16871
son gerçek 10 numaralı futbolcumuz. öyle bir tat bıraktı ki damakta, ceza yayının çevresinde topu her gevelediğimizde sanki gelip tatlı sert, tsubasa'nın aşırtma şutu misali bir gol izleyecekmiş gibiyiz. oyunda olduğu her saniye, oyunda her şeyin saniyesinde değişmesiydi. oyundan çıktığında sanki maç sona erer izlemenin bir anlamı kalmazdı. öyle bir futbolcuydu işte sneijder. hagi'ye yetiştik yetişmesine ama o yaşlarda futbol bizler için sadece golden ibaret iken, aklımız başımıza geldiğinde bu işin sanat kısmını canlı biçimde gösteren adamdır portakal. gidenin yeri dolmadı elbet, ne bu takımda ne de mevcut futbol piyasasında.
