759
italya gibi stoperleriyle ve kapalı oyunuyla ünlü bir ligde 16/17 sezonundan itibaren, 7 yıl boyunca santrafor oynamış, özellikle tek santrafor olarak kaldığı dönemlerde de çılgın atmış forvet oyuncusu. bir kenarında insigne, bir kenarında da lozano ile oynadığını da hatırlatmakta fayda var. bilin bakalım bu futbolcu tipleri hangi takımın kanatlarına benziyo :)
şimdi yıldız bi santraforunuz var. forvete koyunca yetenek puanı 90'ı gösteriyor. amc ye çekince 70, mc ye çekince 60. ve biz ortasahaya çekip oynadığı 60'ı övüyoruz. hani adam yeteneklerinin %30'unu belki kullanıyor, belki kullanmıyor. fakat konuşulması gereken sindirdiğimiz %70'iyken, %30'uyla neler yapabildiğinden bahsediyoruz. hakikaten çok ilginç ya. emre özcan'ın her maç sonu eli ayağı titriyo artık oynatıldığı pozisyondan, yapamadıklarından bahsederken.
plasesiyle tüm dünyaya nam salmış, tarihin en iyi bitiricilerinden olan bir futbolcunun daha doğru düzgün şutunu görmemiş olmamızın normal bi tarafı olabilir mi?
diğer yandan ne 10 numara kadar etkili bir pas oyunu var, ne de bir ortasahanın defansif direnci. oynatmaya çalıştığımız sistem için kocaman bir zaaf. orhan uluca bir yayınında futbolu çok iyi bilen oyuncuların bazı pozisyonları önceden kestirip maç içinde ona göre pozisyon değiştirdiğinden bahsetmişti. mertens tam olarak böyle. normalde forvet arkası oyuncuları takım pozisyon yediği sıralarda, top kapıldığında atağa çıkılacak en uygun pozisyonda olmak için önceden uygun boşluklara hareketlenir. bizde sistem öyle bir s.o.s veriyor ki, bu adamı her maç dk 70 den sonra 50 metrelik geriye depar atarken izleyip ''ne özverili be'' diyoruz. orda görmen gereken şey özveri falan değil abi, yangına koşuyo adam.
yerine ortasaha özellikli bir 10 numara girince 80 dakika boyunca yapmadığımız set hücumlarını birden yapabiliyor olmamız, pas organizasyonlarındaki düzelme süpriz falan değil.
açıkçası bu adamı sol bek de oynatsanız, sol bekte de ultra doğru şeyler yapar, tek bir eleştirecek nokta da bulamazsınız. ama oyununuzdaki o zaaftan da kaçamazsınız.
icardi dahil, galatasaray'daki en iyi santrafor da kendisidir. düne kadar osimhen gibi 75 milyonluk topçuyu aratmıyordu napoliye. ne hikmetse biz seferovic yerine koyamadık.
şimdi yıldız bi santraforunuz var. forvete koyunca yetenek puanı 90'ı gösteriyor. amc ye çekince 70, mc ye çekince 60. ve biz ortasahaya çekip oynadığı 60'ı övüyoruz. hani adam yeteneklerinin %30'unu belki kullanıyor, belki kullanmıyor. fakat konuşulması gereken sindirdiğimiz %70'iyken, %30'uyla neler yapabildiğinden bahsediyoruz. hakikaten çok ilginç ya. emre özcan'ın her maç sonu eli ayağı titriyo artık oynatıldığı pozisyondan, yapamadıklarından bahsederken.
plasesiyle tüm dünyaya nam salmış, tarihin en iyi bitiricilerinden olan bir futbolcunun daha doğru düzgün şutunu görmemiş olmamızın normal bi tarafı olabilir mi?
diğer yandan ne 10 numara kadar etkili bir pas oyunu var, ne de bir ortasahanın defansif direnci. oynatmaya çalıştığımız sistem için kocaman bir zaaf. orhan uluca bir yayınında futbolu çok iyi bilen oyuncuların bazı pozisyonları önceden kestirip maç içinde ona göre pozisyon değiştirdiğinden bahsetmişti. mertens tam olarak böyle. normalde forvet arkası oyuncuları takım pozisyon yediği sıralarda, top kapıldığında atağa çıkılacak en uygun pozisyonda olmak için önceden uygun boşluklara hareketlenir. bizde sistem öyle bir s.o.s veriyor ki, bu adamı her maç dk 70 den sonra 50 metrelik geriye depar atarken izleyip ''ne özverili be'' diyoruz. orda görmen gereken şey özveri falan değil abi, yangına koşuyo adam.
yerine ortasaha özellikli bir 10 numara girince 80 dakika boyunca yapmadığımız set hücumlarını birden yapabiliyor olmamız, pas organizasyonlarındaki düzelme süpriz falan değil.
açıkçası bu adamı sol bek de oynatsanız, sol bekte de ultra doğru şeyler yapar, tek bir eleştirecek nokta da bulamazsınız. ama oyununuzdaki o zaaftan da kaçamazsınız.
icardi dahil, galatasaray'daki en iyi santrafor da kendisidir. düne kadar osimhen gibi 75 milyonluk topçuyu aratmıyordu napoliye. ne hikmetse biz seferovic yerine koyamadık.
