613
https://twitter.com/.../1557394877670899712
kim olursa olsun bir insanın başka bir insanın huzurunda el pençe divan durması benim canımı sıkıyor. bu irade teslimi gibi geliyor bana. erden timur da modern tarikatlardan birinin önderi olan bir kadının huzurunda el pençe divan durmuş.
çok nahoş bir görüntü.
edit: insanların kişilere karşı duruşunu şekillendiren şey o kişilerin ne olduğu, ne çizgide bulunduğu olmuyor genelde. eğer o kişi kendisine veya bağlı bulunduğu topluluğa fayda sağlıyorsa mutlaka kurtarır yanını bulurlar. bunu süslemekte de mahirdirler. dünyanın en kötü insanı eğer bir topluluğa kazanç sağlıyorsa, o kazançtan maddi veya manevi nemalanan kişiler için o kişinin kötülükleri sadece ayrıntıdır. bilakis dünyanın en iyi insanı karşı cenaha fayda sağlıyorsa bu sefer de iyilikleri ayrıntı olarak kalır, kötülükleri şişirile şişirile anlatılır.
böyle "franz bekenbaer, taçsız kral pele, fenerbahçeli cemil" diye saymak görünürde mantıklı bir argüman gibi gelse de bomboş bir argümandır. isterse, varsa, allah'ın kendisi gelip mensup olsun, bu bir topluluğu veya bir cemaati veya bir tarikatı iyicil kılmaz. bir kişinin peşine takılıp onu otorite kabul etmeyi bir yere kadar anlarım ama kadın nihat hatipoğlu'nun peşine takılmış bir galatasaray yöneticisinin bu duruşunu eleştirmek, tasvip etmemek de benim ve benim gibi düşünenlerin hakkıdır.
demem o ki tavrı belirleyen ahlak yaklaşımı fayda odaklı olmasın. çünkü eminim, arda galatasaray'a döndüğünde eğer iyi bir performans sergilese "kime ne kardeşim, istediğinin kafasına silah dayar, istediğinin karısın asılır" gibi yorumlar da gelebilirdi. biraz olumlu bulunan kişiyi babayı savunur gibi savunmak pek mantıklı bir yaklaşım değil. yere göğe konmayan kişiler hakkında bir iki senelik aralıklarla yazılanlar ortada. en hafif eleştiride kraldan çok kralcılık yapıp hakaretler yağdırmaksa bayağılık göstergesidir.
kim olursa olsun bir insanın başka bir insanın huzurunda el pençe divan durması benim canımı sıkıyor. bu irade teslimi gibi geliyor bana. erden timur da modern tarikatlardan birinin önderi olan bir kadının huzurunda el pençe divan durmuş.
çok nahoş bir görüntü.
edit: insanların kişilere karşı duruşunu şekillendiren şey o kişilerin ne olduğu, ne çizgide bulunduğu olmuyor genelde. eğer o kişi kendisine veya bağlı bulunduğu topluluğa fayda sağlıyorsa mutlaka kurtarır yanını bulurlar. bunu süslemekte de mahirdirler. dünyanın en kötü insanı eğer bir topluluğa kazanç sağlıyorsa, o kazançtan maddi veya manevi nemalanan kişiler için o kişinin kötülükleri sadece ayrıntıdır. bilakis dünyanın en iyi insanı karşı cenaha fayda sağlıyorsa bu sefer de iyilikleri ayrıntı olarak kalır, kötülükleri şişirile şişirile anlatılır.
böyle "franz bekenbaer, taçsız kral pele, fenerbahçeli cemil" diye saymak görünürde mantıklı bir argüman gibi gelse de bomboş bir argümandır. isterse, varsa, allah'ın kendisi gelip mensup olsun, bu bir topluluğu veya bir cemaati veya bir tarikatı iyicil kılmaz. bir kişinin peşine takılıp onu otorite kabul etmeyi bir yere kadar anlarım ama kadın nihat hatipoğlu'nun peşine takılmış bir galatasaray yöneticisinin bu duruşunu eleştirmek, tasvip etmemek de benim ve benim gibi düşünenlerin hakkıdır.
demem o ki tavrı belirleyen ahlak yaklaşımı fayda odaklı olmasın. çünkü eminim, arda galatasaray'a döndüğünde eğer iyi bir performans sergilese "kime ne kardeşim, istediğinin kafasına silah dayar, istediğinin karısın asılır" gibi yorumlar da gelebilirdi. biraz olumlu bulunan kişiyi babayı savunur gibi savunmak pek mantıklı bir yaklaşım değil. yere göğe konmayan kişiler hakkında bir iki senelik aralıklarla yazılanlar ortada. en hafif eleştiride kraldan çok kralcılık yapıp hakaretler yağdırmaksa bayağılık göstergesidir.
