• 333
    söyleyeceklerim zaten yazılmış. kötü başkan, iyi insan, iyi galatasaraylı vs....ben de timsah göz yaşı döküp, iki yüzlü davranmayacağım. zamanında ağır şekilde eleştirenlerdendim. kendisine küfretme, galatasaraylılığını sorgulama gibi denyoluklar yapmadığım için, yaptığım eleştirilerden dolayı pişman da değilim. hala arkasındayım söylediklerimin. sadece bir olay hariç:

    2002 yılındaki 6-0'lık maç...zaten ergenlik çağındayım, ota boka zekai gibi isyan ediyorum. en büyük rakibimizden, hiç hazzetmediğim bir takımdan 6 tane gol yemişiz. sinirlerim tepemde, üstüne bir de canaydın aziz yıldırım'ın elini sıkıyor. tabi ben de özhan canaydın'a müthiş öfkeleniyorum. sen nasıl o adamın elini sıkarsın hem de yediğimiz o kadar golden sonra. o zamanlar kendime itiraf edemesem de aziz yıldırım'ın çizdiği o güçlü imajı kıskanıyorum, ister istemez canaydın'la kıyaslayıp, iyice sinirleniyorum canaydın'a karşı.

    ergenlik çağının bitiminde tiple beraber, zeka da oturaklı bir hal alıyor. şimdi izliyorum o enstantaneyi. maç 6-0 olmuş. aziz yıldırım sevinçten kızarmış suratı ve pis sırıtışıyla havaya zıplıyor. arkasında mahmut uslu ellerini önüne gelenle çakıştırıyor. kendimi düşündüm bir an. 6-0 yenen galatasaray olsa, yanımda da bırak milyonlarca taraftarı olan koca fenerbahçe'nin başkanını, bizim komşu devlet memuru ali bey bile olsa, o şekilde sevinmeye utanırdım. içim içimi yerdi, kıpır kıpır olurdum ama o şekilde havaya zıplayıp, önüme gelenle ellerimi çakıştıramazdım.

    özhan canaydın'ın aziz yıldırım'ın elini sıkması kendisinin beyefendiliği ve naifliğini göstermesinin yanı sıra, meğer muazzam da bir ayarmış aziz yıldırım'a.
App Store'dan indirin Google Play'den alın