3119
kendimi yerine koyduğumda bir euromu dahi bu kulübe bırakmazdım dediğim, galatasaray'ın eski hocası.
yönetilememiş bir süreçle galatasaray'a geliyorsun, ki hiç kimse böyle bir teklifi reddetmez, eleştiriyi nereye yapacağından ve nereye tepki vermesi gerektiğinden bihaber taraftar tarafından ilk günden itibaren her gittiğin yerde ıslıklarla karşılanıyorsun.
taraftarın gazıyla basın seni her yerde yerden yere vuruyor. ilk açıklamanın ardından özür dilemek zorunda kalıyorsun. medya maymunları giyinişinden duruşuna, konuşmandan geçmişine ve hatta ailene varan pislikçe yorumlarda bulunuyor ve çalıştığın kulübün taraftarı buna şakşak tutuyor.
birkaç ay geçmesiyle birlikte zaten az buçuk seneye burada olmayacağını anlıyorsun fakat lig devam ederken seçim atmosferinde aday olan herkes seni ilk fırsatta yollayacağına dair boy boy açıklamalarda bulunuyor. futbolcularını motive etmekte zorlanırken artık hiç edemiyorsun.
her gün her yerde sana, ailene küfürler kıyamet gibi yağıyor. en sonunda sezon bitiyor ve yeni yönetim ayağına çağırırken dahi bir görevli gönderip bunu galatasaray'a yakışır gibi yapmak yerine seni turist gibi istanbul'a indirip basının önünde dalga malzemesi durumuna düşürüyor.
kendisi iyi bir hoca değildir, galatasaray kalibresinde hiç değildir. yardımcı hoca olarak görüşülmeyle başlayan süreçte hocalık koltuğunda kendini bulmasında da en ufak hatası yoktur. aldığı takımı bir adım öteye götürememiş ve ligi 13. sırada bitirmiştir.
fakat hali hazırda bilinen yetersizliğinin yanında ortaya çıkardığı çok net bir gerçek vardır ki özellikle galatasaray taraftarı ve camiası başta olmak üzere tüm türk futbolunun içinde boğulduğu ve kötü gidişattaki görülmeyen baş sebeplerden birisi saygısızlık. tahammülsüzüz, saygısızız, bizim olanı bizden olduğu için en azından bizden dışarıdakilere karşın da olsa hiç sahiplenmiyoruz.
benim bildiğim galatasaray, ahmet çakar torrent'e kamyon şoförü dediğinde beyaz tv'yi sosyal medyadan da olsa eleştiri yağmuruna tutardı. benim bildiğim galatasaray taraftarı, tepkisini geldiği ilk gün hocaya değil de onu getirenlere gösterirdi. maalesef gidişat şu ki, isim fatih terim değilse galatasaray'da gözler dönüyor, sportif başarısızlığın da dışında saçmalıklar silsilesi her yanı sarıyor.
kendisini sportif anlamda herkesten çok ben kötü hatırlayacağım. fakat bir eurosunu dahi böyle muamele gördüğü kulüpte bırakmaz. bir onuru, gururu ve ailesi olan her insan da aynı şeyi yapar. yolu bahtı bu dakikadan sonra açık olsun. giden yine galatasaray'ın milyonlarca eurosu oldu. camiamızın da ne kadar hızla galatasaraylılık kimliğinden uzaklaştığına şahit olmaya üzüntüyle devam ediyoruz. okan buruk hocamıza, torrent'le yaşadığımızın aksine sonsuz başarılar diliyorum. aslolan her zaman galatasaray.
yönetilememiş bir süreçle galatasaray'a geliyorsun, ki hiç kimse böyle bir teklifi reddetmez, eleştiriyi nereye yapacağından ve nereye tepki vermesi gerektiğinden bihaber taraftar tarafından ilk günden itibaren her gittiğin yerde ıslıklarla karşılanıyorsun.
taraftarın gazıyla basın seni her yerde yerden yere vuruyor. ilk açıklamanın ardından özür dilemek zorunda kalıyorsun. medya maymunları giyinişinden duruşuna, konuşmandan geçmişine ve hatta ailene varan pislikçe yorumlarda bulunuyor ve çalıştığın kulübün taraftarı buna şakşak tutuyor.
birkaç ay geçmesiyle birlikte zaten az buçuk seneye burada olmayacağını anlıyorsun fakat lig devam ederken seçim atmosferinde aday olan herkes seni ilk fırsatta yollayacağına dair boy boy açıklamalarda bulunuyor. futbolcularını motive etmekte zorlanırken artık hiç edemiyorsun.
her gün her yerde sana, ailene küfürler kıyamet gibi yağıyor. en sonunda sezon bitiyor ve yeni yönetim ayağına çağırırken dahi bir görevli gönderip bunu galatasaray'a yakışır gibi yapmak yerine seni turist gibi istanbul'a indirip basının önünde dalga malzemesi durumuna düşürüyor.
kendisi iyi bir hoca değildir, galatasaray kalibresinde hiç değildir. yardımcı hoca olarak görüşülmeyle başlayan süreçte hocalık koltuğunda kendini bulmasında da en ufak hatası yoktur. aldığı takımı bir adım öteye götürememiş ve ligi 13. sırada bitirmiştir.
fakat hali hazırda bilinen yetersizliğinin yanında ortaya çıkardığı çok net bir gerçek vardır ki özellikle galatasaray taraftarı ve camiası başta olmak üzere tüm türk futbolunun içinde boğulduğu ve kötü gidişattaki görülmeyen baş sebeplerden birisi saygısızlık. tahammülsüzüz, saygısızız, bizim olanı bizden olduğu için en azından bizden dışarıdakilere karşın da olsa hiç sahiplenmiyoruz.
benim bildiğim galatasaray, ahmet çakar torrent'e kamyon şoförü dediğinde beyaz tv'yi sosyal medyadan da olsa eleştiri yağmuruna tutardı. benim bildiğim galatasaray taraftarı, tepkisini geldiği ilk gün hocaya değil de onu getirenlere gösterirdi. maalesef gidişat şu ki, isim fatih terim değilse galatasaray'da gözler dönüyor, sportif başarısızlığın da dışında saçmalıklar silsilesi her yanı sarıyor.
kendisini sportif anlamda herkesten çok ben kötü hatırlayacağım. fakat bir eurosunu dahi böyle muamele gördüğü kulüpte bırakmaz. bir onuru, gururu ve ailesi olan her insan da aynı şeyi yapar. yolu bahtı bu dakikadan sonra açık olsun. giden yine galatasaray'ın milyonlarca eurosu oldu. camiamızın da ne kadar hızla galatasaraylılık kimliğinden uzaklaştığına şahit olmaya üzüntüyle devam ediyoruz. okan buruk hocamıza, torrent'le yaşadığımızın aksine sonsuz başarılar diliyorum. aslolan her zaman galatasaray.