2113
12 maç;
3 galibiyet
3 beraberlik
6 yenilgi.
galibiyetlerin ikisi küme düşecek takımlara karşı son dakikada atılan gollerle zar zor alınmış. beşiktaş'a karşı kazandığımız maçın son dakikalarındaysa ecel terleri dökmüşüz.
hamza hamzaoğlu
52 maçta 33 galibiyet,
tudor;
34 maçta 19 galibiyet,
mustafa denizli;
22 maçta 11 galibiyet,
riekerink;
41 maçta 22 galibiyet alıp kovuldu
hiçbiri öyle uçan kaçan takımlar devralmamıştı.
tamam,
fatih terim nefreti çoğu insanı yanılttı. hoca gidecek, dertler bitecek sanıldı ama öyle olmadı işte. şimdi tükürülenler yalanmak istenmiyor. galatasaray şampiyon olduğunda veya ligi ikincilikle bitirdiğinde takımın oynadığı futbolu beğenmeyen, "hiçbir şey oynamıyoruz" diye eleştiriler dizen insanlar; "ilk golü attık", "fazla koştuk", "maçtan sonra sadece futbol konuştuk" gibi cümlelerle güzelleme yapıyor ama matematik yanılmaz. bu takım, torrent'le 10 lig maçına çıktı, ikisi ligin dibine demir atmış takımlara karşı olmak üzere 3 galibiyet alabildi. hani enkaz edebiyatı yapılıyor ya, bir futbolsever olarak gördüğüm en büyük enkaz ankaragücü enkazıdır. her transfer döneminde yasakları kalkar kalkmaz 13 futbolcu alırlar, 15 tane gönderirler, açıkta kalan 2 kişilik yeri de altyapıdan topa vurabilen gençlerden tamamlarlar. o ankaragücü'nü 1. lig'den şu anki kadrosuyla alıp süper lig'e çıkar, önüne bizim fikstürü koy, o da çıkıp 3 galibiyet alabilirdi. galatasaray kadrosunun ederi, ne kadar kötü olursa olsun ki bence öyle değil, asla 10 maçta 3 galibiyet değildir. bu berbat durumun birçok sorumlusu vardır ama en büyük sorumlu torrent'tir. ikinci sorumlu, bir şeyleri düzeltmenin yolunu terim'i göndermek sanan ama yerine terim'e yardımcı olabilecek kalibrede birini hoca yapan burak elmas'tır. terim'e daha sonra sıra gelir.
torrent benim için yolların ayrılması gereken teknik adamdır, ötesi zarardır.
3 galibiyet
3 beraberlik
6 yenilgi.
galibiyetlerin ikisi küme düşecek takımlara karşı son dakikada atılan gollerle zar zor alınmış. beşiktaş'a karşı kazandığımız maçın son dakikalarındaysa ecel terleri dökmüşüz.
hamza hamzaoğlu
52 maçta 33 galibiyet,
tudor;
34 maçta 19 galibiyet,
mustafa denizli;
22 maçta 11 galibiyet,
riekerink;
41 maçta 22 galibiyet alıp kovuldu
hiçbiri öyle uçan kaçan takımlar devralmamıştı.
tamam,
fatih terim nefreti çoğu insanı yanılttı. hoca gidecek, dertler bitecek sanıldı ama öyle olmadı işte. şimdi tükürülenler yalanmak istenmiyor. galatasaray şampiyon olduğunda veya ligi ikincilikle bitirdiğinde takımın oynadığı futbolu beğenmeyen, "hiçbir şey oynamıyoruz" diye eleştiriler dizen insanlar; "ilk golü attık", "fazla koştuk", "maçtan sonra sadece futbol konuştuk" gibi cümlelerle güzelleme yapıyor ama matematik yanılmaz. bu takım, torrent'le 10 lig maçına çıktı, ikisi ligin dibine demir atmış takımlara karşı olmak üzere 3 galibiyet alabildi. hani enkaz edebiyatı yapılıyor ya, bir futbolsever olarak gördüğüm en büyük enkaz ankaragücü enkazıdır. her transfer döneminde yasakları kalkar kalkmaz 13 futbolcu alırlar, 15 tane gönderirler, açıkta kalan 2 kişilik yeri de altyapıdan topa vurabilen gençlerden tamamlarlar. o ankaragücü'nü 1. lig'den şu anki kadrosuyla alıp süper lig'e çıkar, önüne bizim fikstürü koy, o da çıkıp 3 galibiyet alabilirdi. galatasaray kadrosunun ederi, ne kadar kötü olursa olsun ki bence öyle değil, asla 10 maçta 3 galibiyet değildir. bu berbat durumun birçok sorumlusu vardır ama en büyük sorumlu torrent'tir. ikinci sorumlu, bir şeyleri düzeltmenin yolunu terim'i göndermek sanan ama yerine terim'e yardımcı olabilecek kalibrede birini hoca yapan burak elmas'tır. terim'e daha sonra sıra gelir.
torrent benim için yolların ayrılması gereken teknik adamdır, ötesi zarardır.
