1700
gelecekte bir gün yargılanacaktır. en büyük dezevantajı ise hakemler camiasızdır, kimse senin için kılını kıpırdatmayacak ali efendi, aziz yıldırım gibi fenerbahçe için diyip kurtaramazsın kendini. bunu bil!
elbette kendisi hatalı kararlar verdiği için değil, basireti bağlandığı için değil, çok kötü bir hakem olduğu için değil; futbolun içine en tepeden başlamak üzere çökmüş organize ve ahlaksız yapının içinde emir ve talimatla piyon olarak yer aldığı için yargılanacaktır. kendisi gibi diğer yargılanacakların arasında belki önem bile arz etmeyecek bunun gibiler ama neler yaşandığını bilmek hakkımız. en azından bugünleri unutmayan bir galatasaraylı veya ahlak sahibi yetkili herhangi bir kişi bu süreçleri bir gün hatırlayacak. ve biz taraftarlar-vatandaşlar da bu adamların yaptıklarını unutmamalıyız ve o gün geldiğinde bunun hesabını sormalıyız, en azından buna yetkili kişileri zorlamalıyız.
benim gibi birçok kişi yıllarca hakem konuşmayı bayağı ve mazeret üreten bir mekanizma olarak gördü. ama artık tövbe, meğerse hata etmişiz, meğerse saf ve cahil olan bizlermişiz. belki de her zaman bu memlekette bu işler böyleydi ama anormal bu derece normalleşmemişti. aklı başında insanlar bu denli delirmemişti. mesela hakemi de yenmek bazen mümkündü, çünkü hakemin de yapabileceklerinin bir sınırı vardı. işte bu yüzden, benim böyle bir futbol ortamında artık takımımdan şampiyonluk talebim de yok. kokmuş ciğeri bana ille de getirin diyecek değilim.
türkiye'de futbol diye bir şey artık yok hükmündedir. bu kadar paraya, zamana ve insanlara yazık... türkiye'de hayatın diğer alanlarında olduğu gibi yapacağımız tek şey doğru zamanı beklemek. balık baştan kokunca, elin kolun bağlanınca elden bu geliyor ne yazık ki. bir gün gerçek futbol konuşacağımız günler de gelecek. ali palabıyık ve yaşar kemal uğurlu gibilerin ise o günlerde yeri yok.
elbette kendisi hatalı kararlar verdiği için değil, basireti bağlandığı için değil, çok kötü bir hakem olduğu için değil; futbolun içine en tepeden başlamak üzere çökmüş organize ve ahlaksız yapının içinde emir ve talimatla piyon olarak yer aldığı için yargılanacaktır. kendisi gibi diğer yargılanacakların arasında belki önem bile arz etmeyecek bunun gibiler ama neler yaşandığını bilmek hakkımız. en azından bugünleri unutmayan bir galatasaraylı veya ahlak sahibi yetkili herhangi bir kişi bu süreçleri bir gün hatırlayacak. ve biz taraftarlar-vatandaşlar da bu adamların yaptıklarını unutmamalıyız ve o gün geldiğinde bunun hesabını sormalıyız, en azından buna yetkili kişileri zorlamalıyız.
benim gibi birçok kişi yıllarca hakem konuşmayı bayağı ve mazeret üreten bir mekanizma olarak gördü. ama artık tövbe, meğerse hata etmişiz, meğerse saf ve cahil olan bizlermişiz. belki de her zaman bu memlekette bu işler böyleydi ama anormal bu derece normalleşmemişti. aklı başında insanlar bu denli delirmemişti. mesela hakemi de yenmek bazen mümkündü, çünkü hakemin de yapabileceklerinin bir sınırı vardı. işte bu yüzden, benim böyle bir futbol ortamında artık takımımdan şampiyonluk talebim de yok. kokmuş ciğeri bana ille de getirin diyecek değilim.
türkiye'de futbol diye bir şey artık yok hükmündedir. bu kadar paraya, zamana ve insanlara yazık... türkiye'de hayatın diğer alanlarında olduğu gibi yapacağımız tek şey doğru zamanı beklemek. balık baştan kokunca, elin kolun bağlanınca elden bu geliyor ne yazık ki. bir gün gerçek futbol konuşacağımız günler de gelecek. ali palabıyık ve yaşar kemal uğurlu gibilerin ise o günlerde yeri yok.