35
besiktas dinamik bir oyun oynuyor, isin ozeti bu aslinda. kesinlikle cok erken, hem bireysel hem takim performanslarindan bugunden cikarim yapmak dogru degil, ama gun itibariyle besiktas taraftari su mactan muazzam keyif aliyordur, haklaridir da. tamamen sindirdiler rakibi, karagumruk macindaki gibi. evet bu rakipler de cok pasif rakipler, fikstur avantaji da var, ama dedigim gibi onemli olan seyircine keyif verip olaya dahil etmek. attiklari gollere bakiyorsun, aslinda ne kadar basit. ilk golde weghorst gelen pasi kontrol edeyim, sirtimi dayayim demiyor, dinamik atagin hizini kesmeyip topukla arkaya birakiyor. ikinci golde besiktas savunmadan cikarken sete yerleseyim, rakibim bi dizilsin karsima demiyor, herkes hareket halinde, rosier bekletmeden topu kesiyor weghorst'a. cunku rakibin dizilmesine firsat vermeden oynadilar, o cussedeki forvet ceza sahasinda savunmacisiyla teke tek kaldi, haliyle ortaya da kafayi cakti. bu saydiklarimi biz yapmiyoruz misal, ne hikmetse hep rakibimiz sete yerlessin, biz de pas yapalim, topu dolandirip acalim bakalim diyoruz. bu futboldan sonuc cikmiyor, tempodan dinamizmden cikiyor. bu oyunun amaci gol atmak, bunun icin de calim atacaksin, tempo yapacaksin, topun hizini kesmeyeceksin, verkac yapacaksin, pasi atan oyuncun kosuya devam edecek, illa herkes kalemle cizildigi mevkisinde top beklemeyecek, sag bekin yeri gelince ceza sahasinda ataga katilacak, 6 numaran sol kanatta orta kesecek...