359
bu adamın "dursun abim dursun başkanım" sözlerinden duyduğum rahatsızlığı daha önce de söylemiştim. her konuşmasında "ben içimden geldiği gibi konuşuyorum, politik konuşmayı bilmem, içimden geleni olduğu gibi söylerim" diyen erden bey'de çok ciddi bir söylem-eylem uyumsuzluğu var. 2017 referandumu öncesinde "güçlü türkiye için evet" dediği röportajı vole kanalına verdiği demecinde şöyle anlatıyor: https://www.youtube.com/...n7r9b944&t=1217s
"türkiye'de bir referandum yapılmış, ben bugün ne söylüyorsam (o zaman da) aynısını söylemişim. birliğe ihtiyacı var ülkenin, beraberliğe ihtiyacı var. farklılıkları bütünlükle değerlendirmemiz lazım diyorum yani. bir şey de demiyorum. herkes orada evet evet diyor, ben bunu söylüyorum. ki bunlar kolay işler değildir, ben kaç yaşındayım."
erden kardeşim, referandum'da evet demiş olabilirsin, hatta tayyip erdoğan'a aşık bir galatasaraylı da olabilirsin. bunların hepsi kendi çerçevesinde değerlendirilir, konumuz bu değil. fakat sabah gazetesinde diğer müteahhitlerle beraber evet demenin faydaları ve hikmetleri üzerine röportaj vermiş biriysen kalkıp aklımızla dalga geçen laflar söyleme. "sektörümüzün birtakım mecburiyetleri var" de, "o dönem o yönde bir tercihin faydalı olacağına inanmıştım" de. veya hiçbir şey söyleme, siyaset konuşmak istemiyorum de geç.
ama sen her konuşmanda "ahlak nerede dürüstlük nerede" diye feveran edip "referandum zamanı da birlik dedim kardeşlik dedim" dersen ben "bu yüzden mi evet oyu verdin" diye sorarım. "ben taraftarım, içimden geleni söylerim politik davranmayı bilmem" dersen, sırf onun listesinden seçime girdin diye galatasaray'a icra gönderecek kadar alçalmış, yapmadığı yanlış kalmamış bir adama "dursun abi" demeye utanmıyor musun diye sorarım. beni salak yerine koymaya, süslü lafların arkasına geçip çıkarına göre oynamaya kalkarsan "dur bakalım orada" derim.
geçmişte galatasaray için yaptıkların olmasa bunları bu kadar kibarca da demem, çok daha ağır laflarla söylerim. ama seni seviyorum, altı üstü bir spor kulübü yöneticiliği için her konuşmanda ahlaktan, fedakarlıktan, etikten, ahde vefadan, büyüğe saygıdan küçüğe sevgiden ve türlü çeşitli erdemlerden bahsetmeni de bir yere kadar anlayabiliyorum. fakat yanlış yaptığın şeylere yanlış yaptım demeyip erdem ahlak şovu yapmaya kalkarsan yalnız kendi imajına zarar verirsin.
herkes kendisinde eksikliğini en çok hissettiği şeyi diline dolar, bunu unutma.
"türkiye'de bir referandum yapılmış, ben bugün ne söylüyorsam (o zaman da) aynısını söylemişim. birliğe ihtiyacı var ülkenin, beraberliğe ihtiyacı var. farklılıkları bütünlükle değerlendirmemiz lazım diyorum yani. bir şey de demiyorum. herkes orada evet evet diyor, ben bunu söylüyorum. ki bunlar kolay işler değildir, ben kaç yaşındayım."
erden kardeşim, referandum'da evet demiş olabilirsin, hatta tayyip erdoğan'a aşık bir galatasaraylı da olabilirsin. bunların hepsi kendi çerçevesinde değerlendirilir, konumuz bu değil. fakat sabah gazetesinde diğer müteahhitlerle beraber evet demenin faydaları ve hikmetleri üzerine röportaj vermiş biriysen kalkıp aklımızla dalga geçen laflar söyleme. "sektörümüzün birtakım mecburiyetleri var" de, "o dönem o yönde bir tercihin faydalı olacağına inanmıştım" de. veya hiçbir şey söyleme, siyaset konuşmak istemiyorum de geç.
ama sen her konuşmanda "ahlak nerede dürüstlük nerede" diye feveran edip "referandum zamanı da birlik dedim kardeşlik dedim" dersen ben "bu yüzden mi evet oyu verdin" diye sorarım. "ben taraftarım, içimden geleni söylerim politik davranmayı bilmem" dersen, sırf onun listesinden seçime girdin diye galatasaray'a icra gönderecek kadar alçalmış, yapmadığı yanlış kalmamış bir adama "dursun abi" demeye utanmıyor musun diye sorarım. beni salak yerine koymaya, süslü lafların arkasına geçip çıkarına göre oynamaya kalkarsan "dur bakalım orada" derim.
geçmişte galatasaray için yaptıkların olmasa bunları bu kadar kibarca da demem, çok daha ağır laflarla söylerim. ama seni seviyorum, altı üstü bir spor kulübü yöneticiliği için her konuşmanda ahlaktan, fedakarlıktan, etikten, ahde vefadan, büyüğe saygıdan küçüğe sevgiden ve türlü çeşitli erdemlerden bahsetmeni de bir yere kadar anlayabiliyorum. fakat yanlış yaptığın şeylere yanlış yaptım demeyip erdem ahlak şovu yapmaya kalkarsan yalnız kendi imajına zarar verirsin.
herkes kendisinde eksikliğini en çok hissettiği şeyi diline dolar, bunu unutma.
