2008
geçen haftaki basına yaptığı açıklamalardan sonra özellikle bizden bir üst nesil (40-45 yaş) ve üstü taraftarlar tarafından istemeyeni çok fazla olduğunu gördüğüm takımımızın potansiyel hoca adayı. hatta "istemeyeni" kelimesi çok hafif kalıyor. okan geleceğine emre gelsin ikisi de benim gözümde aynı diyen de var. bir takım pek hoş olmayan küfürlerle* anan da. sevmeyeni olduğunu biliyordum ama bu derece olduğunun farkında değildim açıkçası. özellikle o yaş aralığı baya baya nefret ediyormuş. sebep de başka konular olsa da özellikle ankaragücü maçı ve inter dönüşü beşiktaşı seçmesi. uefa döneminde bile futbolcu maaşlarını düzenli ödemeyen ve bunu da uefa belgeselinde övünerek anlatan başkanımıza ve dolayısıyla galatasaray'a kızarak inter'e kaçması içimi acıtsa ve bunu yanlış bulsam da aynı durumda hangimiz farklı davranırdık bilemiyorum. ankaragücü maçında verdiği şampiyonluk ise mide bulandırıcı ve takımı kötü bir yola soktu. doğru, bu şüphesiz. bunu ise tekrar zor durumda bulunan kulübümüze geri dönerek telafi etme şansı var diye düşünüyorum. okan hoca'nın gelmesi fikrine onlar kadar sert değilim. benim şerh koyduğum nokta ise hocalık hayatına ailesindeki hastalık durumundan dolayı ara veren okan hoca'nın kafasını tam olarak futbola verip veremeyeceği. görüşmelerde ,eğer olursa, bunun kararını yöneticilere bırakmaktan başka çare yok. asıl demek istediğime geleyim. ben bu üst nesil abileri severim. kendi abim de bu gruptan ve etrafımda da genelde bu grup var. okan hoca bizim takıma katılsa ve iki kötü sonuç alsa bagajı nedeniyle bu grup makinaları çalıştırır**. hal böyleyken okan hoca gelecek dertler bitecek fikri pek gerçeği yansıtmıyor olabilir. tekrardan şimdikine benzer bölük pörçük bir taraftar görürüz endişesi taşıyorum. ihtiyacımız olan ise daha çok birlik olmak.
