61
coaches' voice sitesine oldukça samimi bir röportaj veren eski kalecimiz. röportajın tamamına alttaki linkten ulaşılabilir.
https://www.coachesvoice.com/...-england-revolution/
türkiye deneyiminin ona kazandırdıklarıyla ilgili anlatımı oldukça değerli:
--- alıntı ---
eylül 1995'te istanbul'a giden bir uçağa bindim.
türkiye'deki futbolu biraz biliyordum. çok değil. ama büyük kulüplerin kim olduğunu, taraftarların fanatik olduğunu ve futbolun çoğu insanın bir numaralı önceliği olduğunu biliyordum.
ama oraya ayak basana kadar nasıl bir şey olduğunu gerçekten hayal edemezsiniz.
aynı şehirde iki takımla yoğun bir rekabet içinde olan büyük bir kulüp olan galatasaray'a imza atıyordum: fenerbahçe ve beşiktaş.
graeme souness teknik direktörümüzdü ama sokaktaki herkesin ingilizce konuştuğu bir ülke değildi. mümkün olduğu kadar çabuk, olabildiğince çok kelime öğrenmem gerekiyordu, böylece takım arkadaşlarıma katılabilirdim.
kültürel olarak da her şey tamamen farklıydı. sadece dini inançlar değil, günlük yaşam. benim için çok iyi bir şekilde ufuk açıcı bir deneyim oldu.
birçoğumuz arkamıza yaslanıp diğer kültürler ve diğer insanlar hakkında onları gerçekten tanımadan fikirler üretiyoruz. bu tehlikeli bir şey. oradayken gerçekten kendimi kültürün içine sokmaya ve hem futbolun içinde hem de dışında mümkün olduğunca çok insanla tanışmaya çalıştım.
eğitim ve öğrenim deneyimi açısından, muhtemelen hayatımın saha dışındaki en harika zamanıydı.
ve bunun üzerine farklı bir oyuncu oldum.
zihinsel olarak, ele alınması gereken çok şey vardı. sadece galatasaray-fenerbahçe derbisinin harareti değil, büyük kulüplerdeki futbolcuların gidişatı da sürekli mercek altında. kapınızın dışında veya yüzünüzde neredeyse 7/24 bir kamera var.
bu tür bir atmosferle uğraşmak size nasıl hata yapmayacağınızı öğretir.
türkiye'de bir hata yaparsınız ve insanların evinizin veya arabanızın yanında bekleyeceğine ya da takım otobüsünü devirmeye çalışacağına inansanız iyi edersiniz... ücretinizi dolaylı olarak ödeyen insanlar için sporun ne kadar önemli olduğunu hemen anlarsınız.
saha içinde ve dışında yaptıklarınızdan sorumlu olmalısınız.
kazanmak zorundasın. eğer yapmazsan, yansımaları olacak. genç yaşta bunları öğrenmek iyi bir dersti, yani bir kaleci için genç yaşta.
--- alıntı ---
https://www.coachesvoice.com/...-england-revolution/
türkiye deneyiminin ona kazandırdıklarıyla ilgili anlatımı oldukça değerli:
--- alıntı ---
eylül 1995'te istanbul'a giden bir uçağa bindim.
türkiye'deki futbolu biraz biliyordum. çok değil. ama büyük kulüplerin kim olduğunu, taraftarların fanatik olduğunu ve futbolun çoğu insanın bir numaralı önceliği olduğunu biliyordum.
ama oraya ayak basana kadar nasıl bir şey olduğunu gerçekten hayal edemezsiniz.
aynı şehirde iki takımla yoğun bir rekabet içinde olan büyük bir kulüp olan galatasaray'a imza atıyordum: fenerbahçe ve beşiktaş.
graeme souness teknik direktörümüzdü ama sokaktaki herkesin ingilizce konuştuğu bir ülke değildi. mümkün olduğu kadar çabuk, olabildiğince çok kelime öğrenmem gerekiyordu, böylece takım arkadaşlarıma katılabilirdim.
kültürel olarak da her şey tamamen farklıydı. sadece dini inançlar değil, günlük yaşam. benim için çok iyi bir şekilde ufuk açıcı bir deneyim oldu.
birçoğumuz arkamıza yaslanıp diğer kültürler ve diğer insanlar hakkında onları gerçekten tanımadan fikirler üretiyoruz. bu tehlikeli bir şey. oradayken gerçekten kendimi kültürün içine sokmaya ve hem futbolun içinde hem de dışında mümkün olduğunca çok insanla tanışmaya çalıştım.
eğitim ve öğrenim deneyimi açısından, muhtemelen hayatımın saha dışındaki en harika zamanıydı.
ve bunun üzerine farklı bir oyuncu oldum.
zihinsel olarak, ele alınması gereken çok şey vardı. sadece galatasaray-fenerbahçe derbisinin harareti değil, büyük kulüplerdeki futbolcuların gidişatı da sürekli mercek altında. kapınızın dışında veya yüzünüzde neredeyse 7/24 bir kamera var.
bu tür bir atmosferle uğraşmak size nasıl hata yapmayacağınızı öğretir.
türkiye'de bir hata yaparsınız ve insanların evinizin veya arabanızın yanında bekleyeceğine ya da takım otobüsünü devirmeye çalışacağına inansanız iyi edersiniz... ücretinizi dolaylı olarak ödeyen insanlar için sporun ne kadar önemli olduğunu hemen anlarsınız.
saha içinde ve dışında yaptıklarınızdan sorumlu olmalısınız.
kazanmak zorundasın. eğer yapmazsan, yansımaları olacak. genç yaşta bunları öğrenmek iyi bir dersti, yani bir kaleci için genç yaşta.
--- alıntı ---