yeteneklerine bakarım, karakterine bakarım vs. ondan sonra benim gözümde bir değeri, bir anlamı olur. bu kriterler doğrultusunda değerlendirdiğimde van aanholt benim için bir anlam ifade etmiyor.
2021-2022 sezonunun kırılma maçlarında yaptığı tercihlerle hep galatasaray'ın kırılmasına neden olan futbolcularımızdan biriydi van aanholt. bir örnek vereyim; 2-0 önde iken 2-2 berabere bitirdiğimiz kasımpaşa deplasmanı ilk ve belki de en önemli kırılmamızdır geçtiğimiz sezonuna dair. o maçta "skoru 3-0 yapacağım" egosuyla arkasını bomboş bırakıp iki kere rakip cezasahasına kamikaze koşu attı van aanholt ve ikincisinde arkasına sarkan yusuf erdoğan cezayı kesti, içeriye 2-1'le girebildik. maçı da zorla berabere bitirebildik. bunun gibi hataları ligin devamında da defalarca yaptı kendisi, biz bir çoğunda kalemizde golü gördük. bu arkadaşa "defansı iyi" nasıl deniyor ben anlamıyorum. kendisi futbolculuk meziyetleri açısından hiçbir konuda (defansif veya ofansif) "iyi" değil. kariyerinde formasını giymiş olduğu kulüpler ve o kulüplerde sergilediği performans van aanholt'u ilgilendirir, beni değil. ben galatasaray formasını 1,5 sezondur giyen bir futbolcunun sadece galatasaray formasıyla yaptıklarına bakarım. bu açıdan baktığımda da bu arkadaşta iyi olan bir şey görmedim. ofspor maçında dahi bütün kritik kararları yanlış olan bir futbolcunun da galatasaray'da ideal 11'in solbeki olmasının karşılığı lig 13.lüğüdür. solbekte van aanholt'a ihtiyaç duyulan bir 25 kişilik galatasaray kadrosu mevcutsa, orada bazı planlama yanlışları yapılmış demektir. bu yanlışla sezona başlamış olsa da, okan buruk çok geç olmadan yanlışı tespit etmiş ve benim gözümde önemli bir artı kazanmıştır. van aanholt futbolculuk kalitesiyle yabancı kontenjanını işgal etmeye değecek bir futbolcu olmadığı gibi, karakter olarak da bence çok sıkıntılı. ryan babel'in solbek versiyonu. o kelimeyi kullanmak istemiyorum ama başka bir kelimeyle tanımlamak da zor; bu arkadaş fazla rahat, fazla gevşek. yaptığı işi, giydiği formayı çok da umursamadığını her röportajında/konuşmasında belli etmiş bir arkadaş.
"mobbing yapılmamalı" meselesine gelince. bence yapılan haber mobbing değil. taraftarın bir şey etrafında birleşmesi gerekecekse de o birleşme başlığı van aanholt'un profesyonellik gereği sözleşmesinde yazan tutarı bonuslarıyla beraber alması gerektiği olmamalı. galatasaray'ın maddi menfaatlerinin etrafında birleşebiliriz bence. türk/yabancı fark etmeksizin, galatasaray forması giyerken sahadaki performanslarıyla bu camiayı rezil edenler, konu sözleşme feshine geldiği zaman birden aslan kesiliyorlar. önce sahada profesyonellik. sahada profesyonel olamayanların kağıt üzerinde sahip oldukları hakları gerekçe gösterip galatasaray'ı maddi olarak sıkıştırmaları, hoş görülmemeli. en azından galatasaray taraftarı bunu hoş görmemeli. bunu 2016'da umut bulut ve olcan adın gibiler yaptığında da hoş görmedim, geçen yaz torrent sözleşmesindeki şampiyonluk bonusuyla beraber bu yıla dair bütün hakedişini istediğinde de hoş görmedim. "insanlık yapıyoruz" diye makul gördüğümüz ve hakikaten de insanlık yaptığımız omar'ın bize geçtiğimiz ağustos ayında yaptığı "parasal insanlığı" da unutmamalıyız bu gibi konuları değerlendirirken. ben van aanholt'u, eğer böyle bir maddi talebi varsa, hoş görmüyorum. fesih halinde bir ödeme almalı mı? elbette almalı. ama bu asla bonuslarla beraber sözleşmesinin kalan 1,5 yıllık tutarı olmamalı. böyle bir talep profesyonellik değildir, aymazlıktır. bu gaflet tutumuna da taraftar haklılık payı vermemelidir.
2021-2022 sezonunun kırılma maçlarında yaptığı tercihlerle hep galatasaray'ın kırılmasına neden olan futbolcularımızdan biriydi van aanholt. bir örnek vereyim; 2-0 önde iken 2-2 berabere bitirdiğimiz kasımpaşa deplasmanı ilk ve belki de en önemli kırılmamızdır geçtiğimiz sezonuna dair. o maçta "skoru 3-0 yapacağım" egosuyla arkasını bomboş bırakıp iki kere rakip cezasahasına kamikaze koşu attı van aanholt ve ikincisinde arkasına sarkan yusuf erdoğan cezayı kesti, içeriye 2-1'le girebildik. maçı da zorla berabere bitirebildik. bunun gibi hataları ligin devamında da defalarca yaptı kendisi, biz bir çoğunda kalemizde golü gördük. bu arkadaşa "defansı iyi" nasıl deniyor ben anlamıyorum. kendisi futbolculuk meziyetleri açısından hiçbir konuda (defansif veya ofansif) "iyi" değil. kariyerinde formasını giymiş olduğu kulüpler ve o kulüplerde sergilediği performans van aanholt'u ilgilendirir, beni değil. ben galatasaray formasını 1,5 sezondur giyen bir futbolcunun sadece galatasaray formasıyla yaptıklarına bakarım. bu açıdan baktığımda da bu arkadaşta iyi olan bir şey görmedim. ofspor maçında dahi bütün kritik kararları yanlış olan bir futbolcunun da galatasaray'da ideal 11'in solbeki olmasının karşılığı lig 13.lüğüdür. solbekte van aanholt'a ihtiyaç duyulan bir 25 kişilik galatasaray kadrosu mevcutsa, orada bazı planlama yanlışları yapılmış demektir. bu yanlışla sezona başlamış olsa da, okan buruk çok geç olmadan yanlışı tespit etmiş ve benim gözümde önemli bir artı kazanmıştır. van aanholt futbolculuk kalitesiyle yabancı kontenjanını işgal etmeye değecek bir futbolcu olmadığı gibi, karakter olarak da bence çok sıkıntılı. ryan babel'in solbek versiyonu. o kelimeyi kullanmak istemiyorum ama başka bir kelimeyle tanımlamak da zor; bu arkadaş fazla rahat, fazla gevşek. yaptığı işi, giydiği formayı çok da umursamadığını her röportajında/konuşmasında belli etmiş bir arkadaş.
"mobbing yapılmamalı" meselesine gelince. bence yapılan haber mobbing değil. taraftarın bir şey etrafında birleşmesi gerekecekse de o birleşme başlığı van aanholt'un profesyonellik gereği sözleşmesinde yazan tutarı bonuslarıyla beraber alması gerektiği olmamalı. galatasaray'ın maddi menfaatlerinin etrafında birleşebiliriz bence. türk/yabancı fark etmeksizin, galatasaray forması giyerken sahadaki performanslarıyla bu camiayı rezil edenler, konu sözleşme feshine geldiği zaman birden aslan kesiliyorlar. önce sahada profesyonellik. sahada profesyonel olamayanların kağıt üzerinde sahip oldukları hakları gerekçe gösterip galatasaray'ı maddi olarak sıkıştırmaları, hoş görülmemeli. en azından galatasaray taraftarı bunu hoş görmemeli. bunu 2016'da umut bulut ve olcan adın gibiler yaptığında da hoş görmedim, geçen yaz torrent sözleşmesindeki şampiyonluk bonusuyla beraber bu yıla dair bütün hakedişini istediğinde de hoş görmedim. "insanlık yapıyoruz" diye makul gördüğümüz ve hakikaten de insanlık yaptığımız omar'ın bize geçtiğimiz ağustos ayında yaptığı "parasal insanlığı" da unutmamalıyız bu gibi konuları değerlendirirken. ben van aanholt'u, eğer böyle bir maddi talebi varsa, hoş görmüyorum. fesih halinde bir ödeme almalı mı? elbette almalı. ama bu asla bonuslarla beraber sözleşmesinin kalan 1,5 yıllık tutarı olmamalı. böyle bir talep profesyonellik değildir, aymazlıktır. bu gaflet tutumuna da taraftar haklılık payı vermemelidir.