352
sabrını ve galatasaray sevgisini takdir ettiğim iş adamı.
emre akbaba transferi çıkmaza girmek üzereyken transfer sürecine müdahil olup karşılıksız maddi destek sağlıyor, şovmen diyorlar.
basketbola ayıracak bütçemiz yok deniyor. finansal desteğini tamamen kendisinin sağladığı takım euroleague şampiyonuna son maçta kaybediyor, şirketinin reklamını yapıyor diyorlar.
kulübe forma göğüs sponsoru bulamıyolar, “gel erden” diyorlar, geliyor forma sponsoru oluyor. koskoca stadyuma isim sponsoru bulamıyorlar. “kurtar bizi erden” diyorlar, stada isim sponsoru oluyor. “daha iyi sponsor bulursak sözleşmeyi iptal ederiz” diyorlar, “daha iyisi bulun siz söylemeden ben iptal ederim zaten” diyor.
projeler geliştiriyor, geliştireceği projelerin ne kadar getirisi olacağını net rakamlarla anlatıyor. borçlar ödendikten sonra arta kalan paranın galatasaray başkanının bile harcamaya izninin olmayacağı bir hesapta muhafaza edileceğini söylüyor, galatasaray üzerinden çıkar kovalıyor diyorlar.
bunu söyleyenler hayatta sürekli bir şeyler üzerinden çıkar sağlamaya çalışan insanlar oldukları için ben bunları normal karşılıyorum. fakat allah rızası için galatasaray’ı seven ve daha iyi yerle gelmesi için uğraşan insanların yakasından bir düşün artık.
olmaz ya, olur da eğer bu adam galatasaray üzerinden çıkar elde etmeye çalışırsa genel kurul orada, ibrasızlık oy pusulası elinde hazır bekliyor. affedilmez bir hatası olursa ilk genel kurulda alırsın yetkiyi elinden. 30 milyon taraftarı olan kulübün malını kim çalabilir, kim göz göre göre üzerinden çıkar sağlayabilir? hele de maddi olarak böyle bir gelir kapısına ihtiyaç duyan birisi değilsen.
dursun özbek kötü bir başkandı, %100 katılıyorum. peki erden timur kendisinin seçileceğinin neredeyse kesin olduğu bir seçimde olaya müdahil olup dursun özbek’in doğuracağı hasarı minimuma indirgemek istiyor olamaz mı? bana böyle bir imkan verilse bire bir aynı şeyi ben de yapardım, gönül verdiğim kulübe birazcık faydam olacaksa kiminle yola çıktığımın bir önemi olmazdı.
başta söylediğim şeye geri döneyim. bütün hakaretlere ve hor görmelere rağmen bu yolda yürüyüşünü takdir ediyorum. elbette hataları olursa hatalarını söyleyeceğiz. fakat o zamana kadar; yürüyedur erden timur.
emre akbaba transferi çıkmaza girmek üzereyken transfer sürecine müdahil olup karşılıksız maddi destek sağlıyor, şovmen diyorlar.
basketbola ayıracak bütçemiz yok deniyor. finansal desteğini tamamen kendisinin sağladığı takım euroleague şampiyonuna son maçta kaybediyor, şirketinin reklamını yapıyor diyorlar.
kulübe forma göğüs sponsoru bulamıyolar, “gel erden” diyorlar, geliyor forma sponsoru oluyor. koskoca stadyuma isim sponsoru bulamıyorlar. “kurtar bizi erden” diyorlar, stada isim sponsoru oluyor. “daha iyi sponsor bulursak sözleşmeyi iptal ederiz” diyorlar, “daha iyisi bulun siz söylemeden ben iptal ederim zaten” diyor.
projeler geliştiriyor, geliştireceği projelerin ne kadar getirisi olacağını net rakamlarla anlatıyor. borçlar ödendikten sonra arta kalan paranın galatasaray başkanının bile harcamaya izninin olmayacağı bir hesapta muhafaza edileceğini söylüyor, galatasaray üzerinden çıkar kovalıyor diyorlar.
bunu söyleyenler hayatta sürekli bir şeyler üzerinden çıkar sağlamaya çalışan insanlar oldukları için ben bunları normal karşılıyorum. fakat allah rızası için galatasaray’ı seven ve daha iyi yerle gelmesi için uğraşan insanların yakasından bir düşün artık.
olmaz ya, olur da eğer bu adam galatasaray üzerinden çıkar elde etmeye çalışırsa genel kurul orada, ibrasızlık oy pusulası elinde hazır bekliyor. affedilmez bir hatası olursa ilk genel kurulda alırsın yetkiyi elinden. 30 milyon taraftarı olan kulübün malını kim çalabilir, kim göz göre göre üzerinden çıkar sağlayabilir? hele de maddi olarak böyle bir gelir kapısına ihtiyaç duyan birisi değilsen.
dursun özbek kötü bir başkandı, %100 katılıyorum. peki erden timur kendisinin seçileceğinin neredeyse kesin olduğu bir seçimde olaya müdahil olup dursun özbek’in doğuracağı hasarı minimuma indirgemek istiyor olamaz mı? bana böyle bir imkan verilse bire bir aynı şeyi ben de yapardım, gönül verdiğim kulübe birazcık faydam olacaksa kiminle yola çıktığımın bir önemi olmazdı.
başta söylediğim şeye geri döneyim. bütün hakaretlere ve hor görmelere rağmen bu yolda yürüyüşünü takdir ediyorum. elbette hataları olursa hatalarını söyleyeceğiz. fakat o zamana kadar; yürüyedur erden timur.
