23
tekrar entry girmeye başlayan yazardır. ancak bazı yanlış anlamaları açıklığa getirme ihtiyacı hissetmektedir.
1. bir süre entry girmemesinin nedeni, salt moderasyona tepki falan değildir. bu tepkinin temel amacı, sözlükteki temel sorunların gözardı edilip, format konusunda ayrıntılara takılılması. örneğin;
şu başlıklar, sözlükte barınabilmekte : (bkz: futbolcuların okuması gereken kitaplar), (bkz: galatasaray tarihinin en hızlı oyuncuları), (bkz: ligdeki en iyi yabancılar). bu tarz başlıklara tek bir sorum olacak: (gbkz: kime göre neye göre ?)
ayrıca nick altlarına yazılan, ya da maç sonlarında birbirleri aleyhine yazılan forum tarzı yazılar çok net bir şekilde görülmektedir.
burda belirtilmek istenen, yukardaki durumlar varken, format adına , ... şeklindeki başlıktır yazısı sebebiyle çatır çatır silinen entryler, bence hakkaniyetli bir durum değildir.
2. ayrıca, gösterilen tepki, bazı yazarlaradır. düşünün ki, bu sözlükte, bu gözler şu tarz entryler gördü:
mehmet topal ile ilgili: 'maçta adam gibi oynamayan, koşmayan bu herif, ardamıza nasıl böyle girebilir, nasıl sakatlayabilir?'
* ardamız derken haklısınız, ancak diğeri de mehmetimiz değil midir? bu adam, neden arkadaşını sakatlamak istesin? antremanda çatır çatır top oynamak, ne zamandan beri eleştirilir oldu?
rijkaard ile ilgili: ' bu adam hoca falan değil, takımın başında ertuğrul sağlam ya da muhsin ertuğral olsa kesin şampiyonduk, bursanın başında frank olsa kesin düşerdi '
* bir şeyler söylenmeli belki ama, yorumsuz bırakmak daha doğru galiba.
emre güngör ile ilgili: ' kendisi kahırmatikdir. böyle bir hata nasıl yapabildi? servet nerede? '
* kendisi hata yapmiştir, kabul. ancak o hatası haricinde, takımın en iyisi değil miydi? tek bir hatayla bir oyuncumuzu harcayacaksak, nerde kaldı bizim taraftarlığımız? biz değil miydik, servet'i hataları sebebiyle eleştirirken, alternatifini de yaratmalıyız diyenler ?
bu üçü sadece ufak örneklerdir. bunun gibi birçok entry görebilmektesiniz. bazı renkdaşlar, özellikle kaybedilen puanlardan sonra, ne dediklerini bilmemektedirler.
3. bir süre entry girmemem, diğer yazarlarla anlaşılıp, organize edilmiş bir durum değildir. bazı renkdaşlarım, benim bu konularda haklı olduğumu düşünüp, benim gösterdiğim tepkinin aynısını göstermişlerdir.* ancak ortada organize olarak bir mecraya bir tepki yoktur. çünkü bunu gerektirecek bir durum yoktur ortada. atladığımız konu, burada yaptığımız tamamiyle gönül işidir. canım cok sıkılırsa, ayırdığım zamanı başka şeylerle doldurur, bi daha entry yazmam, olur biter. ancak burdaki oluşumdan, elde ettiğim yeni dostlardan çok memnun olduğumdan, ortada böyle bir durum yoktur şu anda.
4. bu durumlar, bana, en çok eleştirdiğim şeyi yaptırmıştır; (bkz: kendi nickinin altına entry girmek)
umarım anlaşılmıştır, saygılarımla.
arifsadecekendiniatmazdi
1. bir süre entry girmemesinin nedeni, salt moderasyona tepki falan değildir. bu tepkinin temel amacı, sözlükteki temel sorunların gözardı edilip, format konusunda ayrıntılara takılılması. örneğin;
şu başlıklar, sözlükte barınabilmekte : (bkz: futbolcuların okuması gereken kitaplar), (bkz: galatasaray tarihinin en hızlı oyuncuları), (bkz: ligdeki en iyi yabancılar). bu tarz başlıklara tek bir sorum olacak: (gbkz: kime göre neye göre ?)
ayrıca nick altlarına yazılan, ya da maç sonlarında birbirleri aleyhine yazılan forum tarzı yazılar çok net bir şekilde görülmektedir.
burda belirtilmek istenen, yukardaki durumlar varken, format adına , ... şeklindeki başlıktır yazısı sebebiyle çatır çatır silinen entryler, bence hakkaniyetli bir durum değildir.
2. ayrıca, gösterilen tepki, bazı yazarlaradır. düşünün ki, bu sözlükte, bu gözler şu tarz entryler gördü:
mehmet topal ile ilgili: 'maçta adam gibi oynamayan, koşmayan bu herif, ardamıza nasıl böyle girebilir, nasıl sakatlayabilir?'
* ardamız derken haklısınız, ancak diğeri de mehmetimiz değil midir? bu adam, neden arkadaşını sakatlamak istesin? antremanda çatır çatır top oynamak, ne zamandan beri eleştirilir oldu?
rijkaard ile ilgili: ' bu adam hoca falan değil, takımın başında ertuğrul sağlam ya da muhsin ertuğral olsa kesin şampiyonduk, bursanın başında frank olsa kesin düşerdi '
* bir şeyler söylenmeli belki ama, yorumsuz bırakmak daha doğru galiba.
emre güngör ile ilgili: ' kendisi kahırmatikdir. böyle bir hata nasıl yapabildi? servet nerede? '
* kendisi hata yapmiştir, kabul. ancak o hatası haricinde, takımın en iyisi değil miydi? tek bir hatayla bir oyuncumuzu harcayacaksak, nerde kaldı bizim taraftarlığımız? biz değil miydik, servet'i hataları sebebiyle eleştirirken, alternatifini de yaratmalıyız diyenler ?
bu üçü sadece ufak örneklerdir. bunun gibi birçok entry görebilmektesiniz. bazı renkdaşlar, özellikle kaybedilen puanlardan sonra, ne dediklerini bilmemektedirler.
3. bir süre entry girmemem, diğer yazarlarla anlaşılıp, organize edilmiş bir durum değildir. bazı renkdaşlarım, benim bu konularda haklı olduğumu düşünüp, benim gösterdiğim tepkinin aynısını göstermişlerdir.* ancak ortada organize olarak bir mecraya bir tepki yoktur. çünkü bunu gerektirecek bir durum yoktur ortada. atladığımız konu, burada yaptığımız tamamiyle gönül işidir. canım cok sıkılırsa, ayırdığım zamanı başka şeylerle doldurur, bi daha entry yazmam, olur biter. ancak burdaki oluşumdan, elde ettiğim yeni dostlardan çok memnun olduğumdan, ortada böyle bir durum yoktur şu anda.
4. bu durumlar, bana, en çok eleştirdiğim şeyi yaptırmıştır; (bkz: kendi nickinin altına entry girmek)
umarım anlaşılmıştır, saygılarımla.
arifsadecekendiniatmazdi
