524
floryada reklam panolarına değil basketbol potasına ateş etmişti sanırım. birde evliyken malum hülya olayları ve mafya ile de olan bağlantıları vardı. ama mercedes olayında masumdu. orada kim bilir hangi siyasi veya siyasilerle papaz olduysa adamı kendi kendini ihbar etmesine rağmen hapse attılar. bu olayın ardından tanju 28 ocak 1995'de hapisten çıktıktan sanırım 2 yıl sonra aynı mahkeme dalga geçer gibi tanju'yu suçsuz bulup iadei itibar yaptı. tanju'nun suçlu değil muhbir olduğuna kanaat getirdiler. bu konuda aşağıda şöyle de bir yazı var.
https://www.internethaber.com/...ilemeli-1222732y.htm
kol hareketi sadece galatasaray tribünlerine değil. milli takımdayken bir maçta penaltı kaçırdı. tribünler de hülya hülya diye bağrıyordu. sonrasında bir ortada kafayla gol atınca tribünlere doğru kol hareketi yapmıştı. ha birde sanırım 98 idi jübile maçını fenerbahçe formasıyla şükrü saraçoğlu stadında yaptı.hatta jübile maçında gol attı. ayrıca veteranlar maçında hep fenerbahçe'de oynuyordu.
bunu bi ara galatasaraydayken yunanistan'dan bir takım istemişti. bu da transferine karşılık yunan adalarından birini istemişti. orada sanırım yunan takımı aek idi ve tanju'nun fotoğrafını gazeteci halil özer çekip tanju'nun da onayıyla gazeteye böyle bir başlık attı. adam baya çılgın :) ama her ne olursa olsun türk futbol tarihinin çok eski dönemler (metin oktay, lefter kücükandonyadis) hariç fatih tekke ile beraber en iyi forveti. youtubedan tanju ve tekke'nin gollerine izleyin çoğuna üfff be adam ne gol atmış dersiniz ama torinolu şabanda bunu çok az dersiniz.
ekleme: golcüler arasında torinolu şabanı diyenler olmuş. ben kendisini o kadar beğenmiyorum. en iyi olduğu 90 ların sonu 2000 lerin başları dönemlerde arkasında gheorghe hagi vardı, kadro gerçekten çok iyiydi. hatta 2002 dünya kupası kadrosu hep o oyunculardan oluşmuştu. ayrıca o yıllarda takım üst üste şampiyonluklar alıyordu. öyle çok çileli bir takımın kurtarıcısı rolünde değildi. sakaryaspor'da bile bu rolde değildi. yani kötü demiyorum ama fazla da abartılmaması gerektiği kanısındayım. şu da var torinolu şaban sırf tanju'nun gol rekorunu kırabilmek için ilerlemiş yaşına ragmen yıllarca fetonun torpiliyle hak etmediği halde galatasaray'da oynadı. yetmiyormuş gibi milli takımda da oynamaya devam etti. özgürcan özcan ve cafercan aksu genç oyuncuların antremanlarda pek rahat olamadıklarından ve yeri geldi mi herhangi bir abilerine antremanda bacak arası çalım falan atınca başta torinolu olmak üzere çok sert şekilde azar yediklerinden bahsettiler. hatta takımda geleceğin yıldızı olabilecek hasan kabze sırf bu heriften dolayı harcandı. milli takimda harcanan oyunculara hiç girmiyorum bile. ne zamanki tanju'nun rekorunu kırdı bizimki futbolu bıraktı. sonra gitti malum partiden milletvekili oldu ve de normalde yasak olmasına rağmen nasıl olduysa trt'de de futbol yorumcusu olarak çifte maaş almaya başladı. tanju karektersizdi evet ama peki ya torinolu çok mu örnek bir insandı. 2003 yazinda 32 sine girmek üzereyken bitik bir halde döndüğü turkiye'de hem galatasaray'da hem milli takımda 5 sezon fetonun torpiliyle top oynadı. bugünkü gibi sosyal medya olsaydı takımda kalabileceğine ihtimal veremiyorum.
tanju geldigindeyse daha önce samasunspor'u bir alt ligden bir üst lige gol kralı olarak çıkarttı ve süper ligde de gol krallığı yaşadı samsunspor'da. o dönem samsunspor tarihinin en iyi sezonunlarını yaşıyordu 1989 yılındaki vahim trafik kazasına kadar. (bkz: 20 ocak 1989 samsunspor trafik kazası) tanju samsunspor'daki son sezonunda 86-87 sezonunda şampiyon galatasaray'ın 5 puan gerisinde 3. sırada ligi bitirdiler. o sezon galatasaray 14 yıl aradan sonra şampiyon olmuştu. gol kralı da 25 golle tanju olmuştu. gol krallığında 2 sırada 20 golle beşiktaş'dan feyyaz uçar vardı. 3. sırada ise 13 golle samsunspor'dan takım arkadaşı orhan kapucu vardı. işte o yaz tanju samsun'dan galatasaray'a transfer oldu. tanju galatasaray'da ilk sezonunda hem metin oktay'ın gol rekorunu kırdı hem de transfer olduğu yaz 14 yıllık şampiyonluk hasretine yeni son veren takımın bir kez daha şampiyon olmasını sağladı. ertesi sezon o zamanın şampiyonlar ligi olan şampiyon kulüpler kupasında yarı final oynadı takım. ayrıca ligde 3 farklı takımda 5 kez gol kralı oldu ve lig tarihinin en çok gol kralı olan isim. birde fenerdeyken bir maçta 6 gol atmışlığı da var kendisinin.
fatih tekke en başta altay da iken henüz 20 yaşındayken hagi'li galatasaray'a 3 gol atmıştı. (bkz: 16 kasım 1997 altay galatasaray maçı) ben ligimide bu kadar genç yaşta büyük takımlardan birine 3 gol atan başka bir oyuncu hatırlamıyorum. o sıralarda 95 de şampiyonlar ligini kazanan ve dönemin en iyi takımlarından biri olan hollanda'dan afc ajax ile 2001 de şampiyonlar ligini kazanacak olan bayern münihin radarındaydı tekke. zannedersem bayern münih oyuncuyu transfer etmek için görüşmelere başlamışken 5 nisan 1998 de 2-2 biten çanakkale dardanelspor - altay maçının 64. dakikasında daha sonra trabzonspor'da takım arkadaşı olacak tolga seyhan tarafından ayağı kırıldı. sahalara tekrar geri dönmesi tam 9 ayını aldı. sonraki yıllarda celal doğanın başkanlığını yaptığı gaziantepspor'un şampiyonluğu kıl payıyla fenere kaptırıp ligi 3. bitirdiği 2000-2001 sezonunda takımın as forvetiydi en çok gol atan ismiydi. o sezonun başında uefada 4-3 kaybettikleri maçın rövanşında 0-0 berabere kalarak elendikleri ispanyol takımı alaves o sezon uefa da final oynayıp uzatmalarda liverpool'a yedikleri golle 1-0 kaybettiler. ardından 96 dan beri şampiyonluk yarışında olmayan trabzonspor'u 2004 ve 2005 de potaya soktu lig ikincisi oldular. ve o yıllar aziz yıldırımın en güçlü olduğu zamanlardı. fenerbahçe lehine her türlü hakem hatası ve çirkeflik yapılıyordu. 2003 ve 2004 de ise türkiye kupasını aldılar. 2004-2005 sezonunda 31 golle gol kralı olduğunda lig tarihinde bayadır 30 gol üstü atan oyuncu yoktu. ve o sezon sonunda belinden ameliyat oldu. o yaz luis figo futbolu bırakmasının şerefine dünya yıldızlarının olduğu bir jübile maçı ayarladı ve türkiye'den sadece tekke'yi çağırdı. ama tekke yeni ameliyat olduğu için gidemedi. o sıralarda da şenol güneşin yerine vahid halilhodzic ile sezon başlanmıştı. takım o sezon bir önceki sezonun performans bakımından gerisinde olmakla beraber takımın en önemli oyuncularından miroslaw syzmkowiak sanırım ayağı kırılmıştı uzun süreli sakatlık yaşadı ve iyileştiğinde de bir daha eskisi gibi olamadı. birde syzmkowiak'ın eşinin kendisini aldatması hikayesi var. tekke bir önceki sezonda olduğu gibi eskisi kadat iyi pasları alamıyordu ve bunun yanında gökdeniz karadeniz ile beraber arabası kurşunlandı. fatih tekke o sezon 22 gol atabilirken gol krallığını bir daha o kadar gol atamayacak olan 25 gollü gökhan ünal a kaptırmıştı. sezon sonunda da apar topar zenit'e satılmıştı. tekke'nin trabzonspor kariyerinde syzmkowiak ve gökdeniz'in yanında birde ibrahima yattara dan başka elle tutulur başka futbolcu yoktu. hele de kalede trabzonspor'un yıllarca ızdırabını çektiği avustralyalı michael petkovic vardı. o dönemde zenit'in teknik direktörü dick advocaat kendisini ısrarla istiyordu ve tekke zannedersem rusya tarihinin en pahalı transferiydi. takımda da diğer oyunculardan baya baya fazla para aldiğından dolayı takımdaki oyuncular kendisine cephe almıştı falan. zenit'te bi ara takım arkadaşı olan ve kariyerinde chelsea, psv ve fenerbahçe gibi takımlarda oynayan mateja kezman kendisinin yeteneklerinden çok etkilenip, eğer ben onun kadar yetenekli olsaydım şu an çok farklı bir durumda olurdum. uzun yıllar real madrid'de oynardım diye açıklama yapar. aradan yıllar geçmesine rağmen tekke halen daha zenit'de tsrihin en iyi yabancıları arasında. zaten uefa finalinde boşuna uefa tarafından maçın adamı seçilmedi. birde tekke'nin terim'den dolayı milli takıma çağrılmama durumu vardı. (bkz: fatih terim'in fatih tekke nefreti) kendisiyle alakalı aşağıda güzel bir biyografi çalışması var.
https://youtu.be/wfmB4BWLJtg
yukarıda kariyerini özetlediğim iki oyuncu da zor koşullar altında takımlarını üst sıralara taşırken torinolu şaban için böyle bir durum söz konusu değildi. ayrıyeten siyasi destekten dolayı kendisinde bir dokunulmazlık durumu da söz konusuydu.
https://youtu.be/8HeC0_xn7Aw
https://twitter.com/...4qoASwwKHwDybcpAWwyA
tanju'nun futbolculuğuyla alaklı yukarıda youtube da şöyle bi biyografi videosu var. videoya göre 82-83 sezonunun sonunda tanju 20 yaşındayken, altyapısından yetiştiği samsunspor'da 1 sene profesyonel top oynayıp galatasaray'a transfer olmadan 4 sezon önce yine samsunspor'un altyapısından yetişen ve profesyonel olarak takımda 2. sezonunu deviren 21 yaşındaki diğer forvet dobi hasan lakablı hasan şengün ile beraber trabzonspor'a satılmışlar. hatta hem tanju hem hasan sözleşme imzalamışlar bile. o 82-83 sezonunda tanju ligde 34 maçta 16 gol attığı sezonda samsunspor tekrar bir alt lige düşmüştü. anlaşmadan biraz sonra samsunspor tanju'yu vermekten vazgeçip trabzonspor başkanı mehmet ali yılmazdan rica etmişler. iki genç futbolcudan birini alın demişler. başkan da dönemin hocası ahmet suat özyazıcıya sormuş. o da herhalde milli takıma seçilip hatta mart 83 de deplasmanda 2-1 kaybedilen kuzey irlanda maçında gol atmasından dolayı dobi hasan'ı seçmiş ve tanju transferi böyle yatmış. tanju henüz a milli takıma alınmamıştı genç milli takımda oynuyordu. ertesi sene 84 de milli takıma çağrıldı tanju. dobi hasan trabzonspor'da ilk sezonunda ligde 32 maçta 14 gol atıp gol krallığında üçüncü oldu ve trabzonspor o sezon 83-84 deki son şampiyonluğunu yaşadı. o sezonun gol kralı galatasaraylı tarik hocic 16 gol atmıştı. antalyasporlu bora öztürk ise 15 gole sahipti. tanju o sezon bir alt ligde 30 maçta 24 gol atmıştı. hasan 8 sezon trabzon'da top oynadı. tanju olsaydı bu kadar uzun süre takımda kalabilir miydi bilemiyorum.
https://www.internethaber.com/...ilemeli-1222732y.htm
kol hareketi sadece galatasaray tribünlerine değil. milli takımdayken bir maçta penaltı kaçırdı. tribünler de hülya hülya diye bağrıyordu. sonrasında bir ortada kafayla gol atınca tribünlere doğru kol hareketi yapmıştı. ha birde sanırım 98 idi jübile maçını fenerbahçe formasıyla şükrü saraçoğlu stadında yaptı.hatta jübile maçında gol attı. ayrıca veteranlar maçında hep fenerbahçe'de oynuyordu.
bunu bi ara galatasaraydayken yunanistan'dan bir takım istemişti. bu da transferine karşılık yunan adalarından birini istemişti. orada sanırım yunan takımı aek idi ve tanju'nun fotoğrafını gazeteci halil özer çekip tanju'nun da onayıyla gazeteye böyle bir başlık attı. adam baya çılgın :) ama her ne olursa olsun türk futbol tarihinin çok eski dönemler (metin oktay, lefter kücükandonyadis) hariç fatih tekke ile beraber en iyi forveti. youtubedan tanju ve tekke'nin gollerine izleyin çoğuna üfff be adam ne gol atmış dersiniz ama torinolu şabanda bunu çok az dersiniz.
ekleme: golcüler arasında torinolu şabanı diyenler olmuş. ben kendisini o kadar beğenmiyorum. en iyi olduğu 90 ların sonu 2000 lerin başları dönemlerde arkasında gheorghe hagi vardı, kadro gerçekten çok iyiydi. hatta 2002 dünya kupası kadrosu hep o oyunculardan oluşmuştu. ayrıca o yıllarda takım üst üste şampiyonluklar alıyordu. öyle çok çileli bir takımın kurtarıcısı rolünde değildi. sakaryaspor'da bile bu rolde değildi. yani kötü demiyorum ama fazla da abartılmaması gerektiği kanısındayım. şu da var torinolu şaban sırf tanju'nun gol rekorunu kırabilmek için ilerlemiş yaşına ragmen yıllarca fetonun torpiliyle hak etmediği halde galatasaray'da oynadı. yetmiyormuş gibi milli takımda da oynamaya devam etti. özgürcan özcan ve cafercan aksu genç oyuncuların antremanlarda pek rahat olamadıklarından ve yeri geldi mi herhangi bir abilerine antremanda bacak arası çalım falan atınca başta torinolu olmak üzere çok sert şekilde azar yediklerinden bahsettiler. hatta takımda geleceğin yıldızı olabilecek hasan kabze sırf bu heriften dolayı harcandı. milli takimda harcanan oyunculara hiç girmiyorum bile. ne zamanki tanju'nun rekorunu kırdı bizimki futbolu bıraktı. sonra gitti malum partiden milletvekili oldu ve de normalde yasak olmasına rağmen nasıl olduysa trt'de de futbol yorumcusu olarak çifte maaş almaya başladı. tanju karektersizdi evet ama peki ya torinolu çok mu örnek bir insandı. 2003 yazinda 32 sine girmek üzereyken bitik bir halde döndüğü turkiye'de hem galatasaray'da hem milli takımda 5 sezon fetonun torpiliyle top oynadı. bugünkü gibi sosyal medya olsaydı takımda kalabileceğine ihtimal veremiyorum.
tanju geldigindeyse daha önce samasunspor'u bir alt ligden bir üst lige gol kralı olarak çıkarttı ve süper ligde de gol krallığı yaşadı samsunspor'da. o dönem samsunspor tarihinin en iyi sezonunlarını yaşıyordu 1989 yılındaki vahim trafik kazasına kadar. (bkz: 20 ocak 1989 samsunspor trafik kazası) tanju samsunspor'daki son sezonunda 86-87 sezonunda şampiyon galatasaray'ın 5 puan gerisinde 3. sırada ligi bitirdiler. o sezon galatasaray 14 yıl aradan sonra şampiyon olmuştu. gol kralı da 25 golle tanju olmuştu. gol krallığında 2 sırada 20 golle beşiktaş'dan feyyaz uçar vardı. 3. sırada ise 13 golle samsunspor'dan takım arkadaşı orhan kapucu vardı. işte o yaz tanju samsun'dan galatasaray'a transfer oldu. tanju galatasaray'da ilk sezonunda hem metin oktay'ın gol rekorunu kırdı hem de transfer olduğu yaz 14 yıllık şampiyonluk hasretine yeni son veren takımın bir kez daha şampiyon olmasını sağladı. ertesi sezon o zamanın şampiyonlar ligi olan şampiyon kulüpler kupasında yarı final oynadı takım. ayrıca ligde 3 farklı takımda 5 kez gol kralı oldu ve lig tarihinin en çok gol kralı olan isim. birde fenerdeyken bir maçta 6 gol atmışlığı da var kendisinin.
fatih tekke en başta altay da iken henüz 20 yaşındayken hagi'li galatasaray'a 3 gol atmıştı. (bkz: 16 kasım 1997 altay galatasaray maçı) ben ligimide bu kadar genç yaşta büyük takımlardan birine 3 gol atan başka bir oyuncu hatırlamıyorum. o sıralarda 95 de şampiyonlar ligini kazanan ve dönemin en iyi takımlarından biri olan hollanda'dan afc ajax ile 2001 de şampiyonlar ligini kazanacak olan bayern münihin radarındaydı tekke. zannedersem bayern münih oyuncuyu transfer etmek için görüşmelere başlamışken 5 nisan 1998 de 2-2 biten çanakkale dardanelspor - altay maçının 64. dakikasında daha sonra trabzonspor'da takım arkadaşı olacak tolga seyhan tarafından ayağı kırıldı. sahalara tekrar geri dönmesi tam 9 ayını aldı. sonraki yıllarda celal doğanın başkanlığını yaptığı gaziantepspor'un şampiyonluğu kıl payıyla fenere kaptırıp ligi 3. bitirdiği 2000-2001 sezonunda takımın as forvetiydi en çok gol atan ismiydi. o sezonun başında uefada 4-3 kaybettikleri maçın rövanşında 0-0 berabere kalarak elendikleri ispanyol takımı alaves o sezon uefa da final oynayıp uzatmalarda liverpool'a yedikleri golle 1-0 kaybettiler. ardından 96 dan beri şampiyonluk yarışında olmayan trabzonspor'u 2004 ve 2005 de potaya soktu lig ikincisi oldular. ve o yıllar aziz yıldırımın en güçlü olduğu zamanlardı. fenerbahçe lehine her türlü hakem hatası ve çirkeflik yapılıyordu. 2003 ve 2004 de ise türkiye kupasını aldılar. 2004-2005 sezonunda 31 golle gol kralı olduğunda lig tarihinde bayadır 30 gol üstü atan oyuncu yoktu. ve o sezon sonunda belinden ameliyat oldu. o yaz luis figo futbolu bırakmasının şerefine dünya yıldızlarının olduğu bir jübile maçı ayarladı ve türkiye'den sadece tekke'yi çağırdı. ama tekke yeni ameliyat olduğu için gidemedi. o sıralarda da şenol güneşin yerine vahid halilhodzic ile sezon başlanmıştı. takım o sezon bir önceki sezonun performans bakımından gerisinde olmakla beraber takımın en önemli oyuncularından miroslaw syzmkowiak sanırım ayağı kırılmıştı uzun süreli sakatlık yaşadı ve iyileştiğinde de bir daha eskisi gibi olamadı. birde syzmkowiak'ın eşinin kendisini aldatması hikayesi var. tekke bir önceki sezonda olduğu gibi eskisi kadat iyi pasları alamıyordu ve bunun yanında gökdeniz karadeniz ile beraber arabası kurşunlandı. fatih tekke o sezon 22 gol atabilirken gol krallığını bir daha o kadar gol atamayacak olan 25 gollü gökhan ünal a kaptırmıştı. sezon sonunda da apar topar zenit'e satılmıştı. tekke'nin trabzonspor kariyerinde syzmkowiak ve gökdeniz'in yanında birde ibrahima yattara dan başka elle tutulur başka futbolcu yoktu. hele de kalede trabzonspor'un yıllarca ızdırabını çektiği avustralyalı michael petkovic vardı. o dönemde zenit'in teknik direktörü dick advocaat kendisini ısrarla istiyordu ve tekke zannedersem rusya tarihinin en pahalı transferiydi. takımda da diğer oyunculardan baya baya fazla para aldiğından dolayı takımdaki oyuncular kendisine cephe almıştı falan. zenit'te bi ara takım arkadaşı olan ve kariyerinde chelsea, psv ve fenerbahçe gibi takımlarda oynayan mateja kezman kendisinin yeteneklerinden çok etkilenip, eğer ben onun kadar yetenekli olsaydım şu an çok farklı bir durumda olurdum. uzun yıllar real madrid'de oynardım diye açıklama yapar. aradan yıllar geçmesine rağmen tekke halen daha zenit'de tsrihin en iyi yabancıları arasında. zaten uefa finalinde boşuna uefa tarafından maçın adamı seçilmedi. birde tekke'nin terim'den dolayı milli takıma çağrılmama durumu vardı. (bkz: fatih terim'in fatih tekke nefreti) kendisiyle alakalı aşağıda güzel bir biyografi çalışması var.
https://youtu.be/wfmB4BWLJtg
yukarıda kariyerini özetlediğim iki oyuncu da zor koşullar altında takımlarını üst sıralara taşırken torinolu şaban için böyle bir durum söz konusu değildi. ayrıyeten siyasi destekten dolayı kendisinde bir dokunulmazlık durumu da söz konusuydu.
https://youtu.be/8HeC0_xn7Aw
https://twitter.com/...4qoASwwKHwDybcpAWwyA
tanju'nun futbolculuğuyla alaklı yukarıda youtube da şöyle bi biyografi videosu var. videoya göre 82-83 sezonunun sonunda tanju 20 yaşındayken, altyapısından yetiştiği samsunspor'da 1 sene profesyonel top oynayıp galatasaray'a transfer olmadan 4 sezon önce yine samsunspor'un altyapısından yetişen ve profesyonel olarak takımda 2. sezonunu deviren 21 yaşındaki diğer forvet dobi hasan lakablı hasan şengün ile beraber trabzonspor'a satılmışlar. hatta hem tanju hem hasan sözleşme imzalamışlar bile. o 82-83 sezonunda tanju ligde 34 maçta 16 gol attığı sezonda samsunspor tekrar bir alt lige düşmüştü. anlaşmadan biraz sonra samsunspor tanju'yu vermekten vazgeçip trabzonspor başkanı mehmet ali yılmazdan rica etmişler. iki genç futbolcudan birini alın demişler. başkan da dönemin hocası ahmet suat özyazıcıya sormuş. o da herhalde milli takıma seçilip hatta mart 83 de deplasmanda 2-1 kaybedilen kuzey irlanda maçında gol atmasından dolayı dobi hasan'ı seçmiş ve tanju transferi böyle yatmış. tanju henüz a milli takıma alınmamıştı genç milli takımda oynuyordu. ertesi sene 84 de milli takıma çağrıldı tanju. dobi hasan trabzonspor'da ilk sezonunda ligde 32 maçta 14 gol atıp gol krallığında üçüncü oldu ve trabzonspor o sezon 83-84 deki son şampiyonluğunu yaşadı. o sezonun gol kralı galatasaraylı tarik hocic 16 gol atmıştı. antalyasporlu bora öztürk ise 15 gole sahipti. tanju o sezon bir alt ligde 30 maçta 24 gol atmıştı. hasan 8 sezon trabzon'da top oynadı. tanju olsaydı bu kadar uzun süre takımda kalabilir miydi bilemiyorum.