100
harika geçebilecek bir kariyerin hazinli bir şekilde bitişine tüm dünyanın tanıklık ettiği artık eski tenis oyuncusu.
büyük üçlünün * hegemonya kurmaya başladığı bir dönemde* bir anda ortaya çıkışı ve 2009 yılında kimsenin beklemediği bir şekilde önce yarı finalde nadal’ı sonra finalde federer’i yenerek kazandığı us open 2009 sonrasında tüm dünya yeni bir yıldız doğuyor diye beklenti içine girdi. zamanla tenis dünyası tarafından çok sevildi. duygusal yapısını hiçbir zaman gizlemeye çalışmadı ve bu bile başlı başına ona büyük bir sempati kazandırdı. ona gentle giant lakabı takıldı. güçlü forehand‘i thor’un çekici ile özleştirildi. her şey bu kadar iyi giderken bu serüveni bozabilecek tek bir şey vardı tabi ki; sakatlık.
bileğinden sakatlandı, uzun süre tenisten uzak kaldı, ilk 1000’in dışına çıktı ama yılmadı, geri döndü ve dünya 4 numarasına kadar tekrar çıktı. bu sırada belki bir grand slam daha kazanamadı ama olimpiyatlarda çok sevdiği ülkesi için gümüş madalya kazandı.
her şey tekrar harika gitmeye başlamışken bir daha sakatlandı. yine çok gerilere düştü, yine toparlanmak çok uzun zaman aldı ama tekrar geri dönmeyi başardı. bu sefer davis cup kazanıldı, bir grand slam finali daha geldi ve dünya sıralamasında üçüncü sıraya kadar yükselmişken başına bela olan sakatlık bu sefer dizinden onu vurdu.
iyileşme süreci pandemi dönemine denk geldiği için tenise dönüş süreci uzadıkça uzadı ama o çalışmaya devam etti. en son kortlara çıktığı zamanın* üzerinden tam 32 ay sonra kendi ülkesinde düzenlenen buenos aires açık 2022 turnuvasına katıldı. tüm sevenleri geri dönüşünü heyecanla beklerken turnuva öncesi yapılan son basın toplantısında bu geri dönüşün aslında bir veda olduğunu açıkladı ve herkesi şok etti. korta çıktığı son maçtan sonra göz yaşlarını tutamadı ama artık yaşadığı sakatlıklardan dolayı sürekli ağrı çekmeye devam etmek istemediğini söyledi. o esnada onu izlemeye gelen annesinin bu sözlere tepkisi bile aslında neler yaşadığını ve arka planda neler çektiğini göstermeye yetiyordu.
o ağladı, biz ağladık ve harika geçebilecek ama sakatlıkların bir türlü izin vermediği bir tenis kariyeri bitmiş oldu.
not: kendisi kullanıcı adımın ilham kaynağı olarak sözlükte ilk entrymi ona yazmak istedim.
büyük üçlünün * hegemonya kurmaya başladığı bir dönemde* bir anda ortaya çıkışı ve 2009 yılında kimsenin beklemediği bir şekilde önce yarı finalde nadal’ı sonra finalde federer’i yenerek kazandığı us open 2009 sonrasında tüm dünya yeni bir yıldız doğuyor diye beklenti içine girdi. zamanla tenis dünyası tarafından çok sevildi. duygusal yapısını hiçbir zaman gizlemeye çalışmadı ve bu bile başlı başına ona büyük bir sempati kazandırdı. ona gentle giant lakabı takıldı. güçlü forehand‘i thor’un çekici ile özleştirildi. her şey bu kadar iyi giderken bu serüveni bozabilecek tek bir şey vardı tabi ki; sakatlık.
bileğinden sakatlandı, uzun süre tenisten uzak kaldı, ilk 1000’in dışına çıktı ama yılmadı, geri döndü ve dünya 4 numarasına kadar tekrar çıktı. bu sırada belki bir grand slam daha kazanamadı ama olimpiyatlarda çok sevdiği ülkesi için gümüş madalya kazandı.
her şey tekrar harika gitmeye başlamışken bir daha sakatlandı. yine çok gerilere düştü, yine toparlanmak çok uzun zaman aldı ama tekrar geri dönmeyi başardı. bu sefer davis cup kazanıldı, bir grand slam finali daha geldi ve dünya sıralamasında üçüncü sıraya kadar yükselmişken başına bela olan sakatlık bu sefer dizinden onu vurdu.
iyileşme süreci pandemi dönemine denk geldiği için tenise dönüş süreci uzadıkça uzadı ama o çalışmaya devam etti. en son kortlara çıktığı zamanın* üzerinden tam 32 ay sonra kendi ülkesinde düzenlenen buenos aires açık 2022 turnuvasına katıldı. tüm sevenleri geri dönüşünü heyecanla beklerken turnuva öncesi yapılan son basın toplantısında bu geri dönüşün aslında bir veda olduğunu açıkladı ve herkesi şok etti. korta çıktığı son maçtan sonra göz yaşlarını tutamadı ama artık yaşadığı sakatlıklardan dolayı sürekli ağrı çekmeye devam etmek istemediğini söyledi. o esnada onu izlemeye gelen annesinin bu sözlere tepkisi bile aslında neler yaşadığını ve arka planda neler çektiğini göstermeye yetiyordu.
o ağladı, biz ağladık ve harika geçebilecek ama sakatlıkların bir türlü izin vermediği bir tenis kariyeri bitmiş oldu.
not: kendisi kullanıcı adımın ilham kaynağı olarak sözlükte ilk entrymi ona yazmak istedim.