26
(bkz: ırkçılık/#3353210)
başlık ve dolayısıyla kavramın tam açıklananla birebir örtüşmediğini düşünsem de %100 katıldığım bir entry girmiş yazar. sözlüğün de çok problemi bir yanına parmak basmış olmuş.
burak yılmaz mesela bizde bol bol gol atarken bile delicesine eleştiriliyordu. 12/13 ve 13/14te drogba ile beraber oynadı iki sezon da ortalamaya vurulduğunda kesinlikle drogba'dan iyi performans gösterdi. ama taraftar için oyle değildi. umut keza. türk futbolunun 2010lardaki en iyi 2. santraforu hayatının en zor zamanlarında ağlatıldı. 2011 yılından beri selçuk varken ya da yokken, onun 14/15teki performansına veya 15/16'daki istatistiklerine bile ulaşabilmiş yerli orta saha oyuncumuz yokken hala 1.5 senelik topçu deniyor. ya da bugün sözlüğe sorsak linnes mi sabri mi diye ezici coğunluk linnes der. ikisinin galatasaray yıllarını osasunalı bir taraftara izletsen %90 %10 sabri çıkar.
bugüne gelelim, sene başı mimiklerinden dolayı kerem'e neler neler dendi. daha 2 hafta önce de taylan'a sabotajcı dendi. inanılmaz şeyler bunlar ve hepsi burada gözümüzün önünde oldu.
ünal aysal dönemi ile geldi bu anlayış başımıza. o vizyon kelimesi, yabancılaşma seksi kulüp falan. bir de akp'nin hamaset edebiyatı ile insanın kendisinden olana iğrenmesi. ülke kötü çünkü ben hariç herkes kötü anlayışını getirdi.
yoksa galatasaray iyiyken her zaman yerli ağırlıklı olmuştur 4. terim dönemine kadar. uefa zaten öyle, 05/06 kaydadeğer tek topçu saiodou, 07/08 zaten başlı başına yerli. 11/12 12/13 selçuk, burak, engin, emre , semih, hamit, baltali iskelet ve yabancıların doğru kaynaması vs.
gerçi tribündeki taraftarlar arasında bu yine çok da sözlükte, sosyal medyada özellikle fazla. 2 iyi anlaşan yerli görülmesin. eyvah yani. selçuk yeniçeri. halil-kerem sadece birbirine pas atıyor, taylan-oğulcan fenerlilerle takılıyor...
ozetle çok güzel entry, eline sağlık yazar arkadaşımızın.
başlık ve dolayısıyla kavramın tam açıklananla birebir örtüşmediğini düşünsem de %100 katıldığım bir entry girmiş yazar. sözlüğün de çok problemi bir yanına parmak basmış olmuş.
burak yılmaz mesela bizde bol bol gol atarken bile delicesine eleştiriliyordu. 12/13 ve 13/14te drogba ile beraber oynadı iki sezon da ortalamaya vurulduğunda kesinlikle drogba'dan iyi performans gösterdi. ama taraftar için oyle değildi. umut keza. türk futbolunun 2010lardaki en iyi 2. santraforu hayatının en zor zamanlarında ağlatıldı. 2011 yılından beri selçuk varken ya da yokken, onun 14/15teki performansına veya 15/16'daki istatistiklerine bile ulaşabilmiş yerli orta saha oyuncumuz yokken hala 1.5 senelik topçu deniyor. ya da bugün sözlüğe sorsak linnes mi sabri mi diye ezici coğunluk linnes der. ikisinin galatasaray yıllarını osasunalı bir taraftara izletsen %90 %10 sabri çıkar.
bugüne gelelim, sene başı mimiklerinden dolayı kerem'e neler neler dendi. daha 2 hafta önce de taylan'a sabotajcı dendi. inanılmaz şeyler bunlar ve hepsi burada gözümüzün önünde oldu.
ünal aysal dönemi ile geldi bu anlayış başımıza. o vizyon kelimesi, yabancılaşma seksi kulüp falan. bir de akp'nin hamaset edebiyatı ile insanın kendisinden olana iğrenmesi. ülke kötü çünkü ben hariç herkes kötü anlayışını getirdi.
yoksa galatasaray iyiyken her zaman yerli ağırlıklı olmuştur 4. terim dönemine kadar. uefa zaten öyle, 05/06 kaydadeğer tek topçu saiodou, 07/08 zaten başlı başına yerli. 11/12 12/13 selçuk, burak, engin, emre , semih, hamit, baltali iskelet ve yabancıların doğru kaynaması vs.
gerçi tribündeki taraftarlar arasında bu yine çok da sözlükte, sosyal medyada özellikle fazla. 2 iyi anlaşan yerli görülmesin. eyvah yani. selçuk yeniçeri. halil-kerem sadece birbirine pas atıyor, taylan-oğulcan fenerlilerle takılıyor...
ozetle çok güzel entry, eline sağlık yazar arkadaşımızın.