96
okan hocanın kendi kaderini belirleyeceği maç. kazanamadığımız durumda biz de yara alacak olsak da asıl olarak okan buruk'un tamam mı devam mı maçı gibi görünüyor. bu maçı kazanamadığımız takdirde başakşehir maçına da çok stresli çıkacağız ve öyle bir durumda da galibiyet almamızı zor görüyorum. kısacası ben şimdilik o kadar keskin bakmasam da kamuoyuna bakınca işlerin kötü gittiği bir senaryoda dünya kupasını başka bir teknik direktörle geçirmek sürpriz olmaz.
öte yandan aslında okan buruk için bir şans bu maç. zira çok fazla çatlak ses ve homurdanma mevcut. bu homurdanmalar, iç sahadaki sıradan bir maçta alınacak galibiyetle kesilecek gibi değil. okan buruk için kendini kanıtlama şansı bu maç. alacağı net bir galibiyet hem camiadaki havayı değiştirir hem çatlak sesleri keser hem de hocaya kredi yaratır. başakşehir maçına da çok daha yapıcı bir atmosferde gidebiliriz. ayrıca şenol güneş'in beşiktaş'ına karşı kazanması da galibiyeti daha etkileyici kılacaktır.
beşiktaş tarafında ise işler tam tersi gibi görünüyor. bu maç nasıl bir skorla biterse bitsin şenol güneş'e fazla bir şey denmeyecek ancak beşiktaş'ın final maçı olabilir. zira kaybetmeleri durumunda bizden 5 puan geride kalacaklar ve alınacak skorlara göre fenerbahçe'den de 10 puan geride bulabilirler kendilerini. ligin 2. yarısında da fenerbahçe, başakşehir ve trabzon deplasmanlarına gideceklerini düşündüğümüzde bu maçta alınan bir mağlubiyet sonrası beşiktaş artık şenol güneş'le gelecek sezonu düşünmeye başlayabilir.
ilk maçın günahı olmaz dersek, okan buruk aslında 2 tane zor maça çıktı ve ikisini de deplasmanlarda oynadı: trabzonspor ve adana demirspor. ikisinde de takım bence çok iyiydi hatta alanya maçını saymazsak sezonun en iyi topunu bu 2 maçta oynadık. iki maçta da deplasmanda olmamıza rağmen rakibe neredeyse net fırsat vermedik ve skor üretebilecek birçok pozisyon bulduk. okan buruk, bizden önceki kariyerinde de büyük maçlardaki performansıyla dikkat çeken bir isimdi zaten. bu, onun rakibe göre hazırlanma işini iyi yaptığını gösteriyor. yani galatasaray'ın sadece kendi oyununu kabul ettirdiği değil, rakibin de oyununu bozması gereken maçlarda iyi işler çıkardığını söyleyebiliriz. dolayısıyla hocadan umutluyum bu maçta. umutlu olmak da istiyorum.
bu haftaya kadar bakarsak beşiktaş'tan çok daha iyi savunma yaptığımız kesin. ben oyunumuzun da beşiktaş'tan daha iyi olduğunu düşünüyorum. bitiricilikte korkunç bir problemimiz olmasa en az beşiktaş kadar golümüz kesinlikle olurdu. beşiktaş ve fenerbahçe çok verimli hücum ediyor ilginç bir şekilde. yine de bu maçın nasıl geçeceğini kestirmek güç. beşiktaş, bir ofansif orta saha olmadan çıkacaktır maça bence: josef-salih-gedson. biz ise bu zamana kadar yaptığımız gibi yine mertens ile başlarsak, orta sahada 1 eksiğiz demektir. tabii ki bu onların daha iyi olacağını göstermez ancak umarım bu durumun sorun olarak geri döndüğü bir maç yaşamayız.
beşiktaş'ın en önemli oyuncusu olan ghezzal yok. beşiktaş'ın hücum gücünü çok ciddi düşüren bir şey bu. şenol güneş bu maça geçen maç yaptığı gibi cenk, alli, weghorst ile başlar mı? bilmiyorum. böyle başlarsa bence bizim çok işimize gelir. set oyununda ghezzal, kontralarda nkodou'nun olmadığı bir beşiktaş'a karşı çok daha rahat hücum edebiliriz gibi geliyor. yine de nkodou ile başlama ihtimalini ben yüksek görüyorum.
bizim de dezavantajlarımız var tabii. öncelikle sağ bekten başlamak lazım. tekniği, oyun kurulumuna katkısı, böyle bir maçta oyuna katacağı akıl çok daha yüksek olan dubois mi yoksa sezonun yıldızı boey mi? ben boey diyorum ve onun oynayacağını düşünüyorum. böyle deyince de sol bek patlıyor zaten. sol bek dubois oynar mı? sol bek 3 haftadır kadroya girmeyen ancak aslında bu seneki savunma performansı gayet iyi olan pva olur mu? yoksa rashica oynasın diye yine emre veya kazımcan mı oynar? ben orta sahada berkan'ın başlama ihtimalini görmüyorum. dolayısıyla rashica'nın oynaması, tamamen sol bek tercihine bağlı olacak maalesef. şu aralar en formda olan kanat oyuncumuzu oynatmak için geride kaliteden kaliteden ödün vermemiz şart gibi görünüyor. okan hocanın işi zor.
umarım net bir galibiyet alır, havayı değiştirir, başakşehir maçına çok daha rahat gider ve beşiktaşlıların sesini keseriz. son yıllarda hep yaptığımız gibi. son olarak da kişisel bir detay: son 5 sezondur iç sahada oynanan seyircili beşiktaş maçlarının tamamında tribündeydim, hepsinde kazandık. bunda da varım. umarım seri devam eder.
(bkz: inleyen nağmeler)
öte yandan aslında okan buruk için bir şans bu maç. zira çok fazla çatlak ses ve homurdanma mevcut. bu homurdanmalar, iç sahadaki sıradan bir maçta alınacak galibiyetle kesilecek gibi değil. okan buruk için kendini kanıtlama şansı bu maç. alacağı net bir galibiyet hem camiadaki havayı değiştirir hem çatlak sesleri keser hem de hocaya kredi yaratır. başakşehir maçına da çok daha yapıcı bir atmosferde gidebiliriz. ayrıca şenol güneş'in beşiktaş'ına karşı kazanması da galibiyeti daha etkileyici kılacaktır.
beşiktaş tarafında ise işler tam tersi gibi görünüyor. bu maç nasıl bir skorla biterse bitsin şenol güneş'e fazla bir şey denmeyecek ancak beşiktaş'ın final maçı olabilir. zira kaybetmeleri durumunda bizden 5 puan geride kalacaklar ve alınacak skorlara göre fenerbahçe'den de 10 puan geride bulabilirler kendilerini. ligin 2. yarısında da fenerbahçe, başakşehir ve trabzon deplasmanlarına gideceklerini düşündüğümüzde bu maçta alınan bir mağlubiyet sonrası beşiktaş artık şenol güneş'le gelecek sezonu düşünmeye başlayabilir.
ilk maçın günahı olmaz dersek, okan buruk aslında 2 tane zor maça çıktı ve ikisini de deplasmanlarda oynadı: trabzonspor ve adana demirspor. ikisinde de takım bence çok iyiydi hatta alanya maçını saymazsak sezonun en iyi topunu bu 2 maçta oynadık. iki maçta da deplasmanda olmamıza rağmen rakibe neredeyse net fırsat vermedik ve skor üretebilecek birçok pozisyon bulduk. okan buruk, bizden önceki kariyerinde de büyük maçlardaki performansıyla dikkat çeken bir isimdi zaten. bu, onun rakibe göre hazırlanma işini iyi yaptığını gösteriyor. yani galatasaray'ın sadece kendi oyununu kabul ettirdiği değil, rakibin de oyununu bozması gereken maçlarda iyi işler çıkardığını söyleyebiliriz. dolayısıyla hocadan umutluyum bu maçta. umutlu olmak da istiyorum.
bu haftaya kadar bakarsak beşiktaş'tan çok daha iyi savunma yaptığımız kesin. ben oyunumuzun da beşiktaş'tan daha iyi olduğunu düşünüyorum. bitiricilikte korkunç bir problemimiz olmasa en az beşiktaş kadar golümüz kesinlikle olurdu. beşiktaş ve fenerbahçe çok verimli hücum ediyor ilginç bir şekilde. yine de bu maçın nasıl geçeceğini kestirmek güç. beşiktaş, bir ofansif orta saha olmadan çıkacaktır maça bence: josef-salih-gedson. biz ise bu zamana kadar yaptığımız gibi yine mertens ile başlarsak, orta sahada 1 eksiğiz demektir. tabii ki bu onların daha iyi olacağını göstermez ancak umarım bu durumun sorun olarak geri döndüğü bir maç yaşamayız.
beşiktaş'ın en önemli oyuncusu olan ghezzal yok. beşiktaş'ın hücum gücünü çok ciddi düşüren bir şey bu. şenol güneş bu maça geçen maç yaptığı gibi cenk, alli, weghorst ile başlar mı? bilmiyorum. böyle başlarsa bence bizim çok işimize gelir. set oyununda ghezzal, kontralarda nkodou'nun olmadığı bir beşiktaş'a karşı çok daha rahat hücum edebiliriz gibi geliyor. yine de nkodou ile başlama ihtimalini ben yüksek görüyorum.
bizim de dezavantajlarımız var tabii. öncelikle sağ bekten başlamak lazım. tekniği, oyun kurulumuna katkısı, böyle bir maçta oyuna katacağı akıl çok daha yüksek olan dubois mi yoksa sezonun yıldızı boey mi? ben boey diyorum ve onun oynayacağını düşünüyorum. böyle deyince de sol bek patlıyor zaten. sol bek dubois oynar mı? sol bek 3 haftadır kadroya girmeyen ancak aslında bu seneki savunma performansı gayet iyi olan pva olur mu? yoksa rashica oynasın diye yine emre veya kazımcan mı oynar? ben orta sahada berkan'ın başlama ihtimalini görmüyorum. dolayısıyla rashica'nın oynaması, tamamen sol bek tercihine bağlı olacak maalesef. şu aralar en formda olan kanat oyuncumuzu oynatmak için geride kaliteden kaliteden ödün vermemiz şart gibi görünüyor. okan hocanın işi zor.
umarım net bir galibiyet alır, havayı değiştirir, başakşehir maçına çok daha rahat gider ve beşiktaşlıların sesini keseriz. son yıllarda hep yaptığımız gibi. son olarak da kişisel bir detay: son 5 sezondur iç sahada oynanan seyircili beşiktaş maçlarının tamamında tribündeydim, hepsinde kazandık. bunda da varım. umarım seri devam eder.
(bkz: inleyen nağmeler)
